bugün

korku

sıradan bir insan olmaktan korkuyorum. hayatı oluruna bırakanlardan, aslında günlerin geçmesini beklediğini koşuşturma içinde fark etmeyenlerden. hayatı yaşamayı bilmemekten. şu an değil değil belki, peki ya sonra? elime bi' bira alıp sevdiğim diziyi seyretmek midir hayat? hayatı kaçırıp fark edememekten korkuyorum.

nepal de gün doğumunu görmem gerek. ya da avrupayı sırt çantamla keşfetmem, bisikletime atlayıp türkiye yi kıyıdan şöyle bi dolanmalıyım. uçlarda olmalıyım, bi sabaha karşı karar verip yollara düşmeliyim, plansız, sorgusuz sualsiz. sadece içimden geldiği için yapabilmeliyim.

bir çocuğun gülümsemesinin gözlerimin içini aydınlatmamasından korkuyorum ve
görememekten korkuyorum ben , sevgilimin yüzünü, gözlerini, ellerini, yüzüne bakınca gözlerinin parlamasını görememekten çok korkuyorum.
rengarenk olmuş göğü seyredememekten, sonsuza giden denizleri seyre dalamamaktan ya da en basitinden ıslak kaldırım taşlarını sayamamaktan.

kalabalık bir şehri tenha bir köşeden izleyememekten korkuyorum. okuyamamak yüzyıl önce yazılanları, hissedememek şiirleri, çok korkuyorum.

yanlış bir evlilik yapmaktan korkuyorum. bunu fark ettiğinizde ki acıyı düşünsenize, daha önemlisi o kişinin hayatına gömeceğiniz hayal kırıklıkları. yaşladığınızda sevgiden ziyade sırf saygıdan dolayı eşinizle birlikte olmak ister misiniz? ben istemezdim.

hiç gerçek dostumu bulamayacak olmaktan korkuyorum. her şeyimle bir insan olarak duramamak karşısında. ben kendi kendimeyim biraz. tamamen ben olamıyorum karşıdakine. belki de hiç gerçek dost diyemediğimden. ilk başlarda sorun yoktu benim için ama ya hep böyle olursa hala mutlu olur muyum dersiniz? en kötü anımda yanımda birisinin olup olmayacağını bilmek önemli bu hayatta.

öğrenmeden kendini üstün gören insanlara da acıyorum. öyle biri olmak istemem asla. kör olmak bi nevi.
ben, insanları yüzüstü bırakmaktan korkuyorum; beni başarılı görmek isteyen ailemi, beni seven kişiyi ya da bi başkasını. bilerek ve isteyerek asla yapmam, ama olursa bi şekilde?

vicdanımın susmasından korkuyorum; aç çocuk görmedikçe onları düşünmeyen, denemedikçe elinden bir şeyin gelmediğini söyleyip kendini kandıran ve paranın küçük oyuncakları olmaktan mesela, elinden bir şey gelse bile yapmamayı seçenlerden.

insanların hep benmerkezci yaklaşımlarını, egolarını ya da duygularını körelten hırslarını anlamıyorum. bak güzel bir gün, gök masmavi, duymaya çalış vicdanının sesini. kopma ondan. ve elinden geleni yaptığında. gerçekten bir insan oduğunda. gülümse...