orhan pamuk un nobel edebiyat ödülü nü alması

Yok amacım kara çalma falan değil. Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülü almasına gerçekten çok sevindim (Bu ödül sayesinde Türkçe kutsandığı için. işin "Ermeni-Kürt" yanlışı maalesef bu doğruyu götürmez). Fakaaaat bir başka konu var ki işte bu Nobel'e gölge düşürüyor. Evet maalesef Orhan Pamuk'un Beyaz Kalekitabının Fuad Carım'ın Kanuni Devrinde istanbul kitabından büyük oranda intihal içermesi, Nobel'i "Ermeni-Kürt" olayından daha fazla gölgeliyor. işte detaylar ve kanıtlar:

Önce bir saptama...

ABD başta olmak üzere batılı ülkelerin büyük çoğunluğunda "Plagiarism" (intihal yani. Başkalarının eserlerinin hatta düşüncelerinin aşırılmasına deniliyor), büyük bir suç olarak görülür ve bu konuda çok büyük yaptırımlar vardır.

Bırakın bir eserden bire bir alıntı yapmayı, bir düşünceden yola çıkıp o düşünceyi geliştirmek ve bu yolla bir eser ortaya koymak bile bu suçun kapsamına girer...

Fakat, maalesef Türkiye bu konuda dünyanın intihalci ülkeler sıralamasında en başlarda yer alır (Örneğin üniversitelerde birçok öğretim üyesinin kitabının ya da tezinin intihal olduğu ortaya çıkmış, ancak bugüne kadar hiç bir yaptırımda bulunulmamıştır).

Bu saptamadan sonra gelelim ana konumuza...

Orhan Pamuk'un Beyaz Kale romanı maalesef büyük çaplı bir intihal ürünü olarak karşımıza çıkıyor.

Girişte de belirttiğimiz gibi Pamuk'un romanı Fuat Carım'ın Kanuni Devrinde istanbulkitabından intihal edilmiş satırlarla dolu.

işte o satırlar:

Orijinali > "Cenova'dan Napoli'ye giderken, hareketimizi haber alarak Ponz Adaları'nda bekleyen Türk donanmasının hücümuna uğradık" (fuat Carım, 11)

intihali > "Venedik'ten Napoli'ye gidiyorduk, Türk gemileri yolumuzu kesti" (orhan Pamuk, 11)

----

Orijinali > "Gene esir düşebiliriz korkusuyla, kürekçileri sıkıştırmaktan vazgeçtiler. ...Esir düşerlerse şikáyet göreni feci şekilde cezalandırırlar, hatta yokederler" (fuat Carım, 12)

intihali > "Esir düşerse cezalandırılmaktan korkan kaptanımız, kürek kölelerini şiddetle kırbaçlatmak için bir türlü emir veremiyordu" (orhan Pamuk,11)

----

Orijinali > "Rampacılar gemiye daldılar ve herkesi çırılçıplak ettiler. Beni tepeden tırnağa soymadılar, sırtımdakiler, onların hoşlanmadıkları ve beğenmedikleri şeylerdi" (fuat Carım, 13)


intihali > - "Rampacılar gemimize ayak basarlarken kitaplarımı sandığıma koyup dışarı çıktım. ...Dışarıda herkesi toplamışlar, çırılçıplak soyuyorlardı. ... Önce bana ilişmediler" (orhan Pamuk, 14)

----

Orijinali > "...Láfa, sözü geçen kaptanlardan Durmuş Reis karıştı. Cenevizli dönme Durmuş Reis, 'idrar ve nabız hekimidir, cerrahtan daha faydalıdır' dedi. Kürekten, işte bu suretle kurtuldum" (fuat Carım, 13)


intihali > "Reis sordu: idrardan ve nabızdan anlıyor muydum hiç? Anladığımı söyleyince hem küreğe verilmekten kurtuldum, hem de bir iki kitabımı kurtarmış oldum" (orhan Pamuk, 14)

----

Orijinali > "En üste, Muhammed'in sancaklarını astılar; bunların altına bizden aldıkları bayrakları, haçları ve Meryem Anamız'ın tasvirlerini astılar. Külhanbeyler, başaşağı asılan bu haçlarla tasvirleri, bir ok yağmuruna tuttular" (fuat Carım, 18)


intihali > "Bütün direklerin tepesine sancaklar çektiler, altlarına da bizim bayrakları. Meryem Ana tasvirlerini, haçlarını tersinden asıp külhanbeylerine aşağıdan oklattılar" (orhan Pamuk, 15)

Evet yukarıdaki örneklerin ortaya çıkardığı durum "intihal"in özellikle ABD'deki tanımından yola çıkıldığında suça giriyor.

Peki bundan Nobel komitesinin haberi var mı?

hiç sanmıyoruz...

Türkçe'yi nereden bilip de intihali anlayacak adamlar değil mi?

Çünkü böyle bir şeye göz yummak da suça giriyor...