bugün

gençliğin ataya cevabı

atam,

senin kadınların belki minnet belki millet duygusuyla senin vaktinde vatanına fayda sağladı. ondan sonra çoğu köşesine çekildi, erkeğinin bilmemkaç adım gerisinden yürümeye devam etti. zaman geçti, sen ona haklar verdin, bunları doğal olarak kullandı, memnun kaldı. ama başka milletlerin kadınları gibi bunu savaşımla elde etmedi. keşke edebilseydi. sen olmasaydın kazanamayacaklardı, çünkü savaşmalarına hiçbir zaman izin verilmedi.

geçen zaman içinde ne değişti dersen, o hakları geri verebilmek için kutsalını eline alıp makamlara yürüdü. kutsalının dediklerini yapmak istiyordu, ama bunun diğer getirilerini yerine getirmek muhtemelen işine gelmezdi. sorsan, üzerine üç tane daha kadın "alınması"na yanaşmazdı, seçme hakkını asla geri vermezdi, erkeğinin arkasından yürümek onurunu kırardı. belki onun da bir düşündüğü vardı. bunları yapmasını ben bazı şeyleri uğraşmadan kazanmasına bağlıyorum. kıymetini bilemiyor elindekilerin.

senin erkeklerin belki minnet belki millet duygusuyla senin vaktinde vatanına fayda sağladı. düşmanının kanını döktü, kendi kanını döktü. birliği, huzuru için uğraştı. zaman geçti, sen ona haklar verdin, bunları doğal olarak kullandı, memnun kaldı. başka milletlerin erkekleri gibi bunu savaşımla elde etti. ama sen olmasaydın belki hiçbir zaman aklına bile gelmeyecekti.

geçen zaman içinde ne değişti dersen, o verdiklerinden rahatsız. senin verdiğin haklar olmasa, senin yolundan gitmek zorunda olmayacağnın, sana kafa tutamayacağından habersiz. ne istediğini bilmiyor, özgürlükten demokrasiden bahsediyor bizim senin verdiğin özgürlüğü kullanma hakkımızı kendimizde saklı tutabilecek özgürlüğe sahip olduğumuzu aklına getirmeden. ben bunu onun anlayışsızlığına, egoistliğine, senin söylediklerini kendi işine geldiğince yorumlayabilmesina bağlıyorum. kıymetini bilemiyor elindekilerin.

ben senin kızın olarak, senin bana verdiklerinin -ki onları mücadele ederek kazanabilmek isterdim- kıymetini bildim. uğraşsız ve koşulsuz elde ettiğim bu hakları her zaman savundum; bazıları gibi haksız elle ettiğim kazancımı yerden yere vurmadım.

yeri geldi, ben de daha fazlasını istedim. ama bölerek, vurarak, kırarak, elime silah alarak, dağa çıkarak değil; ekmeğini yediğim vatanın her karışına ilmimle, bilgimle, düşüncemle sahip çıkarak.

senin ellerine verdiklerinle eğlence konusu yaratanlar, o şeyleri hiçbir uğraş vermeden ceplerine attıklarının farkına varamayanlardır. aldırma sen...