bugün

aziz nesin

kitaplarını okurken, bu dünyadan koptuğunuz, o kitabın okuru değil, birebir yaşayanı ya da tanığı olduğunuzu hissettiren, gerçek bir kalem ustası. katılta katılta güldürdüğü gibi. katılta katılta ağlatan yazar. çocukluğunda, elinde kova, üzerinde entari, çeşmeye su doldurmaya gittiğini okurken, siz o çocuksunuzdur. evin kehribar rengi taşlarını anlatırken, o taşları siz ovalayıp parlatmışsınızdır. yağmur, satmaya götürdüğü battaniyesinin üzerindeki gazete kağıdını ıslatıp yırttığında, suyla ıslanıp ağırlaşan o battaniyeyi taşıyan sizsinizdir. okurken, siz o sokağın başındasınızdır, o eski evin içindesinizdir, o trendesinizdir. kitap bitince "neredeyim ben?" dersiniz. "bitmesin bu kitap, bitmesin" dedirtir. sık sık, korkuyla bakılır, kaç sayfa kaldığına. okurken cimrilik etmek isteyip, edemezsiniz. 500 sayfalık kitap, en fazla birbuçuk günde bitmiştir. kitaplarını okumanın en zor tarafı, bittikten sonra kapağını kapatmaktır.