bugün

yemekteyiz

bayram ziyareti sebebiyle evimize gelen misafirlerin açılmasını rica etmeleri sebebiyle, önceden çokça duyduğum fakat bu akşama kadar izlemediğim program. evet bu cümleyle kendi iradem dışında izlediğimi, normalde bu tarz programları izlemediğimi belirtmeye, aman ne kadaar da elitim görün ey ahali vs. demeye çalıştım. televizyon vakit öldürmek için tercihim değil sadece. internet başında vakit öldürenlerdenim. her neyse... birbirleri hakkında yorum yaptıkları mekanın yemeğin yendiği ev olduğu gayet açıkken, masada oldukları andaki kıyafetlerle, aynı makyajla kamera karşısında konuşurken "o gün çok üzücü olaylar yaşandı", "o akşam ...." gibi cümlelerin kurulması; bir insanın, birkaç kıl parçasının yemek yediği masadan çıkması sonucu tansiyonunun yükselip fenalaşmasını garipseyen kişinin, yemek anına dönüldüğüne bu olaya ağlayarak tepki vermesi ve bahsi geçen kişi için üzülmesi...ve daha bunun gibi bir çok şey... insanların bu kurmacayı anlamamalarına çok şaşırıyorum ya, ki anlamıyolar gerçekten, geyik olsun gülelim diye bile izlenmez ama o halde izlemiyolar zaten. büyük bir ciddiyet ve heyecanla, kılların nereden geldiği üzerine fikirler üreterek izliyorlar. bunları izleyip prim verenlere mi kızmak lazım, yoksa yayın anlayışı bu kadar sığ olan, bunları halkın önüne çıkarmaya cesaret eden kişilere mi kızmak lazım bilemedim. kısır döngü biraz sanki; önce saçma sapan programlarla insnaların beynini boşaltıyorlar, sonra da bu insanlar yine bu saçma sapan şeyleri izleyerek bu programlara prim yaptırıyorlar. izlerken "tüylerim" diken diken oldu, ama programdaki kılları, tüyleri izlerken değil, programı izleyen misafiri izlerken...