bugün

önce dalıp dalıp gidersiniz gün içinde sık sık...

zamanla hiç bir şeye konsantre olamamaya, hiç bir şey düşünememeye, hiç bir şey yapamamaya başlarsınız...

sonra bir gün, "bu aralar biraz dalgınım" diye hayıflanırken etrafınızdakilere tuhaf birşey olur. beyin hücreleriniz tuhaf bir şekilde çalışmaya başlar tekrardan. ama ne çalışmak !

evet düşünebiliyorsunuzdur artık yeniden. ancak işin en ironik kısmı sadece tek bir şey düşünebiliyor olmanızdır. sadece tek bir şeyi düşünmek delicesine, paranoyakça...

çok zayıfsınızdır artık çok. her geçen gün, her geçen saat, her geçen dakika daha da çok zayıflarsınız. zira tanrının insanlığa verdiği en büyük silah olan mantığınız elinizden alınmıştır. elinizde kalan tek şey anlamını yirirmiş olan hayatınızdır artık. yaşarsınız sadece amaçsızca, futursuzca, bazen saldırarak sağa sola, hatta bazen saldırarak sizi yaratana bile... işte böyle bir şeydir aşkın mantığı öldürmesi kısaca...

(bkz: duygular insanlığın zayıflıklarıdır)
(bkz: ah bi öldürse)
öldüremiyor bazen çoğu ilişki mantığın alamadığı durumlar neticesinde biter.
aşk varsa mantık aranmamalıdır. aşk mantıksızlığın ta kendisidir zaten. beyin dışında gelişen bu olay duygularınızı harakete geçirecek hormonlarınızın anlamsız yere vücuda salınmasından meydana gelir. ama ben matığın aşkı yendiğine de şahit oldum. yaşadım.

(bkz: mantığın aşkı öldürmesi)