bugün

uyuşturucu bağımlısı bir kardeşe sahip olmak

yavaş yavaş kendisi gibi çevresindeki herkesi ölüme sürükleyen insanın en yakını olmaktır. herkesten önce sizin öleceğinizin göstergesidir.

gözlerinizin önünde yavaş yavaş eridiğini, okulunu ihmal ettiğini, hayattan tüm bağlarını kopardığını, neşeli günler yerine odasına kapanıp sessiz saatler geçirdiğini, zaman zaman sinir bozucu hırçınlıkları, artık sizinle hiç bir şey paylaşmak istememesi, devamlı uyumak isteyip uyuyamamasını, arkadaş çevresinin tamamiyle değiştiğini fark ettiğiniz anda, evet tehkinenin farkına varmışsınızdır. kardeşiniz yavaş yavaş kollarınızdan çaresizliğe doğru gidiyordur.

evde yaşanan sorunlar, okulda kimlik ayrımı, okuldaki en popüler kızların uyuşturucu kullandığından dolayı duyulan özentilik, ilgisizlik, herkesin kendi aleminde olması özellikle kendini kollayan bir babanın olmaması, abinin tam bir mal olması, ergenlikten yeni çıkmış kardeşimi yavaş yavaş bu batağın içine sürüklemişti.

babama ve anneme söylemeden bu işten onu nasıl kurtarabilirimin çözümlerini arıyordum. annem duyarsa kadıncağız kahrından ölür, babam duyarsa kız kardeşim ölürdü. gündüz öğlene kadar çalışıyor, öğlenden sonra çalıştığı paranın miktarı kadar uyuşturucu alıyordu. artık bildiğimi bildiği için daha rahat davranıyor, beni bile umursamıyordu. evden çıkmasını engellediğim her seferinde evden ayrılmakla beni tehdit ediyor elimi kolumu bağlıyordu. evden gitmesini istemiyor en azından gözümün önünde olmasını istiyordum. akşam eve geliş saatlerini düzenli tutuyor evdekileri şüphelendirmiyordu. takip edip onu bulunduğu ortamlardan çıkarmayı defalarca denedim ve uyuşturucu almak için her türlü yöntemi yaptığını gözlerimle gördüm.

zaman zaman bıraktığına dair yalanlar atıyordu. ama lsd, amfetamin, kokain, eroin hepsini aynı anda almak isteyen bir canavar haline gelmişti. kurtulmak istiyor ama yapamıyordu. sonunda bir kliniğe yatırma kararı aldıktan sonra durumu babama anlatmak zorunda kaldım. öldürüsüye dayak yedikten sonra,nasıl bir etki yaşadıysa artık;

günlerden ne?
hangi aydayız?
hangi yıldayız?
biz nerdeyiz?
birileri bana kötü bir mal mı verdi?

sözleri hala daha kulaklarımda çınlar. ölmesinden korkuyor, onun yerine her gün kendim ölüyordum. çaresizlikten sadece ağlamayı becerebilir haldeydim. ama kurtulmak istiyor olması, içimde umut ışıklarının yanmasını sağlıyordu.

kendisi önce ona bu uyuşturucuları sağlayan kaynakları ihbar etmekle başladı. kararlıydı biliyordum. bana iki seçeneği olduğunu söyledi. ya intihar edecekti ya da savaşarak başkalarına yardım ederek hayatını düzeltecekti.

kliniğe yattı. ailesinden kimse onu 1 ay görmedi. zor ve uzun bir 5 ay geçtikten sonra hayatına yeniden başladı. yanımızda olmadığı 5 ay bizlere 5 yıl gibi gelmiş, kendisine ise daha fazla.

yeni bir okul, yeni bir dünya kurmayı başarabilen ender kişilerden olmayı başarabilmişti.

ergenlik döneminde olan bir gencin ebeveyni, ablası, abisi olmak hiçte kolay bir şey değildir. ama her zaman sorumluluk sahibi bir aileye ihtiyaç duyarlar. onlara aileleri olarak verdiğimiz değerden emin olmadıklarında, kendilerini korumaları zordur. işte o zamanlarda uyuşturucu batağı onlara malesef çekici hale gelmektedir.

edit: neden yazdım(?)

bugün 19 aralık, bizim için duygusal bir gün, bu sabah ona sarılıp varlığını, sıcaklığını hissettmemiz hiç bir şeye değişilmez.