bugün

entry'ler (473)

tail lights

My back's against the wall
As you float through the room with all
The things you brought
To make you feel at home

That look that's on your face
it leads me to assume there ain't
A chance in Hell
i know what i did wrong

Please, darling, just say something
i need to understand
Oh, tell me why it is you're leaving
i thought i was your man

Watching the tail lights fade
Up the street as the sun sinks low
Thinking baby, please don't go, go, go

it don't have to be this way
You know i hate to be alone
Baby, please don't go, go, go

i search the house and hope you left something
But i didn't find nothing at all
i thought maybe if there was something you'd forgotten
At least i'd have a reason to call

And as i pace around
i realize the only sound
is my heartbeat
Driving me insane

i reach for you but you're not there
Cry out to you but you don't hear
You promised you'd be there forever and always
Then left without saying goodbye

Watching the tail lights fade
Up the street as the sun sinks low
Thinking baby, please don't go, go, go

it don't have to be this way
You know i hate to be alone
Baby, please don't go, go, go

Watching the tail lights fade
Up the street as the sun sinks low
Thinking baby, please don't go, go, go

it don't have to be this way
You know i hate to be alone
Baby, please don't go, go, go.

Blacktop mojo isimli gruptan dinledik. içimizdeki radyo iyi geceler diler. Tabi öyle bir şey mümkünse.

müphem

mabel matiz'in son albümü fatih'in beşinci şarkısı.

Buna benzer doksanlar 'yürekdelen' pop düzenlemelere bayılırım. Özellikle sezen aksu bu şarkıyı duyunca muhakkak, ulan ben mi yazdım bunu da onno mu düzenledi, demiştir.

Sözlerinde şöyle güzel konuşmalar var,

Müphem bi' gül açar içimde, ah
Ne pembedir ne özgür
Yalancı bir bahar mı bu gördüğüm?
Şüphem büyür de büyür

Bakma öyle yabancılar gibi
Sesin ayazken içim üşür
Ne korkular azat ettim, be canım
Soyun sen de, biraz beni düşün

Göremezler, canım, göremezler
Sende benim gördüğümü, onlar bi' yudum nefesler
Aşkım yalan değil, ne de hevesten
Çok bekledim bunu inan, aç bana yüreğini

Göremezler, canım, göremezler
Sende benim gördüğümü, onlar sığ nefesler
Aşkım ne yabana ne de hevesten
Çok bekledim bunu inan, aç bana yüreğini
Ver bana dileğimi, ver

Sitem değil inan ki bu sözlerim
Zamanla soldu düşüm
Ağardı genç yaşımda saçlarım
Bahar ol, bir çiy düşür

Bakma öyle yabancılar gibi
Sesin ayazken içim üşür
Ne korkular azat ettim, be canım
Soyun sen de, biraz beni düşün

Göremezler, canım, göremezler
Sende benim gördüğümü, onlar bi' yudum nefesler
Aşkım yalan değil, ne de hevesten
Çok bekledim bunu inan, aç bana yüreğini

Göremezler, canım, göremezler
Sende benim gördüğümü, onlar sığ nefesler
Aşkım ne yabana ne de hevesten
Çok bekledim bunu inan, aç bana yüreğini
Ver bana dileğimi, ver.

Güzelsin Mabel. Bir kitapta da yazmıştı biri.

ne söz ne saz

Delicesine
Bir rüzgar esiyor yine kavruldum
Senin eline savruldum
Beni kurtar

Delicesine
insanlar gemilerimi hep durdurdu
Derinlerini hep doldurdu
Beni kurtar

Bekle bekle erecek miyiz
Birden gerçeği görecek miyiz
Yetmiyor bak ne söz ne saz
Beni senden başkası anlamaz

Uzaklaşırken yavaş yavaş
Tat vermiyor hiçbir savaş
Yetmiyor bak ne söz ne saz
Beni senden başkası anlamaz.

ali cabbar

Ev işlerini müzik dinlemeden yapamıyorum. Bir işi başka bir iş yaparken çok iyi yapıyorum da diyebiliriz. iki gün evvel ütü yapacaktım. Spotify önerilerinden 'emir can iğrek'in 'parti iptal' albümünü görüp açtım. Sevdiğim bir adam, arada çok sevdiğim şarkılar yazıyor. Sırasıyla dinlemeye başladım.

'ali cabbar' albümün dokuzuncu şarkısı ve albümün geneliyle son derece alakasız. iyi ki oraya gelene kadar işimi bitirmişim.

