öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar

hemen üst katınızda oturan ev sahibinizin kendisine gelen çocuklu misafirlerinin çocukların evi dağıtmaması için öğrenci evi olan sizin evinize getirmesi. bazen abartıp tüm misafirleri alıp gelmesi.
-iyi akşamlar kızlar...
-iyi akşamlar münevver abla?
-napiyosunuz diye bir bakayım dedim
-ders çalışıyorum, malum sınav haftası.
-he öyle mi? bana arkadaşım geldi, onla size ineceğim, siz de sıkılmışsınızdır ders çalışmaktan, değişiklik olur size de.
- aman ne çok iyisin münevver abla.
-ya 2 küçük oğlu var, şimdi ben zigon sehpalarımı yeni aldım, çizerler filan, zaten biblolar filan da hep boyları yetişecek yerde kırarlar. burda kırılacak bir şey yok nasılsa.
-ya aslında bizim çok çalışmamız gerekiyordu ama...
-ay çayda getiriyorum içeriz birlikte.
-nasıl iyisin nasıl...

böyle dumur bir kapı önü muhabbeti peşi sıra gelen misafiri ve ev sahibi oturur çay içerler karşılıklı. siz ve arkadaşınız misafirin veletleri peşinde koşturursunuz.

-bu ne apla
-priz, parmağını sokma
-anneeeeee

-bu ne apla
-adaptör
-niye ışık yanıyo
-çalışıyor çünkü
-nerde çalışıyor
-burda
-ne adaptörü bu
-bilgisayarın adaptörü
-hani bilgisayar bozuktu
-bozuk mu dedim bozuk değil çocuklara yasak!
-annneeeeeeeeeeee

-canım atma bardağı lavoboya bana ver ben koyarım yerine
-al
-kafama da atma small puşt.
-annneeeeeeee

saat 12yi vuranda evi terkederler. kafa ambele şekilde yeniden ders başına oturulur.

fakat siz çölde bok arayan bedevinin poposu gibi oldukça çekicisinizdir. abuk olayları çeker durursunuz yani misafirlerle kalmaz belanız..

ev arkadaşlarınız ve bir de evin üyesi olmayan bir arkadaşla yemek, çay, sigara tv muhabbet edilir. tam bu sırada dışardan sesler gelir. ev arkadaşları konuşurlar.

-caddede olay var galiba.
-hani buralar sakindi, bakın olay var.
-dur bakim neler oluyor, 3. sayfa haberi çıkar mı?
misafir arkadaş: aman boş verin kim bilir hangi andavallar bir birini yiyor.
-evet kavga var. yalnız bir çocuk tanıdık geldi bana.
-hani bakayım
misafir: e ben de bakayım bari, benle ilgilenen yok. aaa o benim sevgilim...
-koşun koşun.
ev iner kavga ayırmaya. misafir kız sevgilisini kavgadan ayırmaya çalışırken bir güzel tekme yer. polisler-jandarma-ifade-ev sahibi-misafir arkadaşların yurt müdürleri vs.vs. ortalık bayram yeri.

tabi verilmiş sadakamız varmış ta diyebilirsiniz bazen.
yatağın üzerinde sigara içerken sigaranızı kültablasına bırakıp mutfağa gidersiniz. kültablası yatağın üzerinde laptop yatağın üzerinde adaptör hemen kültablasının yanında prize uzanıyor. fakat her biri sakin. 1-2 dakika için.
mutfakta işiniz uzar. ancak laptopta bir ileti sesi duyar odaya yönelirsiniz. tam odanın kapısından girerken sigaranın kültablasında yanıp kısalarak parendeyle takla atıp kültablasının yanındaki çakmağa düştüğünü, çakmağında bir pıss sesi ile havalandığını ve adaptör kablosunun üzerine düştüğünü görürsünüz. bu kompinin tamamlayıcısı olacak olan kablonun bomba ipi gibi yanıp laptobu patlatması ya da prize ulaşmasını izlemek oldukça zevkli olacaktır ancak açık kalan ağzınızı kapatmadan elinize geçen yastığı hemen çakmağın üzerine bastırır ve bu görsel şovu sonlandırırsınız. ardından verilmiş sadakamız varmış.

