bugün

askerde toplu mastürbasyon yapmak

Ulan Ermenistan sınırındayız. 23 Nisan'ı 24 Nisan'a bağlayan gece. Sözde Ermeni soykırımı günü. Ermenilerin askerliği devlet memurluğu gibi amk. Saat 5 olunca karşıda karakolu kapatıp gidiyorlar nasıl olsa biz bekliyoruz burda diye.

Nöbet kulelerimiz var, bazı stratejik kulelerin dibinde uçaksavar mevzilerimiz var. Arada derede btr'ler var. Tam teyakkuz halindeyiz. Ama gel gör ki bu ibneler bir türlü her zamanki gibi karakolu kapatıp gitmiyorlar. Esasında doğru düzgün teçhizatları da yok zaten. Serçeye benzeyen arabalarında tepsi boyutunda şapkalı subayları karakola gidip geliyorlar ama o gün bi terslik var bir türlü çıkmadı koduklarım.

Talimat geldi her yarım saatte bir çevrim alınacak. Nöbetçi subay 2. Bir Emre kadar sürekli noktaları denetleyecek diye. O nokta senin bu nokta benim geziyorum. 1915 olaylarını, günün anlam ve ehemniyetini askerlerin anlayabileceği dilde anlatmaya çalışıyorum ancak algılatabilmek pek mümkün değil.

Derken kulenin biri çevrime iştirak etmiyor. Aklım çıkıyor amk. Ulan yoksa birşey mi oldu diyorum elim ayağım titriyor. Land'la kuleye gidiyoruz. içimden yalvarıyorum allahım ne olur başlarına birşey gelmiş olmasın diyorum. Aklıma kötü kötü şeyler geliyor.

Derken kuleye yakınız, konuşmalar var. Oh be iyi, birşey olmamış diyorum ama bi gariplik var. Noktaya araç geliyor gece yarısı ama kimse siklemiyor amk. Hayrola diyorum kendi kendime. Yine de temkinli temkinli gidiyorum. Merdivenlerden çıkıyorum. Çap çap çap sesler geliyor bir yandan.

Ulan bir de ne göreyim. 3 tane tam teçhizatlı asker nerden bulmuşlarsa bir mu'zır neşriyat bulmuşlar çavuşu tokatlıyorlar bildiğin.

işte o an kızmam gerek ama bir gülme geliyor. Aslında baskın filan yemediklerine seviniyorum bile.

Alıyorum dergiyi, elemanlar yerin dibine girmiş, üstünkörü fırçalıyorum. Telsizin şarjı bitince anlayamamışlar daldıklarından.

Daha sonra bir uzman çalıyor dergiyi tahkikat dosyasından. Allahım bu nasıl bir absürtlüktür diye isyan ediyorum.