bugün

dancing in the moonlight

az kaldı kötü bir güne uyanmaya. bu günlerde biri bir yerlere gidiyor. arada yalnızca bir duvar varken, şimdi okyanuslar kıtalar girecek araya. giden bir sevgili değil ne yazık ki. daha çok can yakıyor bir dostun gitmesi. daha cok acıtıyor onun özlenme ihtimali ve onsuzluğun kendimi yarım hissetmeme neden olması. sebep şudur; yaşanmışlık tek kelimeyle. devamı da yaşanamayacak olanlardır belkide...
giden sevgiliyse eğer üzülmek alışkanlıktan ve hatıralardan kaynaklanır. bir bedeni bir teni bir kokuyu özler insan bir müddet. lakin ayrılık, dosttansa ve bu dostla dolu dolu bir yasanmışlık varsa, ve bu yaşanmışlığın hiç durmayacağına inandığım kinder süpriz yumurta gibi bir kişiliğe sahipse ben o gün uyanmayı hiç istemiyorum kardeşim.
güncel Önemli Başlıklar