bugün

milliyetcilik boluculuktur

her zaman olduğu gibi sözlüğümüzde karşı çıkanların ya da önermeyi destekleyenlerin kullandıkları argumanların yetersiz olmasını görebiliyoruz milliyetçiliğin bölücülük olması konusunda. bu tarz bir genellemeyi yaparken aradaki 1-2 girdiyi ayrı tutmam gerektiğini aynı zamanda belirtmeliyim.

giriş paragrafında yapılan alakasız tanımlamadan sonra konuya dönecek olursak, mlliyetçilik 1 günün, 10 günün ideolojisi değildir, uzun yılların sonucunda birike birike oluşmuş bir düşünce sistemidir. fakat bu birikimi abartıp bin yıla çıkartırsak boşa kürek çekeriz, gerçeklerle ve tarihle uygun düşmeyen şeylere inanırız.

daha evvel belirtmiştim, milliyetçilik düşüncesi kapitalist sistemin bir ürünüdür diye. bir pazar oluşturma ve bu pazarı sürekli kontrol altında tutacak toplumsal düşünceler bütünlüğünde rol oynar milliyetçilik. bu sürecin ortaya çıkardığı doğal bir süreçtir. bu süreç içerisinde dünya pazarlara bölünür ve küçük yerel pazarlar ise uluslara dönüşür. haliyle bu bölünmüşlük insana yansır.

bu altyapı altından bakınca bir ırkın öne çıkarılmasından öte bir ulusun öne çıkarılması farklı şeyler olduğudur. fakat buna rağmen bir milleti bütün olarak görmek sınıflı toplumun doğasına aykırıdı ve haliyle sınıflı bölünmüşlüğü yok saymaktır ya da göz ardı etmektir. işte bu anlayış bence egemenlerin yanında bireyi konumlandıracaktır. nedenini bir örnekle açıklamak istiyorum. ismini vermek istemediğim bir gazete- ki haliyle milliyetçi bir gazete- tuzla tersahanelerinde ölen işçiler hakkında yorum yapmaktadır. fakat şöyle bir cümle kuruyor sonra: "işçilerle, patronların yıllarca ekmeklerini bölüştükleri yer hakkında kimi mihraklar tarafından söylentiler çıkartılıyor. bunlar yanlış işlerdir." hayır beyler, bayanlar. bu yanlıştır. bu adamlar yıllarca ekmeklerini bölüşmediler. kimileri ekmeğin kırıntılarıyla yetinmek zorunda kaldı.

değindim noktalarda uluslar bir bütün değildir zaten bölünmüştür ama sınıflar arasındaki bölünmüşlüğüde gene bu saf milliyetçi anlayış sağlayabilir. işte bu hayattaki ekmek kavgasının ne gibi bölüşüldüğünü yukarıdaki örnek gibi suratımıza tokat gibi çarpıyor, bilinçleri bulandırıyor.