bugün
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur16
- b'u r c u9
- anın görüntüsü28
- metin arolat31
- klarnet calan sarapci koala 69
- amca diyen kasiyer kız9
- otobüste uyuyamamak8
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı70
- ctrlx9
- neden sürekli kabız oluyorum14
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri10
- narin güran17
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın12
- bel çevreniz kaç cm12
- bimde çalışanda akıl var mı13
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- sudekiray12
- sağ yan ağrıması8
- menuet13
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- bana aşık yazarlar15
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
- doritoslu çiğ köfte16
- menuet'in çok gergin ve sinirli olması9
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna9
- gocu isimli küfürbazın çaylak olması10
- eve çağıran erko21
- umut halil icardi9
- türkiyede neden herşey pahalı8
- bir kadın sizi takip etmeden storynize bakıyorsa12
- cennetteki köşklerin 70000 odası olması11
- clara heidi'nin halası mı teyzesi miydi9
- ilk buluşmada erkekten istenecek belgeler9
Zarif beyaz boynu parmaklarımın arasında gittikçe eziliyordu. Damarlarının her hareketini parmaklarımda hissedebiliyordum. Nefes alışının ne kadar yavaşladığını, damarlarının nasıl hızlı attığını. Sanki birazdan parmaklarımın arasında ezilecekmiş gibi zayıflamıştı boynu... Ama o an...
R: arkamda olduğunu biliyorum, b. Ama peki ya sen, Elinle o gücünü kullanana kadar seni parçalayacağımı biliyor musun? Ama bunu yapmayacağım, ağrılarımı, parçalanmamı dindir, bunu yapabilirsin. Yoksa m'nin boynu parmaklarımın arasında kalacak. Zor bir seçim değil görüyorsun.
M: ( son bir çırpınma ile söyler gibi b'ye bakarak) sakın!
Şaşkınlığa uğramıştım. Parmaklarım bir anda çözülmüştü. Boynu özgür kalır kalmaz öksürmeye başlamıştı,m. O kulübeden yavaşça uzaklaşmaya başladım. B çoktan m'nin yanına gitmişti. Tam tepeden aşağı inecek iken,
M:( zor nefes almasına rağmen bağırarak) kimsenin seni tanımasına izin vermiyorsun, insanları korkutuyorsun, kaçırıyorsun.
R:( bir gülüş ile) izin versem ne değişecek? Etrafına, insanlara bir bak. Kaçının umrunda bir başka insanı tanımak. Yüzeysel bilgi onlar için yeterli. Çünkü daha fazla tanımak hepsini korkutuyor. Merak duyguları yok. Sadece alışmışlık var onların dünyasında bunun dışına çıkan herhangi bir şey varsa karşılarında uzaklaşıyorlar. Sanatla ilgili bir bölümdeyim ama hiç kimsenin sanata dair bir algısı düşüncesi yok. Neden oradalar kendileri bile bilmiyor. Bir tutkuları yok. Oysa istanbul'dan buraya gelirken izmir gibi bir yerin insanlarında daha fazla tutku daha fazla duygu ve derinlik olur diye düşünmüştüm. Oysa gördüğüm şey tutku yoksunu ruhsuz insanlar. Geldiğim yerden daha beter. Böyle insanlar mı bir başkasını tanıyacak? Ben onların arasında sadece bir ucubeyim, pek çok yerde olduğum gibi.
M: tanımalarına izin vermeden ne olacağını bilemezsin. Sen daha en baştan önyargılı davranıyorsun.
R:( yüzüne bir tebessüm takınarak) beni tanımalarına izin verdiğim insanlar da oldu. Ama sonra o insanların nasıl değiştiğini, aslında başkalaşım gösterdiğini gördüm. Değişim her insanda olur çünkü bu daha farklı. Ve tutkularının nasıl da yitip gittiğini ve daha kötüsü bu olurken o insanların bunun farkında olduğunu gördüm. Bunlara rağmen izin vermeliyim öyle mi?
M:( sustu)
R: ve sana bir soru. Ölen tutkularımı canlandırabilir misin nekromansiden bahsetmiyorum onu belki yapabilirsin ama ölen tutkuları, canlandırabilir misin? Ya da tanımasına izin versem insanlar bunu yapabilir mi?
M:( susmuş bir halde sadece gözlerine bakıyordu çünkü ne diyeceğini bilmiyordu)
R:( tam adımlarını tepeden aşağıya doğru atacak iken m'ye dönüp) solo caminando en el camino de este mundo.
y no tengo más fuerza para luchar, bu şarkının sözleri şu anı benim kelimelerimden daha iyi anlatıyor.