Balkan göçmenlerinden oluşan bir şehirde büyüdüm ben. Bizim olayımız 'gırnata'. Yüz yıllık metalciyim ama düğünümde saatlerce gırnata çaldı. Ne pop ne halay ne başka bir şey öyle de çok severim. Şarkı çok alışık olduğum o ritimle başlayınca hareketlendim ama bir şey var yani bir burukluk. Zaten de öyleymiş tamamı. Sözleri de şöyleymiş:

Ne ateş var ne de duman amma
Tutuşur alevler yanar ali cabbar

Ne ateş var ne de duman amma
Tutuşur alevler yanar ali cabbar

Sevdiğin kız başkasına varmış
Dayanabilirsen dayan ali cabbar

Sevdiğin kız başkasına varmış
Dayanabilirsen dayan ali cabbar

Baban der "al gırnatanı oğlum
Akşama düğün var, yürü ali cabbar"

Baban der "al gırnatanı oğlum
Akşama düğün var, yürü ali cabbar"

Sevdiği kız başkasına varmış
Oynar el oğluyla çalar ali cabbar

Sevdiği kız başkasına varmış
Oynar el oğluyla çalar ali cabbar

Bu ne derttir bu nasıl sınavdır
Anlayabilirsen anla ali cabbar

Bu ne derttir bu nasıl sınavdır
Anlayabilirsen anla ali cabbar

Yükün' almış buralara küsmüş
Askere yazılmış gider ali cabbar

Yükün' almış buralara küsmüş
Askere yazılmış gider ali cabbar

Gideli 6-7 ay olmuş
Haberi de düşmüş köye ali cabbar

Gideli 6-7 ay olmuş
Haberi de düşmüş köye ali cabbar

Sesi susmuş, gırnatası susmuş
Bir türkü bırakmış bize ali cabbar

Sesi susmuş, gırnatası susmuş
Bir türkü bırakmış bize ali cabbar

Sesi susmuş, gırnatası susmuş
Bir türkü bırakmış bize ali cabbar

Sesi susmuş, gırnatası susmuş
Bir türkü bırakmış bize ali cabbar.

Sonra ben bu şarkıyı tam olarak beş arkadaşıma yolladım. Birbirinden son derece alakasız zevklere sahip hepsi. Hepsine de aynı yerden dokunmuş. Sevdiklerinle kurduğun bağ böyle bir şey işte. Ummadık vesilelerle hatırlıyor insan.

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Ne zaman bir kıyamet kopsa bir tane de ben koparıyorum kendime. Çiçek toplar gibi kıyametler birikiyor. içimde kupkuru anılar gibi duruyorlar. Sanıyorum ki bu kez artık hepsinden kurtulacağım. Kendime çok büyük sözler veriyorum, tamam kızım bu kez son. Sonra sanki o kıyametlerin içinden çıkıp gelmemiş gibi bir merhamet. Yersiz, faydasız, çile çektiren bir iyilik hali. Kimsenin duymadığı kimsenin görmediği görse bile girip bir kez bakmadığı bir viran hane. Çok konuşmamdan ne anlaşılıyor bilmiyorum ama burada işler hiç yolunda gitmiyor. Ben yardım isteyemem. Dua bile etmiyorum bunun için, isteyemem çünkü hem ayıp geliyor hem zoruma gidiyor.

Aklımı kaybetmek üzereyim neden, nasıl kimse fark etmiyor?

inan buna

Git hadi, git istediğin yere
Deryalar aş, gez alemi
Sonra belki bulursun

Bir anda her şey olup bitti
Kayboldum yollarda
Uğraş dur, aşk isyan edip gitti
Ben kaldım kabuslarda

Arzularım akar oluk oluk
Tam damarıma kazıdım
inan buna
Aşk yolunda koşar
Soluk soluğa kalp
inan buna

Arzularım akar oluk oluk
Tam damarıma kazıdım
inan buna
Aşk yolunda koşar
Soluk soluğa kalp
inan buna

Kaç hadi, kaç istediğin yere
Kahraman gibi karşıla beni
Sonra tekrar vurursun

Bir anda her şey olup bitti
Kayboldum yollarda
Uğraş dur, aşk isyan edip gitti
Ben kaldım kabuslarda

Arzularım akar oluk oluk
Tam damarıma kazıdım
inan buna
Aşk yolunda koşar
Soluk soluğa kalp
inan buna

