bugün

sizin, önünüzde açılmamızın nedeni, gördüğünüz halde kendinizi tutmayı öğrenesiniz diyedir. çünkü ulaşamazsınız; böyle olması, gizli olup da elde edilebilir olmasından daha iyidir.'
Bu kadar basit.
ibni fadlan seyahatnamesindeki şu "bir tengri" hikayesi, abd güdümlü Türk islam sentezcisi iblis yalancıların "türkler tek tanrıya tapardı. O sebeple islam kendilerine pek sıcak, pek uygun geldi. Talas savaşından sonra paldır küldür Müslüman oldular.." gibi bir alay yalanla uyduruğun da uyduruğu bir resmi tarih yazmalarına vesile oldu.

Oysa ki ibni fadlan seyahatnamesi boyunca türklere söver sayar, putperest olduklarını, türlü tanrıları olduğunu söyler, zaten söylemesine gerek yok, eski Türk inanışlar zaten gayet iyi biliniyor ve Altaylarda hala yaşıyor ama ne gam! Şerefsiz yobazlar işlerine geldi mi habbeyi kubbe yaparlar, kanıt diye aslında anlamı bambaşka olan küçük bir nokta yakaladılar mı, onun tersi dağlar kadar kanıt olsa görmezden gelirler.

Ulan iblisler, islam'a türkler kadar uzun süre direnen halk olmadı o coğrafyada. Tam 350 yıl savaştık töremize, değerlerimize uymayan arap geleneklerinden başka bir şey olmayan islam'a karşı.

Sözde Müslüman olmuş Türk topluluklarında bile araplaşma gayet yavaş oldu. Okuyun dede korkut hikayelerini (10. Yy) ve ibni battuta seyahatnamesini (Orhan Gazi döneminde Anadolu'ya gelmiştir) de görün bakalım o "Müslüman" türklerin yaşamının arap/Müslüman yaşamı ile ne benzerliği var.

Ancak Evliya Çelebi dönemine (17.yy) geldiğimizde halkımızın araplar gibi yaşadığını, yobaz olduğunu görüyoruz ki o da tam o kadar değil. Hele ki alevi köylerinde hiç değil...
O dönemde de yalancıları skmiyorlarmış demek ki.
Ooo tam Türk üm eee Arap sanki beni anlatmış yıkanmama kısmı hariç.