M: ama ispanyolca?
R: ( bir gülümseme eşliğinde) öğrenirsin. Hem bak sizin müzikleriniz çalıyor, geç kalmak istemezsiniz oraya.
Ve sonra adımlarım eve doğru gitmeye başladı. Şiddetli bir sırt ağrısı ve parçalanan bir zihin ile. Fakat binaların önüne kadar geldiğimde sırt ağrılarım dayanılması zor seviyelere ulaştığında gözlerimin yavaşça karardığını ve gücümün bitip yere düştüğümü gördüm son olarak. Sonrasında ise...
R: arkamda olduğunu biliyorum, b. Ama peki ya sen, Elinle o gücünü kullanana kadar seni parçalayacağımı biliyor musun? Ama bunu yapmayacağım, ağrılarımı, parçalanmamı dindir, bunu yapabilirsin. Yoksa m'nin boynu parmaklarımın arasında kalacak. Zor bir seçim değil görüyorsun.
M: ( son bir çırpınma ile söyler gibi b'ye bakarak) sakın!
Şaşkınlığa uğramıştım. Parmaklarım bir anda çözülmüştü. Boynu özgür kalır kalmaz öksürmeye başlamıştı,m. O kulübeden yavaşça uzaklaşmaya başladım. B çoktan m'nin yanına gitmişti. Tam tepeden aşağı inecek iken,
M:( zor nefes almasına rağmen bağırarak) kimsenin seni tanımasına izin vermiyorsun, insanları korkutuyorsun, kaçırıyorsun.
R:( bir gülüş ile) izin versem ne değişecek? Etrafına, insanlara bir bak. Kaçının umrunda bir başka insanı tanımak. Yüzeysel bilgi onlar için yeterli. Çünkü daha fazla tanımak hepsini korkutuyor. Merak duyguları yok. Sadece alışmışlık var onların dünyasında bunun dışına çıkan herhangi bir şey varsa karşılarında uzaklaşıyorlar. Sanatla ilgili bir bölümdeyim ama hiç kimsenin sanata dair bir algısı düşüncesi yok. Neden oradalar kendileri bile bilmiyor. Bir tutkuları yok. Oysa istanbul'dan buraya gelirken izmir gibi bir yerin insanlarında daha fazla tutku daha fazla duygu ve derinlik olur diye düşünmüştüm. Oysa gördüğüm şey tutku yoksunu ruhsuz insanlar. Geldiğim yerden daha beter. Böyle insanlar mı bir başkasını tanıyacak? Ben onların arasında sadece bir ucubeyim, pek çok yerde olduğum gibi.
M: tanımalarına izin vermeden ne olacağını bilemezsin. Sen daha en baştan önyargılı davranıyorsun.
R:( yüzüne bir tebessüm takınarak) beni tanımalarına izin verdiğim insanlar da oldu. Ama sonra o insanların nasıl değiştiğini, aslında başkalaşım gösterdiğini gördüm. Değişim her insanda olur çünkü bu daha farklı. Ve tutkularının nasıl da yitip gittiğini ve daha kötüsü bu olurken o insanların bunun farkında olduğunu gördüm. Bunlara rağmen izin vermeliyim öyle mi?
M:( sustu)
R: ve sana bir soru. Ölen tutkularımı canlandırabilir misin nekromansiden bahsetmiyorum onu belki yapabilirsin ama ölen tutkuları, canlandırabilir misin? Ya da tanımasına izin versem insanlar bunu yapabilir mi?
M:( susmuş bir halde sadece gözlerine bakıyordu çünkü ne diyeceğini bilmiyordu)
R:( tam adımlarını tepeden aşağıya doğru atacak iken m'ye dönüp) solo caminando en el camino de este mundo.
y no tengo más fuerza para luchar, bu şarkının sözleri şu anı benim kelimelerimden daha iyi anlatıyor.
M: ama ispanyolca?
R: ( bir gülümseme eşliğinde) öğrenirsin. Hem bak sizin müzikleriniz çalıyor, geç kalmak istemezsiniz oraya.
Ve sonra adımlarım eve doğru gitmeye başladı. Şiddetli bir sırt ağrısı ve parçalanan bir zihin ile. Fakat binaların önüne kadar geldiğimde sırt ağrılarım dayanılması zor seviyelere ulaştığında gözlerimin yavaşça karardığını ve gücümün bitip yere düştüğümü gördüm son olarak. Sonrasında ise...
güncel Önemli Başlıklar