bugün

sözlük moderasyonun iki yüzlülüğü

(bkz: uludağ sözlük ün ikiyüzlülüğü)

hayattaki en büyük başarıları bir sözlükte yönetici olmak olan ve bu başarılarını da kendi egoları ile mahveden tiplerin ikiyüzlülüğüdür. neden mi? önce yukarıdaki yazıyı okuyunuz, ardından alttaki.

10 gün kadar önce müthiş akıllı bir sözlük yazarı ile özel mesja yoluyla bir tartışmamız oldu. kendisi o kadar akıllıydı ki "devletin dini olamaz." diyip duruyordu, ben de dünyadaki onlarca örnekten birkaç tanesini gösterdim din devletleriyle ilgili.

neyse, kendisi yastık üstünde verdiği emotional pozları sözlük profil resmi yapacak kadar duygusal birisi olduğu için "cücük beyinli" "sanal beyinli" falan dedi. umursamadım, bir çocuğun söylediklerini moderasyona iletecek kadar gerizekalı değilim. ben de kendisinin nicki "velet" ile başladığı için kendisine "velet" diye seslendim (ki nicki velet dahi olmasa, velet'in "çocuk" anlamına geldiğini bilmeyen ve hakaret olarak algılayan zeki moderatörlerimiz...neyse).

gel zaman, git zaman gelen kutumda bir mesaj gördüm "biriyle tartıştığınız için uyarıyoruz tekrarlarsanız çaylak olursunuz." baktım, tartışmamda tek bir hakaret yok. onun bana ettiği hakaretler var ama benim ona ettiğim hakaretler yok. belli ki moderasyon rencide olmuş, velet lafını duyunca kendilerine gerçek yaşamda nasıl seslenildiği hatırlanmış ve sözlükteki tanrılıkları aniden zayıflamış. "onun bana ettiği hakaretleri umursamıyorsunuz sanırım." dedim ve x butonu ile onun mesjalarını şikayet ettim.

neyse, bir anda çaylak olmuşum. (onu da çaylak yapmışlar bu arada)

çaylak olma nedenim velet dememdi. velet bir hakaret olmadığı gibi, söylediğim kişinin de nickiydi velet. (evet adamın nickinin ilk bölümü veletti ancak art niyetli moderasyonumuz burda devreye girmiş ve küfür olarak algılamış hehe.)

"velet kelimesinden tahrik oluyorsanız, gidin emo başlığına tikky başlığına girin, gidin cinsel içerikli başlıklara girin ve onların hepsini silin sözlükten o zaman." diye bir derdim var diyiverdim. cevap vermediler, umurlarında değil çünkü. sanal ortamda kazandıkları yöneticilik onları "cevap vermek zorunda değilim adamı"na çevirmiş ne de olsa.

neyse, bekledim bakalım kaç gün çaylak olacağız diye. 3 gün 5 gün 7 gün derken hala çaylağım. velet denen şahısın çaylaklığı bitmiş (hani velet dememe karşın cücük beyinli diye karşılık veren arkadaştan bahsediyorum). her neyse, 10 gün geçti ve tekrar yazar buldum kendimi bu sabah.

bu başlığı neden açtım? siz gözlerinizi açasınız diye. hayatındaki en büyük başarısı sanal ortamın yöneticisi olmak isteyen adamlara prim vermeyin diye, bu adamların şımarıklığını "hehe şöyle böyle dedim aman api beni silme, aman apicim çok kralsın" diyerek pekiştirmeyin diye.

ama doğru ya, ben bu sözlüğün bok adamıyım. ben çaylak ypaılırsam moderasyon haklıdır.

burdan sesleniyorum, bu 10 günlük sürede 150'nin üstünde küfürlü entry yakaladım. hepsini 20'şer gün çaylak yapmanızı istiyorum. yoksa yapamaz mısınız? yoksa ikiyüzlü birer sanal delikanlı mısınız? evet öylesiniz sanırım.

eyvallah.

ps: bu yazıdan birkaç saat sonra yeniden çaylak veya silik yapılırsam ve siz hala sessiz kalırsanız emin olun aynı şeyleri bir gün "tipinizi, düşüncenizi, yazınızı" beğenmediği için size de yapacaklardır. bunu bilin.