bugün

bugün kucağında küçük bir kız bebeği olan 40 yaşlarındaki adam ile 25 yaşındaki bir kız arasında yaşanan arbededir. olay ise şöyle gelişti:

adam: ya şu gençliğin haline bak ya! yaşlı başlı adamlar hep ayakta yazıklar olsun vallahi yazıklar olsun...
kız: niye bana bakarak söylüyorsun beyefendi?
adam: ben herkese söylüyorum, gençlik diyorum.
kız: sen benim rahatsızlığımı biliyor musun? benim hastalığımı bilmeden beni böyle yargılayamaya hakkın yok.
adam: neymiş rahatsızlığın, ben bilmiyorum tabi ki senin rahatsızlığını ama sağlam görünüyorsun elindeki telefonla falan oynuyorsun sağlam görünüyorsun
kız: rahatsızlığımı bilmiyorsan beni yargılayamazsın!
adam: neymiş peki rahatsızlığın?
kız: bilmiyorsan yargılayamazsın işte!
adam: ya kızım sus konuştukça batıyorsun. daha 18 yaşındasın.
kız:25 yaşındayım ben 25 yaşında beyefendi! ne 18 'i?
adam: hmm.. 25 yaşındasın ama edep yok kızım sende edep edep... edepsizsin sen..
kız: sizin gibiler yüzünden bu ülke gelişmiyor işte...

bu arada yaşlı baya yaşlı bir dede, adama yer vermeye kalkar. kızın yanında kitap okuyan başka bir kız ise ayağa kalkar. koltuk boştur. diğer kız kalkmaz.

adam: otur sen kızım otur. beyamca otur sen ya ben böyle de giderim. her türlü giderim ben, yaşlılarımız, gerçekten rahatsız olanlarımız otursun.

kolu felçli bir abla boş koltuğa oturur bu arada. adamdan kızı vermesini ister rahat olması için ama kız ağlar zaten adam da vermez kızı.

bu sırada ise kız çok saçma bir cümle kurar... anlatım bozukluklarıyla dolu saçmasapan, alakasız bir cümle. sözde sanki kendini kültürlü, bilgiliymiş gibi gösteriyor ve sözde laf sokuyor. ben cümleyi hatırlamıyorum o kadar saçmaydı ki aklımda tutamadım kusra bakmayın. ama "allah belanı versin" diyeceğiniz bir cümleydi emin oalbilirsiniz.

biraz sonra ise adam ile kız aynı durakta iniyorlar. kemeraltı çarşısının girişinin olduğu bir yer adını tam bilmiyorum. kalabalık bir yerde indiler, çoğunluk orda indi zaten. kız inerken gerçekten de sapasağlam gözüküyordu. kolu felçli, ayağı kırık, 75 yaşını aşmış kişiler gerçekten ayaktayken bu kendini entel, bilgili kültürlü göstermeye çalışan kızlar oturuyordu. hele ki bir tanesi kendisiyle çelişiyordu. kısa şort giymiş bir çilli kız ise elinde bir kitap, kulağında çalan disko tarzı bir müzik ve otobüsün ağır motor gürültüsüne rağmen kitap okumaya çalışıyordu. o kızın gerçekten bir rahatsızlığı vardı belki. oturması gerekiyordu belki. peki ya diğerleri? gerçekten yazıklar olsun gençliğe...
Hikayeyi sonuna kadar okudum. Mezarlıkbaşı durağında katlı otoparkın önünde inmişler. Evet.
kız anlaşılan regl olmuş. çünkü kadınların tamamına yakını bundan rahatsızlık diye bahseder. ama çok ayıp etmiş adama.
otobüsün ağır motor gürültüsüne rağmen kitap okumaya çalışıyordu .
dangalak mısın ? Okuyan insanlar olabiliyor bende okuyorum zaten kitaba odaklanınca israfil suru üflese duymazsın aq . Konuya gelirsek kız ağır ayıp etmiş.
kız içten rahatsız olabilir. sedef veya behçet gibi.

önyargınızı sikeyim.