bugün

ötekileştirmek

özellikle akp sempatizanları tarafından sıklıkla kullanılan ve içeriğinden habersiz olunan kavramdır. Ezberlendiğini düşündüğüm bir fikirler yani ötekileştirilme sanrısının kaynağı "olunan" şeyin kendisidir yani "dindar" olma halidir. Peki akp hükümeti neler yapıyor?

türbanlılara saldırıldı, camiler ahıra çevirildi, müslümanlara yapılan katliamlar vs... Burada dikkat edilmesi gereken husus, akp hükümetinin dindar olarak tanımlanan camiayı bir başkası öteki olarak ele alma durumudur. Çünkü akp bir siyasal oluşumdur ve öncelikli hedefi güçtür... Bunu elde etme yollarının başında da politik hamleler geçer.

"Bizi ötekileştiriyorlar" diye kurulan cümlelerin tilmizleri özünde kendilerini ötekileştirmektedirler. Yaftalama ciddi bir hastalıktır. Geçen otobüste başıma gelen olay gibi. Otobüsteki bir bayana yer vermemiştim. tepki olarak "türbanlı olduğum için yer vermiyorsun" demişti. gülerek "hayır, ayağım sargılı olduğu için" demiştim ve sağda spor ayakkabı, solda terlikle duran ayağımı kendisine uzatmıştım.

Şimdi buradaki "yer vermeme" gerekçesi olarak görülen şey o kişinin kendini inandırdığı "sonuç" durumunun kendisidir. Bu basit gibi görülen olay bile çözümleme açısından son derece basittir.

Bu arada asıl ötekileşme durumunu yaşayanların "troll" olarak algılanan şeyler olduğuna inanıyorum. Çünkü bu "sanal ötekileşme" durumu salt sanal ortamda sürekli kimlik üreterek kendisini bir araca, makineye dönüştürür. Bu dönüşüm neticesinde de "troll"leşme hali başlar.