bugün

çoğulcu ve çoğunlukçu demokrasi anlayışlarından sonra ülkemizin dünya siyasetine kazandırdığı en önemli yönetim biçimidir...
biraz işin özüne girecek olursak; efendime söyleyeyim, bunun için anayasanın güvencesi niteliğinde bir anayasa mahkemesinin kurulması zorunludur, ki ülkemizde 1961 anayasası ile birlikte kurulmuştur.

sonra bu kurum 550 milletvekilinin 411'inin oyu ile geçen anayasa değişikliğini geri çevirebilecek yetkilerle donatılacaktır. hukuki imkanlar buna elvermese de; geniş bir yorum ile, ki bu hukuk ihlaline kadar varabilir bu tür kararlar alınması normal karşılanmalıdır.

azınlık haklarına zarara uğramaması yegane ve en önemli koşuldur...

bir ülkede yaşayan ve temsilde yüzde 22 (yirmi iki)'yi geçememiş bir zümrenin talepleri doğrultusunda bir yaşam biçimi belirlenmelidir. bu yüzde 22'nin hakları diğer yüzde 78'in haklarından daha muteberdir, daha ulvidir...**

(bkz: egemenlik kayıtsız şartsız anayasa mahkemesinindir)
(bkz: yargıçlar iktidarı)
(bkz: hukukun siyasallaşması)