1400 yıldır hiçbir kavmin helak olmaması

(bkz: 2004 Hint Okyanusu depremi ve tsunamisi)
(bkz: 2011 Tohoku depremi ve tsunamisi)

yedi yılda bir helak oluyoruz inş'allah.

Büyük helak gelecek anlamına geliyor.

1755 lizbon depremini bilmeyen kişi sözü.
http://tr.wikipedia.org/wiki/1755_Lizbon_Depremi
not:dinci değilim.

edit:9.0 büyüklüğünde olmuştur.

(bkz: 7 nokta 4 yetmedi mi)

AKP sayesinde yakında Türklerin başına gelecektir. O zaman başlığı düzeltirsiniz.

bir de savaşlara bakmak lazım. Bir doğal afet olması gerekmez. Yok olmak yok olmaktır.

inci Sözlük malı beyanı.

1400 yıldır herhangi bir topluluğun helak olmadığının iddiası.

öncelikle "bir kavmin helak olması" ndan ne anlıyoruz onu bilmekte fayda var.
bir kavmin(millet-topluluk) helak olmasından sadece şehrin lavlar altında kalması veyahut insanların suda boğulmaları, büyük depremler vb. durumlar anlaşılmaması lazım. elbette oda bir cezadır, yaratan'ın bir yöntemidir. ama illede böyle büyük olaylar olmasına gerek yok.

müslümanları örnek alalım. dünyanın çeşitli yerlerinde müslümanlar katlediliyorlar, zulüm görüyorlar, eziyet çekiyorlar, hakları gasp ediliyor.. bunun sebebi nedir. tamam imtihan dünyası eyvallah, amenna buna lafım olamaz ama insani bir sebep aramak lazım. allah müslümanları bu kadar acıyla boş yere sınamaz. demek ki bir eksiğimiz var, allah'a karşı olan hareketlerimizde, davranışlarımızda bir yanlış var, eksik var, bir sıkıntı var. neden sizin şu çok sevdiğiniz norveç'deki insanlar eziyet görmüyorlar da pakistan'daki, afganistan'daki, çeçenya'daki, keşmir'deki, çin'deki, suriye'deki, filistin'deki, çoğu afrika ülkelerindeki müslümanlar zarar görüyorlar. bu helak olmak değil midir. allah'ın gazabı değil midir. alın size helak olmak.

aslında bunun cevabı çok açıktır. beynimizi, aklımızı ve çokluğumuzu kullanmıyoruz, kullanamıyoruz. anca kendi içimizde mezhep çatışmaları mı dersin, ırk sorunları mı dersin, dil sorunları mı dersin böyle saçma sapan sebepler yüzünden birbirimize giriyoruz ve adeta allah'ın gazabını inadına istiyoruz. akıllanmıyoruz, beynimizi kullanmıyoruz. allah çalışana veriyor arkadaşlar müslüman olana değil. ki bizim böyle bir artımız var. allah'ımız var ya. müslümanız ve yaratanı daha iyi tanıyoruz. buna rağmen müşriklerden daha beter hatalara düşüyoruz ve olumsuz manada allah'ın dikkatini çekiyoruz. bizim(dünya müslümanları) tutumumuz bu şekilde olursa daha çok helak oluruz düze falanda çıkamayız. onunu bunun ağzına sakız olur çiğneniriz bir güzel. o gelir benim kulağıma bir şey fısıldar, öteki kardeşime(kürt) başka bir şey fısıldar, öteki arkadaşıma(laz) başka bir şey fısıldar sonra çekilir ve biz geri zekalı embesiller gibi ortada kapışırız onlarda bir güzel izlerler ve menfaatlanırlar.

avantajların farkında olmak lazım. kalkmak isteyenin yanında olmak. ancak birlikten kuvvet doğar.

Peygamber efendimizin hürmetinedir . Allah cc peygamberimize ümmetini helak etmeme sözü vermiştir . şu anda dünyadaki bütün insanlar son peygamber olduğu için peygamber efendimizin ümmetidir . peygamberliğini kabul edenler ümmeti icabet , kabul etmeyenler ümmeti davettir . şu anda kafirlerin toplu helak olmaması peygamber efendimizin hürmetiedir .

bu kafayla gidersek ilk bizim başımıza gelerek bozulacaktır bu durum.

allahın en büyük kanunu doğanın kendisidir. o yüzden doğayı anlayıp doğayla uyumlu yaşamak gerekir. ona karşı kürek çekmek anlamsızdır. hele hele "günahlarımızdan dolayı allah bu cezayı gönderiyor" diyen birisinin tasını tarağını toplayıp 1000 yıl öncesine gitmesi gerekir. ne cezası hacı?

depremler, tsunamiler, seller... bunların hepsi doğanın ve doğal yaşamın bir parçası. böyle şeylerin olmasındansa olmaması daha büyük bir ceza olurdu insanoğlu için. şunu unutmayalım ki dünyanın düzeni bu şekilde sağlanıyor ve korunuyor.

ama bakıyorum, bizim millet halen bunun bir mantığını oturtamamış. gölcükte deprem olduğu zaman her tarafta saçma salak iddialar dolaşıyordu. yok efendim ordu evinde kadınlar erkekler bir arada içki içiyorlarmış falanmış, fişmekanmış... ulan dingil, kaç yüz bin insan öldü o depremde. yüz binlerce çocuk öksüz, yetim kaldı. pek çok çocuk öldü. yani yüce yaratan tıpkı senin gibi aptal da içlerinden kötü olanları ayıklayamıyor da yüz binlerce insanı topyekün ortadan kaldırıyor öyle mi?

ayrıca şunu da anlayamıyorum. madem günahlarımızdan dolayı veriliyor bu cezalar, elin isveçlisi, norveçlisi bizden çok daha ahlaklı mı yaşıyor da, onlar bizden daha mı müslüman da orada olmuyor deprem ve bizde oluyor? bi siktirin gidin amk.

veya japonya gibi gelişmiş ülkelere ne demeli? bu adamlar bizden daha büyük depremlerden çok daha az hasarla kurtuluyorlar. şimdi bu adamlar (sümme haşa) yaratanı yenmiş mi oluyor? böyle gerzekçe bir argüman olabilir mi?

dediğim gibi, kızılderililerin çok önceden beri bildiği, bizim atalarımızın (türklerden bahsediyorum) çok önceden beri bildiği ama bizim unuttuğumuz bir şey var. doğaya saygı göstereceksin kardeşim. ve bunu en çok da kendin için yapacaksın. modern çağda bile yıllık bütün üretimimiz 18 trilyon dolarlık bir meblağ oluşturmasına rağmen doğa bize yıllık 35 trilyonluk katkı sağlıyor. hem de bedavaya!

(bkz: the 11th hour)

o yüzden doğayı sömürmeyi bir an önce bırakıp onun hayatın kaynağı olduğunu anlamaya başlamazsak çok yakında bütün bir insanlık olarak helakın eşiğine geldiğimizi acı içerisinde göreceğiz.