bugün

Kelly Clarkson'un beni benden alan şarkısıdır. Anlamını bilerek dinleyince sizi sizden daha fazla aldığı kaçınılmaz bir durumdur. Çevirisiyle yazalım da tam olsun;

It's like you're a drug
-Uyuşturucu gibisin
It's like you're a demon I can't face down
-Yüzümü çeviremediğim bir şeytan gibisin
It's like I'm stuck
-Takılıp kalmış gibiyim
It's like I'm running from you all the time
-Tüm bu zaman boyunca senden kaçıyormuş gibiyim
And I know I let you have all the power
-Ve senin tüm güçlere sahip olmana izin verdiğimi biliyorum
It's like the only company I seek is misery all around
-Mutsuzluğun etrafında bulmaya çalıştığım sadece arkadaşlık
It's like you're a leech
-Bir sülük gibisin
Sucking the life from me
-Hayatı benden emiyorsun
It's like I can't breathe
-Nefes alamıyor gibiyim
Without you inside of me
-içimde sen olmadan
And I know I let you have all the power
-Ve senin tüm güçlere sahip olmana izin verdiğimi biliyorum
And I realize I'm never gonna quit you over time
-Ve seni asla bırakıp gidemeyeceğimin farkına vardım
It's like I can't breathe
-Nefes alamıyor gibiyim
It's like I can't see anything
-Hiçbirşey göremiyor gibiyim
Nothing but you
-Hiç birşeyi ama seni
I'm addicted to you
-Sana bağlanmışım
It's like I can't think
-Düşünemiyor gibiyim
Without you interrupting me
-Sensiz sözüm kesiliyor
In my thoughts
-Düşüncelerimde
In my dreams
-Düşlerimde
You've taken over me
Beni ele geçirdin
It's like I'm not me
-Ben ben değilmişim gibi
It's like I'm not me
-Ben ben değilmişim gibi
It's like I'm lost
-Kaybolmuş gibiyim
It's like I'm giving up slowly
-Yavaçşa pesediyor gibiyim
It's like you're a ghost that's haunting me
-Aklımdan çıkmayan bir hayalet gibisin
Leave me alone
-Beni yalnız bırak
And I know these voices in my head
-Ve bu seslerin kafamda olduğunu biliyorum
Are mine alone
-Yalnız benim mi
And I know I'll never change my ways
-Ve asla yollarımı değiştiremeyeceğimi biliyorum
If I don't give you up now
-Eğer sana vermezsem
I'm hooked on you
-Sana kancalandım
I need a fix
-Tamir edilmeye ihtiyacım var
I can't take it
-Dayanamıyorum
Just one more hit
-Sadece bir vuruş daha
I promise I can deal with it
-Anlaşabileceğime söz veriyorum
I'll handle it, quit it
-El ele vereceğim,bırakıp giderek
Just one more time
-Sadece biraz daha
Then that's it
-Sonra olur
Just a little bit more to get me through this
-Beni elde ettiğinden daha az
hoşgelmiş on birinci nesil yazar.