bugün

yaratılış atlası

bu kitapta sadece 3 hata bulunduğunu zannedenler fena hâlde yanılmaktadırlar.
harun yahya (aka adnan oktar) bu değerli eserinde şu mantıktan yola çıkmaktadır; eski bir dönemde yaşamış canlının fosili ile günümüzde yaşayan aynı canlı çok benzer olduğundan evrim diye bir şey yoktur. adnan hoca eklemektedir; bana "ara geçiş formu" getirin, 10 trilyon vereyim!
kahretsin ki "ateistlerin sorgulama hastalığı" ndan muzdaribim ve aklıma ister istemez bazı sorular geliyor.
evet bahsedilen kitapta ciddi sınıflandırma hatalarına, bir çok türün yalan yanlış isimlendirilmesine rağmen bir çok gerçek fosil resmi bulunmaktadır. ancak bu resimlerin hiç birisi evrimi çürütmemektedir, bilakis doğrulamaktadır. nasıl mı?
efendim bilim adamları biyolojik evrimi fosil kayıtlarından, jeolojik evrimden ve genetik çözümlemelerden yola çıkarak tarihlendirmişlerdir. yani her canlı türünün sınıflandırmadaki yerlerine göre doğadaki ortaya çıkış zamanları aşağı yukarı bellidir. coğrafi izolasyona uğrayan bazı türler, yeni türlere yol açarken; bazıları da aynen günümüze kadar aynı formu koruyarak devam etmişlerdir. ispatı sonradan keşfedilen yeni coğrafyalarda rastlanılan bazı canlı türleridir. örneğin amerika kıtası'nda ve avustralya'da bambaşka canlı türlerine rastlanması, coğrafi izolasyonla ilgilidir.
evet şimdi can alıcı soruyu soralım. harun yahya efendi, 800.000 yıl öncesinden insan(sı) fosilleri bulup karşılaştırma yaparken, neden 10.000.000 yıl öncesinden bir insan fosilinin varlığından bahsedememektedir? veya 2.000.000.000 yıllık bakteri fosillerine rastlanırken, neden bu tarihlerde bir "balina" ya rastlanmamaktadır?
yani kısacası tanrı canlı türlerini 6 milyar yıla yayarak, kafasına estiği anlarda mı yaratmıştır? bende buradan sesleniyorum harun yahya efendiye, bana 100 milyon yıllık insan fosili bul, sana 100 trilyon vereyim!.. ve bu iddia her canlı türü için geçerlidir! evrimsel tarihlendirmeye uymayan her hangi bir fosil, evrim teorisini gerçekten çürütecekken, neden böyle bir örnek bulunamamaktadır?
canlı türlerinin belirli zamanlardan değişmeden bugüne gelmesi, evrimi çürütmez! sakın ola bu kitabı okuyanlar bu yanlış kanıya kapılmasınlar!
gelelim "ara geçiş formu" meselesine. evrim son derece yavaş işleyen bir süreçtir. canlı türleri, uzun zamanlarda birikmiş küçük değişikliklerin sonucudur. günümüzde gözlemlenen canlı türlerinin tamamı bu basitten karmaşığa doğru değişimin zaten birer örneği ve ara geçiş formudurlar. onu geçelim, günümüzde yaşamayan bazı canlı türleri-ara geçiş formları bulunmuştur. ve bütün bu bulgular harun yahya mantığı tarafından şu şekilde cevaplandırılmaktadır;
1- bahsedilen tür nesli tükenmiş, allah'ın yarattığı farklı bir türdür
2- sizin bahsettiğiniz fosil bugün de var olan bir türün değişik bir çeşididir
yâni harun yahya'ya "ara geçiş formu" zaten göstermek imkânsızdır. bulunan bütün canlı türleri ona göre nesli tükenmiş, allah tarafından yaratılmış farklı türlerdir!.. veya homo erectus gibi bütün dünya bilim adamlarının tam olarak insan olduğunu kabul etmedikleri bir tür, harun yahya'ya göre bildiğin insandır!
yaratılış atlası'ndaki diğer saçmalıklara gelirsek, beyefendiye göre kültürel evrim de yoktur!.. bu hastalıklı beynin uydurmalarına göre; hz süleyman elektrik kullanmakta ve uçağa binmekte, nuh buharlı gemi kullanmakta, zülkarneyn betonarme teknolojisini bilmektedir!
richard dawkins'in bu kitapta 3 tane hata bulup dalga geçmesi, zamanının bu saçmalığa, bu hastalıklı hezeyanlara ayrılmayacak kadar önemli olmasından kaynaklanıyor olmalı.