bugün

yer yarılsa da içine girsem denilen anlar

Dershanenin ikinci haftası olmuş ve ben ilk kez derse gidiyorum. Millet sanki yıllardır tanışıyor gibi samimi olmuş;sürekli ders konuları,hocanın esprileri,kantinde vakit geçirmeler filan. Ben derse girdim ama bülent ecevit'in, liderler ile hatıra fotoğrafı çektirirkenki gibi bir haldeyim. Neyse.. Geçtim ortalarda bir yere. Hoca ders anlatıyor ve sınıf pür dikkat onu dinliyor. Müthiş sessizlik var. Benim sağım boş ve oturaklar da katlanabilen cinsten. Benim bir ara kalem yere düştü. Sağ tarafıma destek vererek eğilip kalemi alayım derken sandalye katlanıp yüzüme vurmaz mı? Küt diye bir ses. benim gözlük yere düştü ama ben başımı kaldırmıyorum. Yanımdakiler olayı görüp babacan bir tavırla hem gözlüğü hem kalemi verdiler ama ben kıpkırmızı oldum. ilk gün olduğu için kimse tanımıyor,bir resmiyet var tabi. Kimse gülemiyor da.. Dersin sonuna kadar onunla atlattık derken tam sınıftan çıkacam arkadan birinin bana selam verdiğini gördüm. Ben de el ettim ki okuldan bir arkadaşa benzeterek. Tam yanına gideceğim,içimde yalnız olmayacağım sevinci ile.. Ama o da meğer benim arkamdaki birine selam vermiş iyi mi? O günden sonra derslere de konsantre olamadım.