Arzularım akar oluk oluk
Tam damarıma kazıdım
inan buna
Aşk yolunda koşar
Soluk soluğa kalp
inan buna

Ogün sanlısoy'un 14 nisan'da yayınlanan 'gel' ep'sinin ilk şarkısı olarak çalma listelerimize giriş yaptı bu şarkı. Spotify 'tekrar tekrar' listemin en başında çıktığı günden beri. *

Geçenlerde 2004 çıkışlı başka bir şarkı için bir yazar, duymamıştım çok güzelmiş, yazmış. Öyledir. Pentagram'da da karar veremem murat ilkan'ı mı severim ogün sanlısoy'u mu ama yok lan ogün sanlısoy <3

Müziğe başladığı günden bu güne ne söylemişse, ne söylerse çok sıcak bir yaz günü buzlu su içer gibi dinliyorum. Seviyoruz Ogün reis.

yedi numara

Meryem bir bölümde mantıcıda müşteri karşılıyor:

-Hoşça kalııın! Sefalet getirdiniiz!

Aynı bölümde Zeliha ile Vahit'in evlilik yıl dönümü için dükkanı süslerken kendi kendine şarkı söylüyor:

Baltalar elimizde
Uzun ipeklimizle
Eller ayırsa bile... Bu şarkı ne kadar saçma.

Canım Meryem, berat'ı 'berbat' diye çağırman bile dumanı tüten kalbime su getirdi kaç yıl geriden.

diyorlar

ogün sanlısoy'un 2004 çıkışlı o gün albümünden hala çok güzel bir şarkı.

Unutuldun sanma, sen hep kalbimdesin
Yolum yarım kalır, benim yarım sendin
Yerin dolmaz bak kapı duvar, açan olmaz bir anlasan
Duyanlar şahit olsun, yaşanacak çok şey var

Sen yoksun kime sorsam, bana, gelmez artık, diyorlar
Yanımda yine olsan, bana, dönmez artık, diyorlar (Bilmiyorlar)

Gece güne el sallar, bu gece de aklımda kal
Yola gelmez yorulanlar
Yorgun olsam da sana son sözüm var, n'olur anla Pişmanım al
Duyanlar şahit olsun, yaşanacak çok şey var.

Liseye yeni başladığım zamanlarda CD çalarımı televizyona bağlayıp tüm sokağa dinletirdim bu şarkıyı. Mahalleli de sevmiş olacak ki kimse çıkıp da, sesi kıs, dememişti.

Bir de küçük bir anı: Dorock xl'nin açılış gecesinde yakından görme fırsatım olmuştu abimizi. Bütün gece gözlerimi alamadım adamdan. Olağanüstü bir karizması var. Öyle ki, şu yukarıdaki 'abi' kelimesi "al beni buradaaaan" diye kıyameti koparıyor.

yedi numara

"Midem bulutlanıyoo"

Abisinin Armağan'ı zorla evlendirmek istediği bölümde heyecana dayanamayıp hızlı hızlı şarap içince sarhoş olan Rüya, ben en çok seni seviyorum bu dizide.

Kedim öldü birkaç hafta önce. Ne zaman üstüme karanlıklar çökse baştan başlarım yedi numara'ya. Hep de iyi gelir. Bu dünyadan çıkar oraya giderim. Teselli bulurum. Yani varsa öyle bir kış içinizde, denemekten zarar gelmez.

bize göre değil

nova norda'nın çok çok güzel bir şarkısı.

ihtiyacım yok
Kapıldığım büyük telaşlara
Teselli bulduğum bütün ilaçlara
Kendime yabancılaşmadan

Onların olsun
Yolun sonundaki madalyalar
inan bana bu mutluluk yalan, yalan!
Gel gidelim çok geç olmadan

Kaybeden yine senin benim gibi iyi birileri
Olduğum gibi yalın, derin bi' sevmedi beni
Kandırır yanıp yanıp sönen bütün şehirleri
Affeder mi ruh bunu?
Sevgilim, bura bize göre değil

Yıllarım geçer mi
Atmadan güzel bi kahkaha?
Burda herkesin mi kalbi kapkara
Yüzü asık, kanatları yara?

Burda kaybeden yine senin benim gibi iyi birileri
Olduğum gibi yalın, derin bi' sevmedi beni
Kandırır yanıp yanıp sönen bütün şehirleri
Affeder mi ruh bunu?
Sevgilim, bura bize göre değil.

sarhoşsun dünya

nova norda'nın paralel evrende dünya tarihi albümünün son sıradaki şarkısı.

