bugün

bohemian rhapsody

queen grubunun nadide parçasıdır.

hayatta hiçbir şeyi yarım bırakmamıştım o güne kadar. tabakta yarım kalan yemekle oynuyordum. sol elimin ayasında alnımın solunu almış parmaklarımın arasında saçlarımı kavramıştım. saat 6 yi yenileceğin geçiyordu. zamanın su gibi akmasını istediğim anlardı. canım yemek çekmiyordu aksine açlığım farkındayken. gözlerimi sabit bir noktaya dikmiştim akıp giden akrep ve yelkovanın en üstünde yer alan saniye göstergecine...

o esnada yavaş usul usul döküldü bir bamteli... saçımı yemeğin içinde görünce hepten iştahım kaçmıştı. annem bana yemeğini ye diye seslenirken aslında dikkat ettiğim tek şey saçımın telinin düşüş hızındaki yavaşlığa rağmen havayı yarış ıslığıydı. düşündüğüm tek şey o anda bismillah sesiyle yerle bir oldu. olan olmuştu queen çıkmıştı sahneye ve ben yemekten kaçış yolumu onda bulmuştum.

hakkını vermem gerekiyor kaçmıştım. yemek memek hikayeydi. queen şaheserinin bende bıraktığı tat açlığımı snikers tan daha çabuk yok etmişti. ağlamıştım günler boyu... queen albümü almak için biriktirdiğim bozuklukların hatırasında. şimdi tek tuşa bakan(kısa yol sekmesi) youtube'da bohemian rhaosody dinliyorum... işte buydu sözlük...