bugün

iletişim yayınları

keyifle kitap okurken aradaki otuz sayfanın olmadığını geçtiğiniz sayfadaki uyumsuzluktan anladığınız kitapları basan yayınevidir.

bundan önce defalarca karşılaştığım ama artık "yuhh" dedirten durumdur. dünya kadar para verdiğiniz bir kitabın en azından düzgün basılmasını beklersiniz; kusura bakmasınlar ama korsan baskılar çok daha kaliteli (en azından eksiksiz) basılıyor.

alın size iki örnek:

ilki iletişim 1986 baskısı milan kundera, varolmanın dayanılmaz hafifliği (5. baskı): 64'ten 113'e atlıyorsunuz.

ikincisi çok daha yeni: oğuz atay, tehlikeli oyunlar (20. baskı, 2008 istanbul): 448'den 465'e zıplıyorsunuz.

yani sözün özü yayıncılık ciddi iştir, hele ki "türkiye'nin-en-iyi-yayınevlerinden-biriyiz-biz"e oynuyorsanız.

daha da özü öğrenci adamın biri yemeğinden kesip size yatırıyorsa parasını bir karşılığı olmalıdır bunun; yani en azından eksik sayfayla karşılaşma stresi yaşamadan o kitabı okuyup bitirebilmelidir; en azından bunu hak ediyordur (son kalite baskı beklentisi içinde de değildir aynı öğrenci kişisi ki hala oxford baskısı gördüğünde hağzı açık kalmaktadır).

kaldı ki "gelişmiş" bir ülkenin "gelişmiş" bir yayınevinin eksik sayfalarıyla ilgili entry girmek başlı başına utanç vericidir.

ilk ve son entry olsun bu iletişim. lütfen...
güncel Önemli Başlıklar