entry'ler (4)

türgev afişindeki subliminal mesaj

Bıbıcııım süblümünaaal mesajlı logo neyin yaptım...

türklerin aslında kızıl derili soyundan gelmesi

Yahşi Batı

Haydut: I said stop the carriage, you sonofabitch!
flashback
Ali: Ya Zeki Abi, bir baştan alabilir miyiz? Ben koptum biraz, posta arabasından sonrası yok bende.
Zeki: O zaman şöyle yapalım...
(Görüntüye Yahşi Batı DVD menüsü gelir, menüde altyazı kapatılır, dil Türkçe yapılır, film biraz geri alınır
Haydut: Lan arabayı durdurun dedik di mi avradını siktiklerimin! (Yolcular çığlık çığlığa arabadan indirilir. Aziz Vefa ters kapıdan inip saklanır.)
Johnny Lesh: Sayın yolcular, ben Johnny Lesh ve ekibim, yolculuğunuzun daha rahat geçmesi için sizleri birtakım yüklerinizden kurtaracağız. Bağırmak serbest, kahramanlık yapanı gömerim!
(Posta arabasının arkasına dolanan ikinci haydut, Aziz'i bulur. Eski usul piştovu dolduran Aziz ateş eder ama silah garip bir sesle barutu yakar, saçmayı bile fırlatamaz.)
Aziz: (Saçmayı piştovdan avcuna düşürürken) 150 yıllık silah!... idareye yazdık, yenisini verin dedik, sikine takan olmadı!
(Saçmayı ikinci hayduta atar, ikinci haydut Aziz'i tuttuğu gibi öne getirir. Bu sırada Mary Ann'ın götürülmesine bozulan Jack silahına davranmak istese de Lesh onu vurur)
Lemi: Bana bakın biz taa istanbul'lardan geliyoruz ve öyle boş kimseler de değiliz!
Haydut: (Alaylı) Belli! Buffalo Bill'in şovunda bile böyle kostüm görmedim! (Lemi'nin fesine vurur) Bu ne lan?!
Aziz: Festir, istersen (Elini kasıklarına götürür) kaval da var!
Haydut: Kes lan! (Lemi'nin fesini alır, Lemi panikler, Haydut elması bulur. Gözleri yuvalarından fırlar) Hiiiii!... Lesh! Var mı lan böyle bir şey!
Aziz: N'aaptın ulan!... N'aaptın ulan!... N'aaptın!
(Lemi Haydut'u geri çevirir)
Lemi: Yalnız biz Haramidere'den Çatapat Ahmet'in arkadaşlarıyız! Ona göre!
(Haydut usturasını çıkarıp bir hamlede Lemi'nin bıyığını keser)
Lesh: Hadi gidelim! Kızıllar'ın kokusunu almaya başladım!
Haydut: See you!
(Haydutlar toparlanıp gider)
Aziz: "Si yu" dedi... Siu'lar!
Lemi: Hayır efendim, hoşçakalın manasında dedi! See you! Görüşürüz!
(Aziz Lemi'nin yerdeki fesini alıp Lemi'nin başına geçirir)
Aziz: Çatapat Ahmet kim ulan?!
Lemi: Efendim, zaten ben bu adamın ismini ne zaman zikretsem başım belaya giriyor!
Aziz: Monşer adamı delirtme! Talimatname açık!Cereyan-ı tehlike-i vukuu, emanetlerin mabadınaa duhûlu!... Sarih!...
Lemi: Efendim, adilâne mi? Koca elmas!
Aziz: Ulan ben müptelası mıyım da 1000 doları götüme sokuyorum?!
Lemi: Onu bilemem efendim!
Aziz: Efendim?
Lemi: ...
Aziz: (Bağırır) Beyimiz kıçına kıyamıyo, burda kellemiz gidecek!!!
Posta Arabası-Kızılderililer[değiştir]
(Aziz ve Lemi posta arabasının başında kalakalmışlardır)
Lemi: Efendim, (Garip bir şekilde gülümser, yerde yüzükoyun yatan Jack'i göstererek) nüktenin sırası değil ama, beybaba bizi yüzüstü bırakıp gitti...
Aziz: Bana bak gebertirim seni! Ok yaydan çıktı artık!
(Tam o anda posta arabasının kapısına bir ok saplanır. Kızılderililer çığlık çığlığa yaklaşır)
Lemi: Hintliler!
(Kızılderililer gelir)
Lemi: (Çekingen bir tavırla) Ugh!
Kızılderili: Ne uku lan!
Aziz: Hayvan isimleriyle hitap etmek gerekiyor sanırım. (Diğer Kızılderili'ye dönerek) Dana Burnu!
Richard: (Klasik Amerikanvâri gülüşle elini uzatır) Adım Richard Thomas. Oxford'da okuyorum. Sadece yazları kabilemle geçiriyorum.
(Aziz'in elinden 1000 doları alır, kendi dilinde bir şeyler söyler. Kızılderililerden ikisi Aziz ve Lemi'yi soymaya başlar)
Aziz: Yahu biz taa istanbul'lardan geliyoruz. Kızılderililer için de Türktür derler...
Kızılderili: Kenan Abi? Var mı öyle bir şey?
Kenan: Yok oolum öyle bişey, topla topla!...
Aziz: Ben çıkarayım efendim... Kasımpaşa'dan Apaçi Selim'in selamı var desek?... Ben çıkarayım efendim... Lemi Bey...
Lemi: Kenan Bey buyrun...
Aziz: (Yeleğini çıkarırken mahçup mahçup gülerek) Eheh... .ikmeseler bari!...

natro

fazlaca geyik, samimi görünen sahte yüzler, labunyalar ordusu, bolca kesinti, mail server black list, param yok takılayım şurada dersen o zaman tam sana göre...

levent kırca denince akla gelenler

Beğenen beğenmeyen bir sürü insan var. ancak bizzat ropörtaj yapmış birisi olarak şunları söyleyebilirim. Pek fazla ayık gezmezdi ama ülkesini ve halkını gerçekten severdi. Unutulmayan, hafızalara kazınan parodilere ve skeçlere imza atmıştı. Komedyenlerin yapması gereken hicv ve güldürürken eleştirme işini son dönemde pek beceremese de genel olarak başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Ruhu şad olsun...