bugün

recep tayyip erdoğan ın şimon peres e verdiği ayar

belki birçok kişinin hislerine tercüman olmuş bir harekettir. yıllarca dış politikada etkisiz kaldıktan sonra, yeni bir pencere açıldığı düşünülmüş olabilir. buraya kadar her şey iyi güzel. dış politikada da stratejik konumdan dolayı, ufak tefek sorunlar olur, onlar da halledilir diyelim. "havaalanındaki o miting havası neydi?" diye düşünmekten kendimi alamadım. merak ettiğim başka bir şey daha var. "başbakana yakın kişiler bu olaydan önce ytl'lerini euro ve dolar'a çevirdiler mi?". yerel seçimler öncesi yine duyguları sömürülen bir halk.

yarınki şişhane-taksim metrosunun reklamı var bir de çok komik. bu metronun temeli 1998 yılında atılmış olup, 2002 yılında bitirilmesi hedeflenmiştir. o dönemde hükümete geçen parti, 7 yıl gecikmeyle açıyor. sanırım en büyük sorun, insanların araştırmamasından, bilmemesinden, bilmeye çalışmamasından. o insanlara kömür verileceğine, kendi kömürlerini almaları için iş fırsatı sunulsa, daha güzel olmaz mı?

her şey bir cümleden mi ibaret? biraz madalyonun öbür yüzüne bakmak, eleştirebilmek de lazımdır. bu tepki, bizi birkaç gün için tatmin edecek belki. bir faydası olacak mı peki? bunun yanıtı da 72 milyon insanın içinde.