bugün

supernatural

bu diziyi seviyorum arkadaş.

şeytanlı meytanlı şeyleri (tanıma bak. dean duysaydı dilinden kurtulamazdık kesin. şeytanlı meytanlıymış) hep sevmişimdir zaten.

diziyi hiç bilmeyenler için konuyu söyleyeyim,
--spoiler--
sam winchester ve dean winchester isimli iki kardeş supernatural varlıkları avlıyorlar. hayalet zombi demon farketmiyor, hepsini sıradan geçiriyorlar. babaları jonh winchester da (ölmeden önce) avcı (yani aile mesleği). oğullarını çocukluktan yetiştirmiş. bu nedenle erken büyümüşler. ama başka şeyler de dönüyor. cennetin de cehennemin de kendi planları var.
--spoiler--

böyle yazınca basit ve dandik geliyor değil mi?

esasında alakası bile yok.

bir kere senaristler, yapımcılar fantastik diye senaryoyu, kurguyu boşlamıyorlar. dizi harika bir şekilde işliyor konusunu.

yan olayların yanı sıra bir de ana konu var. castiel'in de dediği gibi, büyük resme bakmak lazım.

detaylar harika. havada kalan boş nokta kesinlikle yok.

zaman zaman olaylara siyah - beyaz bakmakla detayları görmek arasında kalıyorsunuz, tıpkı dean ve sam gibi. etik açmazlar var. mesela avlamak için gittikleri vampirlerin sadece hayvan kanı içtiklerini, insanları öldürmediklerini, "değiştiklerini" gördüklerinde yaşadıkları gibi.

dean: if it's supernatural, we kill it! it's simple sam!
sam: No dean! if its "evil" we kill it!

karakter seçimleri 10 numara. harika karakter oyuncuları görüyoruz. ruby'sinden bobby'e kadar hiçbiri sırıtmıyor. zaten dean - sam winchester kardeşler o kadar iyiler ki başrolü fazlasıyla dolduruyorlar. Jared Padalecki ve Jensen Ackles harika seçim.

olayların asla fazla dramatize edilmemesi de harika.

müziklerine gelirsek (yukarıda bir entry'de yazdığım gibi) şu ana kadar bir dizide görülen (bu kadar iddialı konuşuyorum) en iyi müzikler diyebiliriz.

"korku" konusunda ise söyleyecek söz yok. ucuz "bööö" tarzı atraksiyonlara hiç girilmemiş. yeri geldiğinde gerdiğini rahatlıkla söyleyebilirim. insanı fazla kotkutmuyor, ama zaten dizinin olayı o değil.

aynı zamanda kardeşlerin başlarına ne gelirse gelsin dizinin inanılmaz bir mizah potansiyeli var, hep arkada bekliyor, gerektiği yerde patlamaktan hiç kaçınmıyor. sonsuz göndermeler, büyük parıltı içerek replikler yerine tam oturuyor.

sırf bu espri anlayışının üzerine kurulmuş bölümler bile var ki;

--spoiler--
lanetli bir tavşan ayağı yüzünden Sam'in kötü, dean'in iyi şansa sahip olduğu bölüm gülmekten nefessiz bırakır adamı.

sam'in kötü şansı; http://www.youtube.com/watch?v=ZiSxGpXJr9M
dean'in balı; http://www.youtube.com/watch?v=UglRoQvdKSI

--spoiler--

ancak dizi ne sırf komedinin, ne de korkunun üzerine oynuyor. karakterlerin içinde büyük bir boşluk var. çok şey kaybetmişler, dean cehenneme gidip gelmiş, sevdikleri bir sürü insan ölmüş. gerektiğinde harika hissettiriliyor.

her şeyin yerinde ve bu kadar sağlam olması çooooook güzel.

önyargıyı bırakıp oturup izlemek lazım. üzerinde çok uğraşılmış, olmuş.
güncel Önemli Başlıklar