Biz günahkarlar
Kimse sormadan
Savrulduk bu dünyaya

Bi' kadeh sana, bi' kadeh bana
Sarhoşuz mecbur
Mecbursak yaşamaya

Adı yoktu, kendi vardı
Kara bi' mizahtı
Doğduğu an her nefesi günahtı
Alnı kanla lekeli tanıştı dünyayla

Hayat bazen bi' duvardı, düşünene dardı
Oyun yoksa peki kuralı niye vardı?
Aklı dertle bezeli karıştı dünyaya

Bazen dediler, hayat adil değil, kabullen
Dedi, ruhum hiç razı değil, bu mu sizin teselliniz?

Sorun sende değil, bende
Masum yüreğimle
Anlamadım affet, bu nefretin niye?
Körkütük sarhoşsun dünya
Yordun döne döne
Anladıkça soldum bak göz göre göre
Göz göre göre

Tadı yoktu, gözleri yaştı
Daha yaşı kaçtı?
Sanki dünya kederine açtı
Ağlamak yok, dediler, alış bu dünyaya

Dedi, olmaz böyle, her şey toptan yanlış
Bu gemiyle herkes batmış
Kurtulan da derbeder

Sorun sende değil, bende
Masum yüreğimle
Anlamadım affet, bu nefretin niye?
Körkütük sarhoşsun dünya
Yordun döne döne
Anladıkça soldum bak göz göre göre
Göz göre göre

Biz günahkarlar
Kimse sormadan
Savrulduk bu dünyaya

Bi' kadeh sana, bi' kadeh bana
Sarhoşuz mecbur
Mecbursak yaşamaya.

Ben önyargılarımı kolayca yenebilen biri değilim. Bu yüzden korkunç insanları bile sevmeye devam edebiliyorum. Neyse bunun konuyla alakası yok. Nova norda'yı dinlemiyordum ama biliyordum. Bir gün instagram'da 'bize göre değil'i söylediği bir videosuna denk geldim. Karlı bir günde, bir köyün sokaklarında yürüyerek o şarkıyı söylüyordu. Kalbim şarkının ardına düştü. O günden beri sadakatle takipteyim. Seviyoruz.

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Mesleğimle ilgili olarak bir miktar kafayı yedim. Belki de dümdüz kafayı yemişimdir tam bilemiyorum ama iş arkadaşlarımı ciddiye almayı bıraktım diyeyim. Bakıyorum, iş yapılmış mı, devam. Yapılmamış mı, yaptırırım. Yapılmıyor mu, gitsin üst yöneticiye hesap versin aq bana ne?

Neyse böyle böyle günler akarken geçtiğimiz aylarda iki adet işe yeni başlayan arkadaşla tanıştım. 20'li yaşların başında harika çocuklar. Çok çalışkan, çok efendi, çok akıllılar.

Bizde selam vermeden burcunu, sevgilini, eşini, çocuğunu falan sorarlar. Ben sormam. Çalışırken boş yapmamaya gayret ederim çünkü zaman kavramım kayıp ve birine sadece memleketini sorarak yapacağım üç işi unutabilirim. * Neyse, bu arkadaşlarıma da sormadım ve işe güce baktım.

Birincisi erkek, olağanüstü efendi bir çocuk ve yabancı bir ülkede üç gün geçireceğiz hep birlikte. Geçirdik, gezdik tozduk eğlendik. Dönüş yolunda, bir diğer arkadaşım, annesini babasını küçük yaşta kaybetmiş, dedi. Yatılı okullar, akraba destekleri bir şekilde bu günlere gelmiş.

Diğeri ise kadın, son derece saygılı ve girişken. işine detaylarıyla hakim biri. onun aile durumunu da hadsiz üst yöneticinin gereksiz yaş muhabbetinden öğrendik. Ya sen kızım yaşındasın baban kaç yaşında ahahahah, demese kız da, annem babam ben küçükken vefat etti, demezdi belki bilemedim. Aq çocuk sevicisi bana da şöyle benzer bir muhabbete girince, birkaç kere sınıfta kalsanız dönem arkadaşı olurduk, dedim de sustu.

Bu iki iş arkadaşımın ikisini de aramızdan çok rahat seçersiniz. Duruşları, gururları, yaptıkları işe sahip çıkmaları o kadar aydınlık ve temiz ki. Şımarık olmayışları o kadar belirgin ki. Bu gibi durumlarda acıma hissi oluşmaz bende. Saygı duyuyorum sadece. Büyük saygı duyuyorum. Gerçekten kimseye eyvallah edememeyi böyle geniş bir yürekle kabullenmeyi çok çok saygıya değer buluyorum.

