bugün

ak sakallı dede

tanışma şerefine nail olduğum dede türüdür.

çok boktan günlerimiz oldu hayatta. kafamız çok karıştı. özgüvenimiz bozguna uğradı. çok bekledik o zaman gelmesini. "bak evlat" diye söze başlayıp bir hikmetli laf etmesini.
gelmedi.

sonra bir gece zifiri karanlıkta bir köprü altında rastladım ona. elinde bir şarap şişesine sarılmış yatıyordu. yamalı paltosuna kusmuş, ak sakalları grileşmişti.yattığı yerden doğrulup yanıma geldi. ve sonra "bak evlat" dedi."aha" dedim şimdi verecek hayatın anlamını!
" beş milyon versene" dedi. hayatın anlamını beklerken çok anlamsız bir cümleyle karşılaşınca şaşırdım. biraz da öfkelendim. "dede bırak allahını seversen yaa!" deyip olay yerini terk ettim. daha ağır konuşacaktım ama yaşına hürmeten sustum. arkamdan bağırıp çok ağır küfürler etti.
o günden sonra artık hiç beklemedim ak sakallı dedeyi. onunla konuştuğunu söyleyenlere de "hassiktir lan" dedim.

iyi demiş miyim?