bugün

dolar ve euro yükselişinden akp yi sorumlu tutmak

ülkemiz uzun zaman önce yatırıma açık hale getirildiğinden dolayı dolarını ve eurosunu alıp satanlar suçlanacak pozisyonda değildirler. yastık altındakileri istemeleri gibi felan yani. çünkü borsaya yatırım yapanlar kar elde etmek için yapar ve kendi menfaatine çalışır. ister yabancı yatırımcı ister yerli yatırımcı olsun, ülkeye garezi varmış gibi ona saldırmak sadece acizlik ve komedidir. ve dövizlerin iyice yükselmesine sebep olur. çünkü bu yatırım politikalarını yürüten ilgili dönemlerin hükümetleridir. yatırımcılar bakıyor ki bizim güvenli liman gördüğümüz türkiye'de, güvensizlik hakimse paralarını piyasadan çekiyorlar. döviz yükseliyor. sonrasında siz ayasofyayı her ne kadar bazı ülkelere rest olarak,siyasi rant olarak yapsanız da ülkeye döviz getiren turizmin ayaklarından biri olan "ayasofya" müze yerine cami olunca buradan gelir kaybınız olur. şöyle bir hesap yapın ayasofya cami olunca ne kadar bütçe kaybettik diye. mesela bazı günler tatil,restorasyon vs abartalım ve 365 gün yerine 300 gün açık varsayalım. cami olmadan önce 100₺ ile girilebiliyordu. Türkler senelik müzekart alarak sadece ayasofya değil bir çok müzeye girme avantajına da sahipti. neyse sadede gelelim. günde en düşük 20 turist (çok daha fazladır da maksat asgari gelir kaybı) ayasofyayı ziyaret etmiş olsun. 20 x 100₺ = 2000₺ , 2000₺ x 300 gün = 600.000₺ gelir kaybettik (eğer bu sene marttan temmuza kadar olan pandemi sürecinde 120 gün eksik sayarsak da, 349.000 türk lirası yapıyor) cami olunca ki bu minimum ziyaret üzerinden. ben eminim ki bizim senelik kaybımız 1 milyon ₺'yi bulacak belki de 2 kat aşacak. ki bu 1 milyon'un büyük bir kısmı dövizini bizim ülkemizde bozup da türk lirası olarak harcayan turistler oluşturuyor. korona dönemi yoğunluğun azalacağını sanmıyorum. tek lazım gelen seyahat engellerinin kalkması. çünkü ibadet yapılabiliyorsa ziyarette yapılabilirdi. ve ayrıca müze olduğu taktirde de borsada bu duruma güven duyan avrupalılar yani burada kendilerini tehdit altında hissetmediklerinde borsadaki eurolarını da almıyorlar güvenli liman gördükleri için. ama euro oldu 8.20₺. dolar oldu 6.97₺ niye ? demek ki bizim buraya ve ilgili hükümete güvenmememiz lazım diye düşünüp ve başka çoğunluklarında böyle hamle yapacağını düşünüp dövizlerini alıyorlar borsadan. öyle kişi başı 10-20€ veya 10-20 $ değil bu yatırım rakamları yani. ekonomi bilmek başka bir şey. ekonomi politikasını, borsayı olumlu veya olumsuz etkilemek başka bir şey. çok iyi ekonomi bilirsin ama kürsüden söyleyeceğin bir cümle tüm ekonomik dengeleri değiştirebilir. hükümet ekonomi politikasını,borsayı olumsuz yönde etkiliyor yani uzun zamandır. dolayısıyla akp hükümet olduğuna göre akp sorumludur. bu aynı zamanda muhalefetin de elinde olan bir sorumluluktur ama esas sorumluluk ve kabahat hükümettedir. örneğin muhalefet, hükümetin yolsuzluk yaptığını ispatlarsa, döviz yine yükselir. (veya başka türde çatışmalar anayasa kitapçığının fırlatılması,kasa fırlatılması) çalkantı olur. hükümete ve siyasi yapılara güven olmaz. ve muhalafet bu noktada kendi güven verir de hükümet olursa ve de iştirakleri devam ettirirse borsa rahatlar. bu süreçte risk almak istemeyenler anında dövizlerini çeker piyasadan. ve döviz yükselir. bazen kabağın yeni gelen hükümetin ilk gününde başına patlamasının sebebi de budur. büyük risk alanlar bekler döviz yükselince türk lirasını karşılığını alırlar dövizin. ve daha sonrasında düşmesini bekleyerek tekrar döviz alırlar. muhalefet haricinde de (her partinin yapabileceği şeyler) bazı ülkeler spekülasyon üretirler, sırf döviz yükselsin de dolar ile yatırım yaparken alım güçleri çoğalsın vs diye. (bunda da hükümetin, diğer ülkelerle ikili ilişkisinin rolü büyüktür.) ya da önceki örnekteki gibi büyük riski göze alıp türk lirası almak isteyenler (borsa risk ve akıl kumarı olduğu için) , piyasada döviz çok azken bozdurur ve türk lirasını karşılığını alırlar (bunu oturma izni alanlar ya da 1 aydan uzun süreli ziyaret yapanlar, burada 1 aydan uzun süreli işi vs olanlar, öğrenciliği olanlar yapar) sonra alalım karımızı yapalım ve bu ortamdan, türk lirası olarak karlı çıkalım diye. çünkü buranın iç ticaretinde türk lirası harcayacağız diye düşünürler. çünkü bu yükseliş sonsuz olmadığı için bir dönem sonra düşürülmesi için çalışmalar yapılacaktır. bu yüzden mesela ayasofya giriş ücreti cami olmadan önce türk lirası olduğu için, bu gibi müzeleri ziyaret ederken (8 temmuz günü euro 7.78₺ iken şu an 8.20₺ 3 haftada 0.40 krş arttı.) yani 8 temmuz günü piyasadan 2000 eurosunu alan bir kişi, 3 haftada 110₺ kazanıp, bir müzeye ücretsiz girme hakkı kazandı. kar etti. daha az para harcamış oldu.çünkü kendi dövizleri açısından az bir miktar verdi. yani paranın çoğunluğunu dışardan gelen döviz değil içerden alınan türk lirası fazlalığı/karı oluşturur. yani iç piyasadan aldıkları parayı yine iç piyasaya aktarırlar kar ettikleri için. tıpkı bir türk vatandaşı nasıl kar kovalıyorsa onlar da öyle kovalarlar yani. hem türk lirasının değerine zarar verirler hemde kar elde ederler.