bugün

bizim sülalede onlarca tırcı, kamyoncu, minibüsçü vardır. çocuklar 7-8 yaşlarında öğrenir araba kullanmayı.

ben hariç.

neden çünkü? dikkati çabuk dağılan biriyim. üstelik yol üzerinde güzel bir manzara, farklı bir şehir, dramatik bir sahne varsa ortamdan kopup oraya dalarım. ayrıca istemeyerek de olsa bir insanın canını kastetmek düşüncesi bile içimi ürpertiyor. dolayısıyla ehliyetim, ehliyeti bırakın kontak çevirmişliğim, bir kilometre kaptan koltuğuna oturmuşluğum yok. en azından orta vadede de düşünmüyorum araba kullanmayı, araba kullanmayı öğrenmeyi. acil durumlar için çok lazım, ama şimdilik böyle ne yapalım.

ama bir yandan da seyir halindeyken yüksek sesle müzik dinlemek kadar keyif aldığım çok az şey var. otobüste, trende, arabada müzik dinlemek içimi bastırıyor, yatışıyorum. ancak çevremki insanların müzik zevkleriyle benimki o kadar ters ki... bir türlü dj olmama müsaade edilmiyor.

"la dur sabahın köründe müslüm dinlenir mi???"

"içim kıyıldı kanka, tekno mix dosyası var sd kartta, onu aç"

"hüseyin kağıt'ın son albümü dinleyek gardaş"

sırf bu gavatlara minnet etmemek için ehliyet alacam neredeyse. neyse.

not: ankara içi arabayla müzik dinlemelik kızlar eqlesin. benzin, tüp, çakmak gazı, jet yakıtı... ne yakıyorsa arabanız ben alayım. hatta hiç konuşmayalım da. diğjeylik yapmama müsaade edin, bir iki saat gezelim. sonrasında ya dağılırız ya da filmfalanfelan izlemek için bize de geçebiliriz. olmadı sizde sütlü gayfe de içeriz, hiç problem değil. no worries.
bir nevi terapidir.
olmazsa olmazdır. zirâ bazı şarkılar bir tek arabada dinlenir. araba dışında bir keyfi yoktur.
amerika da 300 dolar civarı para kesiliyor bu eyleme taşınan yük patlayıcı madde ise ehliyete bile el konulur ama türkiye de polis size kıl olmadığı sürece sesini çıkarmaz.
Dikkati ne derece etkilediği merak edilen eylem.