bugün

çocuklar dini eğitim almazsa ne olur

kötü olur.

dini bütün olmayan bireyler yetişir.

insan, hayat kanunlarına karşı tamamen cahil ve her şeyi öğrenmeye muhtaç bir halde dünyaya geliyor. daha sonra en başta aile olmak üzere çevre ve okul ortamı, duruma göre ya ferdin kendini bulması, ruhuyla bütünleşmesi ve toplumsal bir hüviyet kazanarak topluma yararlı bir insan haline gelmesine, veyahut da tam tersi nefsani ve şehevi arzularının peşine takılıp bu fani zevklerin insafsız dişlileri arasında eriyip gitmesine sebebiyet veriyor.

özellikle günümüzde iyi bir dinî terbiye alamamış ve çevresi bozuk olan kişiler arasında yığın yığın yabancı ve zararlı fikirlerin kol gezdiği, sapık ve çarpık ideolojilerin yaygınlaştığı görülüyor. bu durumdan hem şahsın kendisi, hem ailesi, hem de bütün toplum olumsuz olarak etkileniyor.

bunun önüne geçebilmek için çocuklara verilmesi gerekli olan sağlıklı bir dinî eğitimin önemi ortaya çıkıyor. her anne–baba, çocuğun, sadece maddi gelişimini önemseyip, manevi gelişimini ihmal etmenin, ileride çocuğun ruhunda büyük boşluklar meydana getirebileceği ve bu boşlukların bir daha doldurulamayacağının bilincinde olması gerekir. zira çocukluğunda yeterli dini eğitimi alamayan kimseler, bunun eksikliğini hayatları boyunca hissediyorlar. “ezan sesi duyulmayan, camileri olmayan semtlerde doğan, büyüyen ve oynayan çocuklar milliyetlerinden tam bir derece nasip alabiliyorlar mı? bu gibi muhitlerde doğup büyüyen çocuklar, müslümanlığın çocukluk rüyasını nasıl görürler? işte aslında bizi ayakta ve bir millet olarak tutan bu rüyadır.

bugünkü türk babaları ve anneleri, havası toprağı müslümanlık rüyası ile dolu bu semtlerde doğdular, doğarken kulaklarına ezanlar okundu, evlerinin odalarında namaza durmuş ebeveyn ve dede nineler gördüler.” ifadeleriyle yahya kemal bu duygu ve düşünceyi çok güzel bir şekilde anlatıyor.

her toplumu ayakta tutan hırsızlık yapmama, adaletli olma, yalan söylememe, büyüklere saygı, küçüklere sevgi gösterme, insanlara zulüm etmeme gibi pek çok kurallar ve insani değerler vardır. bunlar aynı zamanda dini değerlerdir. bu değerleri devletin ortaya koymuş olduğu hukuki bir sistemle vermek ve benimsetmek oldukça zor, hatta imkansızdır.

işte burada dinî eğitimin önemi bir daha ön plana çıkıyor. nitekim çocukluk yaşlarında yeterli bir dinî eğitim ve terbiye alan kimseler, diğer insanlara göre hem kendine hem de tüm insanlara saygılı, çok daha sağlıklı bir hayat yaşamaktadırlar.