bugün

Gün olur,

Ardı kesilir ardı arkasına sıralanan günler, gün mutlak vuku bulur başka bir elde yada ne bileyim başka bir yerde işte, sıralanır düğümler sırayla boğazına ve yarım saatte bir kayıp olur an..

An olur, hatırlanmaz geçmiş, ki geçmiş midir bilinmez ki ? Geçmişse de geçmiştir işte olmadıysa da geçecektir. Nerden bileyim’ler, hatırlamıyorum’lar hatırlanacaktır elbet, hatırlatılacaktır hatırlanıp yenilere eski gibi anlatılacak ve bekleyecektir an, geçmişten gelmeni, beraber yürümeyi arzulayacaktır. Derler ya ‘’ gelecek planı içinde başından geçenlerdir ’’ diye, hani organların terse saracak bir avuç kum gibi kucaklanacaktır tane tane, parça parça dünden güne varılacak, cevaplarına soru olacaktır..

Ne gerek vardı ulan !! Bok mu vardı büründünüz yeşillere, bizi bir yeşil bırakıp, altımıza kahverengi dayayıp, elimizde kırmızı kutular, dirseklerimizi nağmelendirmeye ne gerek vardı ?

Olur olur böyle arada, gözün gördüğünü kalp dinlemez, mesafeleri kulakların duymaz, bide kalabalık ya oralar karışır değişir her şey, özenir bide insan haliyle, olmadıysa da tam, anlamaz da zaten.

Gün olur,

Kalp nakli tutmaz, el değmemiş sevişmişliği cebinde taşır yelkovan bilemedin akrep, fazla mı gelir dersin boyundan büyük kiralık sevgiler, genzinde bir yanmamı olur dersin ? Yada yutar geçer mi kuyruk sallayan acılar ! Yalanından duymak bir de bu sözü, sesi inceden biraz korkulu benden mi dersin ? Özgürlük sabaha karşı 5 mi dersin yoksa o parmaklar mı? Kazanmak illa varmak mı yolun sonuna ? Yoksa nereye gittiğini anlamak mı ?

Yüzü nemden rutubet almış anlaşılan, vucudu desen ödünç bir elbise içinde yaşayan ama ona bir türlü uymayan, bir türlü yüzüne bakamayan. Kelimeler desen kulaklara değil içte bir yere, içten bir dibe sağa sola sarmış anlaşılan ama geçicek hatta asker yolu bekleyecek, sipariş edecek yeni bir ismi diline teni önce direnecek ve sonra ..
ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili..