alındıktan itibaren saatlerce beklenen etkiyi göstermeyen ama ertesi gün uyandırmayan, tüm gün uykulu, mayışık gezdiren ilaçtır. ağızda kuruluk yapar, Fiyatı 2,5 - 3 tl arası birşeydir.

isveç'in en prestijli ve ünlü gazetelerinden biri olan sydsvenskan, olayları bizzat olay yerinde yaşamış olan insanların deneyimlerini bilmek istemesidir.... Gazeteye iletişim adreslerini vermişler, mail atıp, yaşananları aktarabilir, çektiğiniz fotoğraf ve vidyoları açıklamaları (yer, zaman, mekan, durum) ile birlikte yollayabilirsiniz....
Sydsvenska'nin mail adresi ; 71234@sydsvenskan.se telefon numaraları; +4640-281234... Lütfen yaşadıklarınızı dünya basını ile paylaşın...
Kaynak; http://www.sydsvenskan.se...r-du-pa-plats-i-istanbul/

eğer akademik kariyer yapılmayacaksa iş başvrularında çok da işe yaramaz, bir iş tecrübesinin yerini tutmaz. Belki doktora değil ama iki kaliteli üniverste bitirmiş ve üçüncüsü de yolda olan biri olarak şunu söyleyebilirim ki, diploma bir halta yaramıyor iş hayatında... Belki ilk büyük kapıyı açmanıza yardımcı olur, ama geri kalan tüm kapıları, iş tecrübeniz, torpilleriniz ve şansınızla açacaksınız....

yakında beton mezarlığı olacaktır.

Bu olaya izin vermek, kapadokya'yı beton mezarlığına çevirmek nası bir cehalettir anlam vermenin imkanı yok. Bunlara imza atan kalemleriniz, parmaklarınızla birlikte kırılsın inşallah!

http://www.fibhaber.com/k...k-ayaklandi-video,49.html

Yalnızca uludağ yazarı olduğu için desteklenmesini adaletli bulmadığım yazardır. Yalnız karikatürlerin hepsine baktım ve en iyilerden birisinin kendisinin karikatürü olduğunu düşünüyorum. Kazanmayı hakedenlerden biri olduğu için desteklenmeli. Kazanırsa adeletli olur. Başarılar dilerim kendisine.

untulamayan anılardır.

ilkokul derslerimize matematik hocamız, resim hocası olarak da giriyordu ve bizden serbest resim çalışması yapmamızı istemişti, yaptıktan sonra, herkesi tek tek masasına çağırıp resimleri kontrol etti. sıra bana geldiğinde acımasızca küçümseyerek eleştirdi, "bu ağaç uzakta büyük yapılmaz bir kere, bu ağaç yakında büyük yapılır, bu adam evin yanında bukadar bukadar büyük durmaz..." bütün perspektiv hatalarını tek tek eleştirdi kızarak ama azarı yemekten korktuğum için söylemediğim şeyler oldu "bize resim konusunda, perspektif konusunda tek bir bilgi bile öğretmeyen, hiç bir fikir vermeyen pislik, kızarak eleştirmeye ve küçük düşürmeye gelince bir numaraydı..." birşeyler öğretmiş olsaydı ve buna rağmen başarısız olsaydım, bu küçümsemeleri önemsemeyecektim ama bize resim konusunda hiç bir şey öğretmemiş, gelip sadece kırk dakika boş boş oturan bir kadının beni azarlaması çok zoruma gitmişti.

Bir sene sonra profesyonel bir resim hocası geldi derslerimize ve resim yapma konusunda tüm ipuçlarını öğretti, o yıldan beri albert durer kadar iyi kara kalem çalışmaları yapabiliyorum. ayrıca o yıl öğrendim ki resim öğretilebilir, her zaman doğuştan yetenek şart değil.

sadık bir iphone kullanıcısı olmama rağmen, üçbin küsür tl parayı bu telefona verecek olanları, kafayı yemiş tüketim çılgınları olarak görmeme sebep olan telefondur. Yurt dışından alınmalı veya amerika'dan getirttirilmelidir.

mevzun olunan bölüm, iş tecrübeleri, edinilen sertifikalar ve iyi seviyede bilinen yabancı dillere göre düşük veya ortalama olarak değerlendirilebilinecek maaştır.

ilk iş tecrübesi ise para kazanmaktan çok, iş hayatına entegre olabilme olarak görülmelidir ;çünkü okulda öğrenilen teorik bilgilerle pratikte işleyen iş hayatı çok farklıdır.
biraz şans ve kişisel özellik kavramları da önemlidir ;çünkü benzer bölümlerden her sene türkiye içi veya yurt dışı bir sürü türk öğrenci mevzun oluyor ve hepsinin maaşları, iş olanakları birbirlerinden çok farklı... okulda sizden daha vasat biri iyi bir iş bulabilirken, siz işsiz dolaşıyor olabiliyorsunuz mesela...

eğer çaldığı anda farkedilmişse suç üstü yakalanmalıdır, çünkü sessiz kalındıkça bu bir alışkanlık halinde devam edebilir. böyle şeyleri saklamak çalan kişiyi daha fazla suça iter. ama kesinlikle emin değilseniz eğer kimin çaldığından, kimsenin günahını almamak daha doğru çünkü daha sonradan hiç umulmadık biri çıkabiliyor hırsız.
siz belki o çocuğa kızarak bir kez utandırırsınız ama ömür boyu hırsızlık alışkanlığı olmasını engellersiniz. eğer 100% eminseniz, kesinlikle bu durumu gizli tutmayın ve hem çocuk hem de çocuğun ailesi ile konuşun.

