bugün

home office

başlangıçta hoşuma giden, hatta daha verimli çalıştığımı düşündüğüm ancak günler geçtikçe sarpa saran çalışma biçimi. işe gitmek güzel bir ritüelmiş meğer. uyan, hazırlan, dışarı çık, iki insan gör, sosyalleş... yoldan kazandığım zamanın kendime kalması güzel oluyor sadece. ama o da verimsiz... gerçi evde izolasyonda geçirilen zamanın illa verimli olmasında da fena takılmış durumda insanlar. bu da ayrı bir baskı oluşturuyor. insan boş boş tavana bakmak istiyorsa bakabilmeli! *

ev ortamı ile çalışma ortamının ayrı fiziksel ortamlar olması daha iyi. bu süreç bana bunu öğretti.
mesai bittiğinde bitmiş gibi olmuyor, başladığında da başlamış gibi hissettirmiyor. ofisten çıkıp gidince çalışma kafanda bitiyor ama evde bilgisayarın başından kalkarken aynı değil. sanki eksik bi şey kalmış, e nasılda evdesin onu da halletsen mi hissi var sürekli. işkolikliğe davetiye çıkartan haller vesaire.

üstelik korkum da şu ki, hayat normale döndüğünde işveren nasılsa sistem erişimi var diye abartabilir.

neticede sevmedim. hadi işe gidelim artık. *