bugün

şive, konuşmanın başka bir dil özelliği ile yapıldığı durumlarda geçerlidir.

akdeniz şivesinde klar gye hler yye döner.

ama şu var ki; insanın kendi normal ses tonuyla konuşmak yerine, ait olmadığı bir yörenin şivesini taklit ederek konuşması. diğer kullanım alanlarının dışında, söylemekte zorlanılan/çekinilen bir şeyi söylemeyi kolaylaştırmak gibi bir alt kullanım alanı var bunun. "senü çoh sevüyom biliyon mu", "içi saattir kafamu sikiyusun, az bi dur da" gibi örnekler verilebilir mesela. insanın kendi samimi görüşlerini ifade etmek için kendine ait olmayan bir ses tonuyla konuşmayı tercih etmesi gerçekten de enteresan. gelebilecek olumsuz bir tepkiden yahut düşülebilecek olası dandik bir durumdan kolay yoldan sıyrılabilme hedefleniyor olabilir.
şöle birşey de vardır: emmoğlu ötedeki pencereyi gındırık* bırak ceryan girsin.
şu denmek istenmiştir:amca oğlu şurdaki pencereyi aralık bırak hava girsin.

kındırık kelimesindeki k harfi g ye dönüşmüştür.
Şiveye ait cümle: Yaparsın saar.

Türkçesi: yaparsın Heralde eşek değilsin ya.
baya komiktir. hele şaşırmak anlamında kullanılan "abooov !" kelimesi.