bugün

ilkokulda zengin çocuk özellikleri

-amerikan tarzı kesilmiş saçlar; benimki asker traşı gibiydi, berbere gidince jöle bile sürmeme kızarlardı.
-powerade şişesinde meyvesuyu; benimki tek suluk görünümlü 3lü suluklarda olurdu genelde, hatta bi kere bi gözünden su içerken diğer gözündeki ayran üstüme dökülmüştü.
-orijinal takım forması, ilk üstünde hologram olan formayı o zaman görmüştüm; benimki pazardan alınmıştı, söylememe gerek var mı bilmiyorum.
-orijinal adidas-nike top; bizim orda ahmet bakkal vardı, kames aldık mı mutlu olurduk biz.
-çantada getirilen sandviç tarzı salamlı falan yiyecek; beslenme çantam vardı benim, hatta bi kere annem sucuk koyduydu da mutlu olduydum. yetersiz beslenmekten olsa gerek kokuyu hiç düşünmemiştim. sevdiğim kız "öretmeniiim mahmut kokuyor" demişti. lisede öğrendim ki bu zengin çocuğunu seviyormuş bu kız da. * *
-öğleci olunca kışın hava erken kararırdı, bunlar nerden aldıklarını hala bilmem değişik küçük el lambalarıyla okulun duvarlarına ışık tutup oyun oynarlardı. ben de izlerdim.
-almanya'daki hala. bilmiyorum ama hep vardı. benim halam bile yoktu, hala yok *.
-bilgisayar, sanki milyon yıldır ordaymış da artık usanılmış gibi kullanılmazdı bi de; bende atari vardı, annem televizyonu bozuyo diye eski 37 ekran siyah beyaz bi tv de oynatırdı hem de.
-biyanki bisiklet * ; türkiye gazetesinin kuponla verdiği kırmızı bisanlardan vardı bende. büyük geldiği için kaldırıma ayağımı basmadan inip binemezdim, kıyafetlerim gibi sonra da kullanırım diye büyük almışlardı. orta okulun sonunda amörtisör taktırmıştık ön tekerine. ama yaylanmıyordu.
-doğum günleri. her seferinde arkadaşlarını toplar, herkes hediye getirirdi bunlara; benim doğum günlerim aile içinde olurdu. annem pasta yapardı, diğer aile büyükleri işi olduğu için hediye alamaz bir milyon lira verirdi. *
-bayram harçlıkları genelde benim bir yıllık meybuz ve ucuz ketçaplı cips stoğumu karşılayacak kadar olurdu. ben bayram harçlığımla çıtıpıtı alırken bunlar maytap kız kaçıran torpil falan alırdı.*
-içinde beyazı bile olan pastel boyalar. beyaz pastel boya ne boka yarıyosa artık diyip avuturdum kendimi.
-büyük boy tasolar, aile boy cipslerden çıkardı bunlar, metal taso mu deniyordu ne deniyordu. bizimkiler küçük boydu, küçücük.

aklıma gelenler bunlar.