bugün

klostrofobi

yapılan araştırmalar neticesinde birden fazla nedeni olduğu görülen hastalık. elbette ki ''çocukluğumuza iniyoruz'';

1) özellikle çocukluk döneminde travmatik bir kapalı alan deneyimi yaşamış olmak. öyle kolilerin içine girip evcilik oynamak ya da dolapta saklanmak gibi değil; bu esnada yaşanan -belli belirsiz de olabilir- travmatik bir durum söz konusu olacak. kolinin içinde unutulmak gibi, dolaptayken uyuyakalmak gibi..

2) benim ilgimi çeken ikinci neden de anne karnında yaşanan, klostrofobiye sebep olacak travmatik durumlar. uzmanlar bunun hakkında çok net açıklamalar yapamıyorlar. anne karnında çocuğun ne gibi bir travması olabilir değil mi? ancak yine de annenin hamileyken nefes darlığı çekmesi bir etken olabiliyormuş.

3) zorlu bir doğumla dünyaya gelmiş olmak. anne karnından rahim ağzına çıkarken olağan dışı bir durumun söz konusu olması. rahim kanalında normalden fazla beklemiş olmak olabilir, oksijen yetersizliği değil ama, oksijen yetersizliği otizme sebep oluyor. buna daha çok ''içgüdülerin zorladığı yaşama normlarından farklı bir pozisyona girmek'' diyebiliriz.

belirtileri kendini her kapalı alanda göstermez;

-özellikle ilk klostrofobi atağını daha önce mükerrer defalarca bulunduğunuz kapalı alanda yaşayabilirsiniz. ilk için -tabi ki duruma anlam verilmeyecektir- yüksek bir nefessizlik duygusu içinizi kaplar. kronik ya da alerjik astımdan farklı olarak nefes alabilip aldığınız nefesin yetersiz olduğunu düşüneceksiniz. ve bu duygudan kurtulmanın tek yolunun içinde bulunduğunuz kapalı alandan çıkmak olduğu o an aklınıza gelmeyecek (ilk ataklar için söylüyorum, alışınca kapalı alandayken de kurtulmanın yollarını buluyorsunuz)

-klostrofobiklerin büyük çoğunluğunun bu tip durumlarda, panik atak sendromuna nazaran tansiyonları ''düşer''

-ağlama nöbeti. anlam verilemeyen bir ağlama dürtüsü zuhur eder. sonraki ataklarda bunun da üstünden gelinebilinir.

-(bu madde önemli) ilk ataktan sonra yaşanan klostrofobi aslında klostrofobi-fobisidir. yani öyle her asansörde, her dar alanda, metroda, tünelde atak geçirilmez ama ''ya şimdi bayılıverirsem, ya nefes alamazsam, ya yine atak geçirirsem'' korkusu ''burası kapalı alan allah'ım nefessiz kaldım'' korkusundan daha baskındır. sonra da fobi kendini tetikler zaten. o yüzden görmezden gelmek, üstüne gitmemek en mantıklısı olacaktır.