bugün
- gideon reid morgan jj47
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler21
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- özgür özel16
- ups boobss nickli yazar29
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak10
- yazarların başarılı olduğu dersler10
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- kitap okuyan erkek11
- anın görüntüsü17
- ismeti yazar yapan moderatör8
- memati192317
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı19
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler21
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz17
- jose mourinho9
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- insan olmaya ceyrek kala13
- hasan can kaya13
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kitapçıya gidip dakikalarca vakit geçiren dallama9
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği12
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi15
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı30
- istanbul da yaşayan yazarlara soru10
- bazen ekmek arası salça yiyorum9
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması9
- arap milliyetçiliği9
- yetkili yapsanız da yeter11
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- özge özacar'ın memeleri11
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- tüm sözlük kölemdir20
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- travesti ile evlenmenin avantajları10
yuvarlanan taşların dahi dile gelse kendi iradeleriyle yuvarlandığını söyleyeceklerini iddia eden spinoza'nın ilahî rastlantısallık olarak tabir ettiği varolma haline toptan bir karşı koymanın müstehzi bir ifadesi. lakin bilincin tabiatı itibariyle hep edilgen bir yapıda olduğunu söyleyen ve bizleri bilinç yerine bedenin ne yapabileceğini tartışmaya iten modern düşünürlere de bir cevap niteliğinde. neticede birileri seni öldürüyor, yine edilgenlik falan. köle ahlakı, möle ahlakı yani. niçeler, miçeler.
tabii, eğer kant'ın tabir ettiği bir şekilde bir mutlak varsa, bu mutlağın bize bir vasıtayla -ki bilinçtir, yazılsın köşelere- gelebileceği ve bu vasıtanın da mutlaka, mutlağı bulandıracağı iddiasına karşın, hegel'in o halde kantçı tabirle mutlağa erme, kavramın olgusallaşması, bilincin yitişi ile mümkündür diyerek belirttiği hal de olabilir.
zaten nietzsche demiyor mu, bilincin yok oluşu mükemmeliyettir diye? diyor. ama bir mutlağın olmaması da boş yere intiharı getiriyor. değil mi? sisifos da kayaları yuvarlıyor. kartallar stephen dedalus'un gözlerini oyuyor. titanlar dionysos'u parçalayıp yutuyor. zerdüşt, zarları atıyor. prometheus'un ise ciğerlerini -yine onlar- kartallar kemiriyor. oluşun sonu gelmiyor. bu işler nereye varıyor? varmıyor. zaten mesele de orada, varmıyor; bir yere varmıyor. daha doğrusu bir yerlere vardığı zaman varacağı hep yeni yerler olduğu için varmıyor. o halde.
tabii, eğer kant'ın tabir ettiği bir şekilde bir mutlak varsa, bu mutlağın bize bir vasıtayla -ki bilinçtir, yazılsın köşelere- gelebileceği ve bu vasıtanın da mutlaka, mutlağı bulandıracağı iddiasına karşın, hegel'in o halde kantçı tabirle mutlağa erme, kavramın olgusallaşması, bilincin yitişi ile mümkündür diyerek belirttiği hal de olabilir.
zaten nietzsche demiyor mu, bilincin yok oluşu mükemmeliyettir diye? diyor. ama bir mutlağın olmaması da boş yere intiharı getiriyor. değil mi? sisifos da kayaları yuvarlıyor. kartallar stephen dedalus'un gözlerini oyuyor. titanlar dionysos'u parçalayıp yutuyor. zerdüşt, zarları atıyor. prometheus'un ise ciğerlerini -yine onlar- kartallar kemiriyor. oluşun sonu gelmiyor. bu işler nereye varıyor? varmıyor. zaten mesele de orada, varmıyor; bir yere varmıyor. daha doğrusu bir yerlere vardığı zaman varacağı hep yeni yerler olduğu için varmıyor. o halde.
hayattan bıkmış kişinin talebidir. yerine getiren olur mu bilinmez.
"gokbor'oğlan tarafından yazılan modern, ama modern olduğu kadar da lirik bir şiir. 1978 yılının, mart ayında, konya'da yazıldığı tahmin edilen bu şiirden bize kadar gelebilmiş parçalar, london british museum'da korunuyor: yetkililer tedirgin, gokboru'nün şiiri artık londra'da: gazeteler yazıyor.
