bugün
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı77
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı9
- anın görüntüsü32
- ya tarkan da ölürse9
- b'u r c u12
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur16
- metin arolat31
- klarnet calan sarapci koala 69
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- ctrlx9
- neden sürekli kabız oluyorum14
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri10
- narin güran17
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın12
- bel çevreniz kaç cm12
- bimde çalışanda akıl var mı13
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- sudekiray12
- sağ yan ağrıması8
- menuet13
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- bana aşık yazarlar15
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
- doritoslu çiğ köfte16
- menuet'in çok gergin ve sinirli olması9
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna9
- gocu isimli küfürbazın çaylak olması10
- eve çağıran erko21
- umut halil icardi9
- türkiyede neden herşey pahalı8
- bir kadın sizi takip etmeden storynize bakıyorsa12
( bu kadar okkalısını hiç okumamıştım )
Fetih
Entelektüeldi. Arapça ve Farsça’nın yanısıra, Latince, italyanca ve Rumca bilirdi. Felsefeye meraklıydı. Milattan önceye ait Yunanca elyazmaları okurdu. Filozofları etrafına toplar, Peripatoscuların, Stoacıların ilkelerini, Platon’u Aristoteles’i tartışırdı. Coğrafyaya düşkündü. Batlamyus olarak tanınan Claudios Ptolemaios’un Geographia’sını incelerdi. Matematiksel coğrafya kavramının miladı kabul edilen Geographia’da bölük pörçük şekilde yeralan haritaları, bütün haline getirtip yayınlattı. Akdeniz, Ege ve Adriyatik’in girintilerini çıkıntılarını, derinliklerini, adalarını avucunun içi gibi bilirdi. Astronomiyle ilgiliydi. Özellikle, matematiksel sentez anlamına gelen ve 13 kitaptan oluşan Almagest’in Latince çevirisine bayılırdı. Matematiğe trigonometri seviyesinde hakimdi, çünkü, güneş’in ay’ın hareketlerini, yörüngeleri, yıldızları, ekinoksları izah eden Almagest’i kavrayabilmen için, trigonometri bilmen gerekirdi! Efsane astronom Ali Kuşçu’nun teee 1438’de hazırladığı yıldız kataloglarını, matematik teorilerini tekrar tekrar okur, adeta yutardı. Bizans’a ait kitapların koleksiyonunu yapardı. Ayasofya’ya dair neredeyse yazılmış tüm orijinal eserleri biriktirmişti. istanbul’un Konstantinopolis dönemine ait en eski şehir haritası, ondaydı. Büyük iskender’in biyografisi olan Anabasis’in kopyası, kütüphanesindeydi. Homeros’un ilyada’sından o kadar etkilendi ki, kalkıp Truva’ya gitti. Kalıntıları gezdi. Akhileus’un ve Hektor’un mezarları hakkında bilgi aldı, kahramanlıklarını saygıyla andı. Truva’nın konumunu, denizle-karayla ilişkisinin stratejik yararını inceledi. istanbul’un fethini Truva’nın rövanşı gibi görürdü. Mesela, Papa II. Pius’a yazdığı mektupta, “italyanların bana düşman olmasına şaşıyorum, Yunanlılardan Hektor’un öcünü almak, benim kadar onlara da düşer, oysa onlar bana karşı Yunanlıları tutuyor” demişti. Hobileri vardı. Denizi çok severdi. Oppianos tarafından kaleme alınan ve balıkçılık üzerine yazılmış en eski kitap olan Halieutika’yı okurdu. Ezop’un fablları’nı okurdu. Hipokrat’ı, lir sanatını, hayvanların özelliklerini, değerli taşları okurdu. Kültür adamıydı, sanatçılara kol kanat gerer, ödüllendirirdi. Şairdi. “Avni” mahlasıyla şiirler yazardı. Bağda gülden bahseden, yanağını kasdeder / serviden söz açanlar, endamını kasdeder / dilbere vasıl olmak dar-ı dünyadan murad / aşık, aşkın derdi ile dermanını kasdeder… Mimariyi çok önemserdi. Yaşadığı mekanları, Alla Turchesca, iran, Karaman, Alla Greca tarzında inşa ettirmişti. Sofu değildi. Galata’daki San Pietro kilisesine gidip, ayin bile izlerdi. Yahudi, Rum farketmez, ustalarıyla dostluk kurardı. italyan ekolünü beğenirdi. Portresini italyan ressam Bellini’ye yaptırdı. “Ecdadın torunları” olduğunu iddia eden palavracı siyasetçilerimiz sahip çıkmadığı için, en ünlü tablosu, National Gallery koleksiyonuna dahildir, Londra’da, Victoria Albert Müzesi‘nde sergilenir. Aslında, kendisinde de ressamlık yeteneği vardı. Karalama defterlerine Roma büstlerini andıran insan figürleri çizerdi. Doğumundan itibaren harp tarihiyle, harp sanatıyla yetiştirildi. Ateşli silahları “tasarım” yapabilecek kadar iyi tanırdı. Tarihteki ilk havan topunun çizimlerini bizzat kendisi yaptı, ilk havan topu istanbul’un fethinde kullanıldı. Gerçek manada dünya lideriydi.
