bugün

13 mayıs 2014 soma maden ocağı kazası

yukarılarda okudum, uyuduğum bir kaç saat için vicdan azabı duydum diye yazmış bir yazar.. gerçekten çok fena vicdan azabı duyuyorum ben de, dün yürüdüğüm yoldaki çiçek kokuları ilk kez canımı yaktı. hep o kokuyu duyduğumda derin derin nefes alırdım. dün ise o derin nefesi almaya cesaret edemedim. gözümün önüne kapkaranlık yeraltında ölümü bekleyen insanlar geldi. sonra çizmesiyle sedyeyi kirletmeye çekinen madenci, kapkara delik çoraplarıyla sedyede gördüğüm vücut, kendisi çıkarıldığı halde "mahmut çıktı mı? mahmut çıktı mı? çıkmadı o" diye ağlayan adam, gencecik maden mühendisi kocası için ağlayan gencecik kadının gözlerindeki tarifsiz acı, acısından yumruğunu ağzına tıkayan bir kadın, kardeşini teşhis etmek için 50-60 cesete baktığını söyleyen abinin çökmüş omuzları... daha hangisini anlatayım? hepiniz gördünüz değil mi? hepinizin içi sızladı. ben artık asıl sorumluların bedel ödediğini görmek istiyorum, yapanın yanına kar kaldığını değil...ne adalete inancımız kaldı, ne insanlığa...
güncel Önemli Başlıklar