bugün

abd halkı belli çıkar amaçlı grupların da desteğiyle güvenlik adı altında korku politikasıyla yönetilmeyi seçmiştir ki bu da bush gibi beni seçmezseniz tüm düşmanlarımıza savaş açıp güvenliğinizi sağlayamazsınız, gelir sizi yirler diyen andavalların epeyce işine gelmiştir, adam şantaj yaparak ülkeyi çatır çatır yönetmektedir.

buna benzer olarak rte nin beni seçmezseniz uluslararası ilişkiler bozulur, istikrar gider, cumhurbaşkanı seçilemez tarzı tehditlerini de örnek gösterebiliriz aslında.
aslında her ikisi de değildir. bu bir ikilem de değildir. sadece düğmeye basılmıştır. dünya genelinde arttırılmaya çalışılan "milliyetçilik" akımının tesadüfi olduğunu mu zannediyorsunuz yoksa!?

abd'de bush'un seçilmesi.
fransa'da sarkozy'nin seçilmesi.
almanya'da merkel'in seçilmesi, yeni göçmenler kanunu.

peki amaç ne?
bence amaç; dünyada artan hoşgörü ortamını yok etmek ve medeniyetler çatışması denen lanet şeyi canlandırmak.
ideolojileri bir kenara atarim sag ya da sol farketmez. devletler tebalarini hakim olabilmek icin bir düsman ve düsmanlar yaratirlar yahut pireyi deve yaparlar.

misal olarak örnek vermek gerekirse soguk savas döneminin bitmesi ve sovyetlerin gümlemesi ile dunyada ciddi anlamda bir buhran cikmiştir. kgb, cia gibi bu savastan nemalanan silah tacirleri gibi adamlar resmen sapa oturmuslardir.
arada bir kaç cerez savas oldu olmadi değil.

ne kadar kötüde olsa demokrasiye inancimizin tam olmasi gerekmektedir. cünkü emekli pasalarin kurdugu sivli (!) derneklerin, hamasetcilerin, insani devlet için yaratildiğini düsünen hödükleri yagdanliklarina kavusmak icin sebep olmayalim. gerci demokrasi bizim gibi hala inatla köylü kalan toplum için bir numara büyük ama .. ne yapacaksin toplasan en fazla 10 sene adam akıllı demokrasi uyguladik taksitlide olsa. bedelini catir catir ödedik fakat daha yolun basindayiz.

herseyden önce hümanist olmaliyiz. iclal aydin yahutta yilmaz erdogan gibi arabesk hümanist değil... brecht gibi ne bileyim yahya kemal beyatli gibi hümanizmdir benim bahsettiğim.

gerci aslan asker svayk romaninda korku imparatorlugu kurmak isteyen bir takım kaz kafali eseklere gecim gecim gecirilmiştir. (brecht versiyonu değil evladim hasek versiyonu zeyyat özalpaslan cevirisini bulunuz)

fazla lakirdiya gerek yok. korkunun korkusundan korkmamayi ögrendiğimiz vakit bu tip sahsiyetler nah söz sahibi olurlar.

binaeylehen öztürk serengilin dedigi gibi:

ölümden korka korka yasasan ne cikar?
amerikalı bir meşhur siyasetçinin yıllar önce söylediği sözü hatırlatan ikilem:

"kalıcı özgürlükleri, geçici güvenlik kaygılarıyla ortadan kaldıranlar ne özgürlüğü ne güvenliği hak ederler."