'monad nedir bilemem ben hala
tavsıyan makaraları alamam kollarıma'
-araştırmacılar, monad nedeniyle leibniz'in bilinç harici her şey kantçı ifadeyle a-posterioridir ve mükemmeliyet ve denge ve nizam dünyaya hakimdir tezine bir atıfın mevcut olduğu konusunda -şiirin bu parçasında- görüş birliğinde. tabii bu denge teorisi, epikür'ün ataraxiası gibi içkin bir dengeyi değil, aşkın bir "ilk-neden"i imlediği için gokbor'oğlan tarafından büyük bir hışımla karşılanıyor: tavsıyan makaraları alamam kollarıma. sürreel esintiler, karpatlardan bize uzanan rüzgarlar gibi vücudumuzu sarıyor.
kırmızı ile sarıyı topladığımda meydana gelen
bilemem ulan, nedir, masaları sürükleyince
-peşinden, tuttuğum kuşları kafamda saklarım-
böylece, ölümleri çelikten ve prusya'dır.
-araştırıcılar, yarıştırıcılar; çelik ve prusya kısmının, büyük bismarck'ın blood and iron'ı ile alakalı olduğu mevzunda hemfikir.
hemşireleri öldürmek meseleyi çözmüyor
uzayan zincirler prometheus'u yormuyor
kırılan sürahiler artık yere düşmüyor
ölüm bile insanları, evet, ölümbil
bilemem deyince de
sızar oralardan.
çeşmelerden akan patrona halil'i düşünmek
benim için bir pleasuredur, bilirsiniz.
-mana karışıklığı sürüyor, niçin bu kadar sürreel, bilinmiyor.
zamanı aşırdığım kamaralar teker teker
spinoza'yı imliyor ulan, zaman yok diyor
uzanıp kendi yanaklarından öpüyor.
-yoğun dada etkisi göze çarpıyor."
kaynak: makiyeddin tengüşoğlu, gökbör'oğlan'ın inanılmaz imgeleminin türk çağrışımcılığına bıraktığı derûnî etki üzerine, abalcık yayınları, 2003, genişletilmiş ikinci baskı; s. 22-24
'monad nedir bilemem ben hala
tavsıyan makaraları alamam kollarıma'
-araştırmacılar, monad nedeniyle leibniz'in bilinç harici her şey kantçı ifadeyle a-posterioridir ve mükemmeliyet ve denge ve nizam dünyaya hakimdir tezine bir atıfın mevcut olduğu konusunda -şiirin bu parçasında- görüş birliğinde. tabii bu denge teorisi, epikür'ün ataraxiası gibi içkin bir dengeyi değil, aşkın bir "ilk-neden"i imlediği için gokbor'oğlan tarafından büyük bir hışımla karşılanıyor: tavsıyan makaraları alamam kollarıma. sürreel esintiler, karpatlardan bize uzanan rüzgarlar gibi vücudumuzu sarıyor.
kırmızı ile sarıyı topladığımda meydana gelen
bilemem ulan, nedir, masaları sürükleyince
-peşinden, tuttuğum kuşları kafamda saklarım-
böylece, ölümleri çelikten ve prusya'dır.
-araştırıcılar, yarıştırıcılar; çelik ve prusya kısmının, büyük bismarck'ın blood and iron'ı ile alakalı olduğu mevzunda hemfikir.
hemşireleri öldürmek meseleyi çözmüyor
uzayan zincirler prometheus'u yormuyor
kırılan sürahiler artık yere düşmüyor
ölüm bile insanları, evet, ölümbil
bilemem deyince de
sızar oralardan.
çeşmelerden akan patrona halil'i düşünmek
benim için bir pleasuredur, bilirsiniz.
-mana karışıklığı sürüyor, niçin bu kadar sürreel, bilinmiyor.
zamanı aşırdığım kamaralar teker teker
spinoza'yı imliyor ulan, zaman yok diyor
uzanıp kendi yanaklarından öpüyor.
-yoğun dada etkisi göze çarpıyor."
kaynak: makiyeddin tengüşoğlu, gökbör'oğlan'ın inanılmaz imgeleminin türk çağrışımcılığına bıraktığı derûnî etki üzerine, abalcık yayınları, 2003, genişletilmiş ikinci baskı; s. 22-24
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar