uludağ sözlük vs inci sözlük

" başarılı bir komedi sanatçısının, yürekten isterse, oynayamayacağı hiçbir rol yoktur. burada belirleyici unsur, seyircinin ona giydirmiş olduğu komedyen elbisesinden kendini kurtarabilmek için ne kadar yaratıcı davranabildiğidir. bu ise, senaryolarda yer almayan ve doğrudan-doğruya oyuncunun yaratıcı zekasıyla alakalı bir husustur. "

beyaz perdenin en başarılı aktörlerinden biri olarak kabul gören marlon brando'nun, ünlü 'abc' anchoru peter jennings ile yaptığı bir söyleşide sarfettiği sözlerdir bunlar.

sanatsal anlamda, soytarılık ile komedyenlik ya da konuyu sözlük ortamına indirgersek, şarlatanlık ile mizahi yaklaşım arasındaki kalın kırmızı çizgi tam yerine konabildiği ve geçilmediği, diğer bir deyimle; amiyaneliğe varmayan, tadında ve taşı gediğine koyan bir argo ile desteklenmiş yaşama dair söylemlere yer verildiği sürece, yazılan entry'leri okumaya gerçekten doyum olmaz.

bu bağlamda inci, ilk bakışta görülmeyen fakat derinlemesine bakan bir gözle fark edilebilen kalın kırmızı çizgilerinin farkına varamamış yüzlerce küfürbaz yazar barındırsa da kendini aşmış, zeki yazarların sürükleyip götürdüğü bir sözlük izlenimi vermektedir. an itibarı ile 208 sayfaya ulaşan günlük sol frame'i ile de üretkenliğini kanıtlamaktadır.

bu demek değildir ki, uludağ'da zeki ve çaplı yazarlar yoktur! elbette vardır ve sayıları da azımsanmayacak düzeydedir. ancak burada, inci'yi takip edenlerin, inci yazarlarının ağır argo içeren söylemlerinin bünyesinde zeka pırıltıları barından fikirler, vurgular ve yaklaşımlar barındırmakta olduğunun farkına varmaya çaba göstermeden, yüzeysel değerlendirmelerle eleştirilmesi, yargılanması ve yaftalanmasının hatalı bir davranış olduğunu vurgulamak istiyorum.

örneğin, ilk bakışta çok itici gelebilecek;

" @7 fikren sikilmenin orgazmını yaşıyorum şu an! anlatılır gibi değilmiş. bunca yıldır onca erkeğin altında bu tadı ararken nerelerdeydin? "

söyleminin ardındaki yazarın, ne denli zeki ve kendinden emin olduğunu umarım anlatmaya gerek yoktur. kaldı ki bu yazara, başka bir sözlükte, en hassas konuların duyarlı bir kalemi olarak da rastlamanız mümkündür.