*
Yani hakikaten kalbini kırmak istemem ama, Fatih kim, sen kim be birader…
*
Saray yaptırmakla dünya lideri olunsaydı, düğün sarayı, adalet sarayı, kültür sarayı, simit sarayı, elini sallasan asrın lideri’ne çarpardı!
http://www.sozcu.com.tr/2...ilmaz-ozdil/fetih-846190/
Fetih
Entelektüeldi. Arapça ve Farsça’nın yanısıra, Latince, italyanca ve Rumca bilirdi. Felsefeye meraklıydı. Milattan önceye ait Yunanca elyazmaları okurdu. Filozofları etrafına toplar, Peripatoscuların, Stoacıların ilkelerini, Platon’u Aristoteles’i tartışırdı. Coğrafyaya düşkündü. Batlamyus olarak tanınan Claudios Ptolemaios’un Geographia’sını incelerdi. Matematiksel coğrafya kavramının miladı kabul edilen Geographia’da bölük pörçük şekilde yeralan haritaları, bütün haline getirtip yayınlattı. Akdeniz, Ege ve Adriyatik’in girintilerini çıkıntılarını, derinliklerini, adalarını avucunun içi gibi bilirdi. Astronomiyle ilgiliydi. Özellikle, matematiksel sentez anlamına gelen ve 13 kitaptan oluşan Almagest’in Latince çevirisine bayılırdı. Matematiğe trigonometri seviyesinde hakimdi, çünkü, güneş’in ay’ın hareketlerini, yörüngeleri, yıldızları, ekinoksları izah eden Almagest’i kavrayabilmen için, trigonometri bilmen gerekirdi! Efsane astronom Ali Kuşçu’nun teee 1438’de hazırladığı yıldız kataloglarını, matematik teorilerini tekrar tekrar okur, adeta yutardı. Bizans’a ait kitapların koleksiyonunu yapardı. Ayasofya’ya dair neredeyse yazılmış tüm orijinal eserleri biriktirmişti. istanbul’un Konstantinopolis dönemine ait en eski şehir haritası, ondaydı. Büyük iskender’in biyografisi olan Anabasis’in kopyası, kütüphanesindeydi. Homeros’un ilyada’sından o kadar etkilendi ki, kalkıp Truva’ya gitti. Kalıntıları gezdi. Akhileus’un ve Hektor’un mezarları hakkında bilgi aldı, kahramanlıklarını saygıyla andı. Truva’nın konumunu, denizle-karayla ilişkisinin stratejik yararını inceledi. istanbul’un fethini Truva’nın rövanşı gibi görürdü. Mesela, Papa II. Pius’a yazdığı mektupta, “italyanların bana düşman olmasına şaşıyorum, Yunanlılardan Hektor’un öcünü almak, benim kadar onlara da düşer, oysa onlar bana karşı Yunanlıları tutuyor” demişti. Hobileri vardı. Denizi çok severdi. Oppianos tarafından kaleme alınan ve balıkçılık üzerine yazılmış en eski kitap olan Halieutika’yı okurdu. Ezop’un fablları’nı okurdu. Hipokrat’ı, lir sanatını, hayvanların özelliklerini, değerli taşları okurdu. Kültür adamıydı, sanatçılara kol kanat gerer, ödüllendirirdi. Şairdi. “Avni” mahlasıyla şiirler yazardı. Bağda gülden bahseden, yanağını kasdeder / serviden söz açanlar, endamını kasdeder / dilbere vasıl olmak dar-ı dünyadan murad / aşık, aşkın derdi ile dermanını kasdeder… Mimariyi çok önemserdi. Yaşadığı mekanları, Alla Turchesca, iran, Karaman, Alla Greca tarzında inşa ettirmişti. Sofu değildi. Galata’daki San Pietro kilisesine gidip, ayin bile izlerdi. Yahudi, Rum farketmez, ustalarıyla dostluk kurardı. italyan ekolünü beğenirdi. Portresini italyan ressam Bellini’ye yaptırdı. “Ecdadın torunları” olduğunu iddia eden palavracı siyasetçilerimiz sahip çıkmadığı için, en ünlü tablosu, National Gallery koleksiyonuna dahildir, Londra’da, Victoria Albert Müzesi‘nde sergilenir. Aslında, kendisinde de ressamlık yeteneği vardı. Karalama defterlerine Roma büstlerini andıran insan figürleri çizerdi. Doğumundan itibaren harp tarihiyle, harp sanatıyla yetiştirildi. Ateşli silahları “tasarım” yapabilecek kadar iyi tanırdı. Tarihteki ilk havan topunun çizimlerini bizzat kendisi yaptı, ilk havan topu istanbul’un fethinde kullanıldı. Gerçek manada dünya lideriydi.
*
Yani hakikaten kalbini kırmak istemem ama, Fatih kim, sen kim be birader…
*
Saray yaptırmakla dünya lideri olunsaydı, düğün sarayı, adalet sarayı, kültür sarayı, simit sarayı, elini sallasan asrın lideri’ne çarpardı!
http://www.sozcu.com.tr/2...ilmaz-ozdil/fetih-846190/
güncel Önemli Başlıklar