bugün

17 aralık darbe girisiminden sonra iyice belirginlesen durum. erdogan bazı konusmalarında bunun ipuclarını veriyor. makam mevki derdinde degiliz diyerek. son olarakta uc donem kuralını kaldırabılırız acıklaması bunun gostergesidir.

malumunuz erdogan ile gul un arası cok acılmaya calısıldı. ozellikle internet yasası iptal edilecek diye beklenti icinde olanlar muthıs bır darbe aldı. araları bozulmaya calısıldı. lakin nafile. bu insanların musluman bırer dava adamı oldugu unutuldu.

muhtemelen temmuz ayı ıcerısınde, basbakan ak partinin adayının yeniden abdullah gul oldugunu soyleyecektir.

devlet icindeki devlet olusumlarıyla bastmenin tek yolu da budur zaten.
Şu aşamada hala belirsiz bir durum. Pek çok ihtimal hesabı var. Öncelikle AKP'nin gelecek hesaplarında Abdullah Gül'ün yeri kamuoyu nezdinde açıklanmış değil. Numan Kurtulmuş'un geçen sene partiye katılması da bu soru işaretlerini pekiştirdi. 3 dönem kuralının kaldırılması bugüne kadar hiç güçlü bir şekilde söylenmedi. Bülent Arınç ve Cemil Çiçek siyaseti bırakma hazırlıkları yapıyor.

Yalnız bazı konulara yanlış bakmamak gerek
1)Ayakkabı kutularından çıkan paraları ve Barış Güler'in evinden çıkan kasaları paralel yapı denilen oluşum koymadı.
2)Internet yasa tasarısı yanlış olduğunu ve anayasaya aykırı olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanı bunu reddetmeliydi. Olayın başbakanla birbiriyle düşürmeyle bir ilgisi yok.
3)Başbakan Abdullah Gül'ün tekrar aday olmasını istese bunu engelleyecek yasa çıkartmazdı.
4)Dün bayıldığı cemaate bugün haşhaşi diyen yarın birgün çıkarları çatışırsa Abdullah Gül ile de birbirine girebilir.
5)Abdullah Gül başbakana göre sadece biraz daha sakin. Bir de suret-i haktan görünüyor ama son tahlilde tüm tartışmalı yasaları onaylıyor. Sezer'in kasdettiği 5+5 formülünde cumhurbaşkanının ikinci kez seçilmek için istemediği yasaları onaylaması sonucunu doğurur derken haklıymış.