Hiçbir şey yapamasa hatta yapmasa dahi arkasında duracak birileri olmasının iç ferahlığını yaşamamış bu insanlarla iş arkadaşı olmaktan gurur duydum. Tek başına bir peygamber gibi yürümek nasıldır bilmem. Bilmek de istemiyorum.

ikisiyle de görevlerimiz sona erince sıkı sıkı sarıldık. Erkek olan başka bir görevdeyken karşılaştığımızda gözleri parlayarak yanıma geldi, beni ekibine tanıttı. ikimizin de içinde aynı his biliyorum. Gurur bu. iyi biriyle tanış olmanın verdiği gurur.

Tam da beraber çalıştığım insanları birtakım özelliklere sahip robotlar olarak görüp saçma hareketlerine üretim hatası olarak bakmaya başlamış ve ruhen çok da rahatlamışken iki insan yine aklımı karıştırdı. Herkesin sahiden bir hikayesi var mı? Herkes hürmete değer mi? Merak etmeyi bıraktığım kutuların içinde tutmamı bekleyen eller mi var? Ben insanların karşılaşmak için dua ettiği o iyi insanlardan mıyım? Bu kişileri bulup onları hak ettikleri yerlere götürmek benim görevim olabilir mi? Yoksa o açılmayan kutularda ışığını tek başına rüzgarlarda taşımaya çalışan birileri vardı ve ben görmedim mi? Kendi fırtınalarıma çok mu kapıldım? Kim bilir?

pir ali kaya

Hocamızı bu dünyadan uğurlamışız. Gittiği yerde çok mutlu olsun.

bilir o beni

pinhani lise yılları gibi şarkı yapmış. Aynı o yıllar gibi de bir klip çekmişler. Üzüntülü ama içinizin ferah olduğu zamanlar gibi. Teşbihte hata olabilir.

Bugün aramadım ama bilir o beni
Çok uzaktayım ama görür o beni
Eve dönemedim ama bulur o beni
Bana acımadı ama sever o beni

Bugün aramadım ama bilir o beni
Çok uzaktayım ama görür o beni
Eve dönemedim ama bulur o beni
Bana acımadı ama sever o beni

Karşıma geçsin, göğsüme vursun
Ben soru sormam, o bana sorsun
Kim daha yorgun, kim daha üzgün
Bilir o beni, bilir o beni, bilir o beni

Karşıma geçsin, göğsüme vursun
Ben soru sormam, o bana sorsun
Kim daha yorgun, kim daha üzgün
Bilir o beni, bilir o beni, bilir o beni

Karşıma geçsin, göğsüme vursun
Ben soru sormam, o bana sorsun
Kim daha yorgun, kim daha üzgün
Bilir o beni, bilir o beni, bilir o beni

Karşıma geçsin, göğsüme vursun
Ben soru sormam, o bana sorsun
Kim daha yorgun, kim daha üzgün
Bilir o beni, bilir o beni, bilir o beni

Bugün aramadım ama bilir o beni
Bana acımadı ama sever o beni.

rüyadasın

evdeki saat'ten geliyor. Dans ederek kahrolanlar ekolünden.

Bir bilsem kaç duygu saklı
Yüzünde kaç şey gizledin
Ve benden saklama cevap ver
Göremiyorum
Dolandım ruhunun içinde
Kilitli bir sürü sebeple
Ve lütfen doğru bir sebep ver
Çıkamıyorum
Rüyadayım
Rüyadasın
Başım yine
Beladasın
Dokunmayın
Uyanmasın
Sonu yok yine başa sarasım
inan yok kimseye savaş açasım
Bıraktım onların adı yaşasın
Benim yok başka bir yere gidesim
Memnundum çok
Ve bana kal dersen
Gitmeyi göze alamam
Yanıldım böyle bir yere varamam
O yüzden dur deme bana duramam
Hiç halim yok
Rüyadayım
Rüyadasın
Başım yine
Beladasın
Dokunmayın
Uyanmasın
Sonu yok yine başa sarasım
inan yok kimseye savaş açasım
Bıraktım onların adı yaşasın
Benim yok başka bir yere gidesim
Memnundum çok
Ve bana kal dersen
Gitmeyi göze alamam
Yanıldım böyle bir yere varamam
O yüzden dur deme bana duramam
Hiç halim yok
inan yok kimseye savaş açasım
Bıraktım onların adı yaşasın
Benim yok başka bir yere gidesim
Memnundum çok
Ve bana kal dersen
Gitmeyi göze alamam
Yanıldım böyle bir yere varamam
O yüzden dur deme bana duramam
Hiç halim yok.