Hakkında avrupa basınıda nezaman bir haber çıksa, hep en az gelişmiş yerlerinin gösterildiği ülkedir ve nezaman bir haber yayınlansa gazetelerde, sanki tüm türkiye'de sadece türbanlı kadınlar varmış gibi hakkında fotoğraflar yayınlanan ülkedir. bu bir tesadüf olamaz.

avrupa'da bazı insanların alkollü içkinin yasak olduğunu düşündüğü ülke. "sizin ülkede alkole izin var mı?" sorusuyla bir çok kere karşılaştım ve karşılığında türkler'de içki sofrası diye ayrı bir yemek kültürünün dahi olduğundan bahsettim. masada mezeler, kavun, karpuz, beyaz peynir, salatalar,zeytin yağlılar, kısaca bir avrupalının ancak rüyasında görebileceği yemek ve meze çeşitlerine sahiptir bu sofralar...

Aşağıdaki tavsiyeler bir kısmıdır.

hiç bir zaman taktik uygulama ve kendin ol çünkü her kişilik farklıdır.

- Bazıları kaçan sevgiliyi kovalamayı severken, bazıları sadece arkasından güle güle diye el sallar.
- Kimini kıskandırırsan sana daha çok bağlanır, kimisi ise seni anında terk eder veya duyguları soğur.
- kimi çok üstüne düştüğün için senden sıkılır, kimisi ise çok daha fazla bağlanır.

özetle taktiklere inanma, dürüst, sadık ve kendin ol.

Doğal gazdan ekonomi yapmak isteyenlerin kullanabileceği laptop markasıdır.

üç sene hp pavilion serisinden bir laptop kullandım ve aldığım dönemin en pahalı bilgisayarlarından biriydi, defalarca düşürmeme, sürekli film izlememe, gece gündüz projeler yazmama rağmen kendisi hayatta kalmakta direniyor. Tek sorun aşırı ısınan fanı ve çabuk biten bateri ömrü. fanın çıkardığı ses insanın tamamen sinir sistemini çökertecek yoğunlukta ve laptop soğutucusu almama rağmen hp yine de tüm odayı ısıtabilecek gerekli ısıyı yayabiliyordu. şimdi sony vaio i3 serisine geçiş yaptım, bateri ömrü mükemmel, sessiz, rahat kullanılabilinen ve fazla ısınmayan bir bilgisayar. aynı zamanda klavyesinin otamatik ışıklandırma özelliği de geceleri oda karanlıkken dahi, rahatça klavyede yazı yazabilme imkanı sağlıyor.

Günümüzde oldukça yaygın bir durumdur. Tüm dünyada yeni bir trend başladı ve bunu farketmemek imkansız. Eskiden gaylerin çoğu kadınsı görünür veya davranırdı, şimdi ise tüm avrupa'da, amerika'da kaslı, bronz tenli, üçgen vücutlu gay'ler türedi. Hepsinin baklava şeklinde kasları var. Tüm amerikan ve avrupa filmlerindeki gay'ler uç noktalarda yakışıklı. Eskiden kimin gay, kimin erkek olduğu tipe bakılarak anlaşılıyordu, şimdi ise mümkün değil. Bu durum bir çok kızımızı hayal kırıklığına uğratabilecek bir durum. *

aile içinde tam bir psikopat olup, toplum içerisinde dört dörtlük iyi insan imajı veren bir çok insan da bazen bu gruba girmektedir. Psikopattırlar veya kişilik bozuklukları vardır.

on sene sonra kiminle evli olduğuna kendisi bile inanamayacak olan insandır.
(House MD. dizisinde erken evlilikler için geçen bir yorumdur.)

o mütiş mimari detayları yaratırken magic mushrooms etkisinde olduğundan şüphelendiğim mimar.
Barcelona mimari ve kültürel açıdan çektiği hemen hemen tüm turistleri bu adama borçludur. Onun mimari eserlerina bakmak, tıpkı kendisi gibi katalan ırkından olan salvador dali tablolarına bakmak gibidir. Ikisinin kafasının çok benzer çalıştığını düşünüyorum.

ölürken çok güzel görünebilen nadir canlılardan olan sonbahar yapraklarının mevsimidir. yere dökülmüş veya ağaçlarda sallanan, turuncu, sarı, kızıl karışımı renkler hem bir huzur, hem de bir hüzünün işareti gibi...

gidildiğinde italyan kızlarının, yeni jenarasyon türk kızlarından daha kısa olduğu gerçeği ile karşılaşılacak ülke.

Gezilecek çok fazla bir şeyin olmadığı şehir, maksimum iki gün fazlasıyla yeterli ama gitmişken, arabanızla Isviçre Lugano şehrine geçebilirsiniz çünkü bu bir semtten, bir başka semte yaklaşık kırk dakikada geçmek gibi birşey ve lugano mükemmel güzellikte görülmeye değer bir şehir.

Milano'da yanınıza bir italyanca sözlük almanızı tavsiye ederim çünkü ingilizce bilen birilerini bulmak tam bir işkence. araba parketmek için olan alanlar çok kısıtlı ama buna rağmen asla hem de asla park yasağı olan bir yere, ne de olsa başkaları da parketmiş diyerek parketmeyin. özellikle arabanız kiralıksa, o arabayı özenle çekerler, arabanın nereye çekildiğini bulmak için polisi ararsınız ama polis ingilizce bilmez, sonunda bir şekilde o arabanın çekildiği yeri bulursunuz, ama sizi sağlam bir para ceza bekliyodur... yani kıyın paranıza ve otoparklara parkedin arabanızı milano'da çünkü para cezasına oranla 90% daha ucuzdur.