bugün

bu tür komşu modeli insanı hayatından bezdirir. devletin bizlere tanıdığı yasal hak, gece saat 12'ye kadar, çok abartmadan, evimizde eğlenebileceğimiz, vur patlasın, çal oynasın şeklinde takılabileceğimiz yönündedir.

buradan, alt katta ki yavşak komşumuzun geçmiş bayramını kutlar, gelmişine, geçmişine... neyse sözlük sakinim...
kişi eğer alt katta oturuyor ve apartman yöneticisi ise, arada da kapıyı çalıp "yegenım şı banyo ahıtiir, bahın bi ayarlayıng o işleri" diyor ise ağzını tekmeleyesiniz gelir. ancak elden bir şey gelmez. zira ev sahibinin de kankasıdır.
komşu senin susman için 00:00 beklemek zorundamıdır diye sordurur insana. yada uyumak için senin keyfini.
(bkz: bağıra bağıra sevişmek).
saat 18.00 da bile gürültüden rahatsız olup kaynanama tel edip GELiNiNiZE SÖYLEYiN MÜZiĞi KAPATSIN diyen bi komşum var benim. 00.00 a can kurban..
susmamız için balkonumuza mandal atan komşudur. tabii duyulmamıştır. ertesi gün okula giderken, cama çıkıp ciyak ciyak bağıran, "mandaldan da mı anlamadınız?" sorusuna anlaşmak için o iletişim yolunu tercih etmediğimizi söylemem akabinde küfürü basan, sonunda bakkal amcanın çıkıp kendisine bağırarak hasta olduğunu söylemesiyle elindeki çay kaşığını bakkala atan komşudur. allah muhafaza buyursundur.