Ben ilk kez geçen hafta dinledim. ilk dinleyişte 'bu ne be'den spotify 'tekrar tekrar' listesine geçmesi arasındaki süre 0.78363782 gün.

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Birkaç gün önce liseden bir arkadaşım, kendi aralarında konuşurlarken eşine benden bahsederek "bu da her şeyden mutlu oluyor" dedi sinirle. Neden bunca hınç dolusun bana karşı? Ne kadar kendi halinde biriyim oysa.

sözlük yazarlarının itirafları

Uzun bir süredir çok yalnız hissediyorum. Bu, insan ilişkileriyle doyurabileceğim bir açlık türü mü bilmiyorum. Deniyorum ama nihayetinde baktığımda çemberin en dışında bir yerde kendi kendime konuşuyorum. iş yoğunluğu, sosyal yaşam dengeleri, karantina dönemleri derken tıkandım. Hatalar yapıyorum. Geri dönüşsüz çoğu.

Üstelik beni dışarıdan görseniz bunların hiçbirini düşünmezsiniz. Hatta belki yaşantıma imrenirsiniz, hayatı yaşama şeklime. Şikâyet etmem, enerjinizi yükseltirim, surat asmam. Hep bir gayret içerisindeyimdir.

Seneler geçtikçe birikiyor bunlar. Artık baş edemiyorum paniğimle. Hep uykum var ama hiç uyuyamıyorum. Eskiden yalnızlığımın bir tercih edilmişliği vardı ve yalnızlık anlamlıydı. Şimdi gerçekten şu koskoca kalabalıkta bir ben 'olmasa da olur', bir ben 'her an vazgeçilebilir' gibi. Zalim birine dönüşüyorum küskünlüğümden ötürü. Böyle biri olmaktan çok korkardım. Artık kimseyi suçlamıyorum. Herkes bir başkasının hayatına hapis.

'Kurtulacaksın hissi'm, derdim birine, bir kitapta biri de başka birine demişti. Öyle işte.

yay burcu

Burçlardan pek anlamam ama soruyor insanlar. Yay deyince, heee evet yaaaa çok belli zaten gamsııız, neşeliiii, özgürlüğüne düşküün ay çok tatlı <3, diyorlar.

Kardeşim, fizik tedavi, dermatoloji, plastik cerrahi, kbb tüm doktorlarım psikiyatriye sevkediyor bu nasıl yay burcu olmak aq?

Geçen gün işteyken bir üstüm, vallahi siz çok uzun yaşarsınız bu neşeyle, diyor. Neymiş, limonatanın pipetini patlatmaca oynamışım. Koyversem hüngür hüngür ağlayacağım ne yapayım ya?

Bir de şu özgürlüğüne düşkün olayı var. Evde kitabımı sessiz sakin okumak istiyorum evet göt göte yaşayamazsınız benimle zaten niye öyle bir şey yapıyorsunuz?

bıkkınlık veren şeyler

ameliyat olmak. küçüklü büyüklü onlarca operasyon geçirdim. En yakını 2 ay önceydi. yine kötüleşiyorum. 'kötüleşiyorum' kelimesini klavye 'iyileşiyorum' olarak düzeltti. Sevgili evren, bunu bir mesaj olarak alıyorum. Teşekkür ederim. <3

poets of the fall

Az önce 1 aralık 2022 Kyiv konserlerine bilet almaya çalışırken buldum kendimi. Öyle bir tutku bu arkadaşlar.

Bin yıl evvel pain of salvation konseri iptal olunca görükle sokaklarında kafamı elektrik direklerine vurarak ağlamıştım. Gerçi sonra, aylar sonra geldiklerinde içmeden sarhoş olduğum için konseri tam hatırlamıyorum ama hissi baki. Olağanüstü bir heyecan. Aşk gibi bir kalp çarpıntısı.

Türkiye konser planlarında olur mu bilmiyorum önümüzdeki günlerde, yıllarda ama olursa orada görüşürüz. Umarım olur ve görüşürüz. Geçtiğimiz sene nisan ayına planlanan ve iptal olan green carnation da aklımda allahım unutmuş değilim.

"...cos' i'm thirsty for your love..."