2 sene içinde 24 ü yabancı toplam 94 yatılı misafirin gelmesi.

çorapların buzdolabına sokulması.

buzdolabının ağzına kadar dolu olması.

(bkz: yok artık)

zorunluluktan 3 kız öğrenci ile bir süre aynı evde yaşamak. ne zorunluluk ama...

yemek hazırlama sürecinin ortasında tavuk alsın diye markete gönderilen ev arkadaşının yarım saat sonra 3 kutu süt alıp gelmesi..

sabahlara kadar 4 kişiden sekizli 2 grubun kantır sıtrayk oynaması sonucu alt komsunuzun üst katta catısma var diye polisi cağırması.

ev arkadaşınızın eve kız atması, ve bunun üstüne sizin sevgilinizle eve gelip onu bir müddet dışarı çıkarmamanızı gerektiren bir durum ancak öğrenci evinde olur. noluyor diye soruyor hatun, gelde cevap ver.

ailenin yanında huzurlu bir tatil yapıp msn'de takılırken o an evde olan ev arkadaşınızın msn'den size durup dururken bir fotoğraf göndermesi ve fotoğrafta yarısı yanmış mutfağınızı görmeniz.

odanızda kız arkadaşınızla öpüşürken içeri kapı çalma özürlü ev arkadaşınızın girmesi ve televizyon kumandasını araması.

(bkz: bir öğrenci evinde görülebilecek en iğrenç sahne)

kumandayla açılan otopark kapısı, tıkabasa dolu buzdolabı, tertemiz camlar, mobilyalar, perdeler, nevresimler. 1. sınıf elektronik eşyalar, her daim yanmaya hazır şömine vs vs.

ev arkadaşlarıyla konuşulan kilo verme-forma girme mevzusu. beat in tüyo verme çabaları, ancak söylediği tekniklerin arkadaşlarına uymaması. bunun üzerine geleneksel metodlardan da yararlanabileceklerini (yürüme,koşma, v.s.) laf arasında söylemek. birkaç gün sonra okul dönüşü eve gelmek, garip bir müziğin taştığı evin kapısını kimsenin açmaması. "pınaaaar" diye bağrınarak ilerlemek. saçma müziğin giderek daha da netleşmesi. merakla kapıyı çat diye açmak ve ev arkadaşını mezdeke kasedi eşliğinde göbek atarken, tam da asena titretmesi esnasında yakalamak. * * *

eksi editi: pınar?

4 katlı bir apartmanın en üst katında oturulmaktadır. ilk üç kattaki dairelerin hepsi boştur.. bir gece dışardan arkadaşlarla gelinir, bir bakılır apartmana iki kız iki erkek girer... herkesin aklından aynı şey geçer, heralde bir daire tutuldu...

hemen arkalarından apartmana girilir ve tin tin çıkılır yukarı...biz 4 kişiyiz onlar da 4 kişi... hepimiz aynı şeyleri düşünüyoruz ama konuşmuyoruz...

iç ses -birinci kata girerler

birinci kata girmezler devam ederler çıkmaya öndekiler

iç ses -ikinci kata girerler

hayret oraya da girmezler

iç ses-üçüncü kata kesin girecekler...dörtte biz varız lan

fakat dördüncü kata çıkmaya başlamışlardır iç ses birden dışa haykırır

edit akbayram- birader nereye?
birader-eve ne oldu?
edit akbayram-lan ne evi?orda biz oturuyoruz!
birader-evi bize sefer kiraladı

sonradan anlaşılır ki, eski ev arkadaşı anahtarı para karşılığı çocuklara 1 günlüğüne vermiş...1 saat sonra gelsek milleti ne halde bulacaktık allah bilir...

gecenin bir vakti mini buzdolabının dibine oturmuş, kapağı açık vaziyette ve buzdolabının ışığında piknik yapan ev arkadaşlarını görmek, yadırgamak bir tarafa onlara katılarak pikniğe devam etmek.

yazın evde kimse yokken arkadaşın gelip, hafif itince açılan kapıdan içeri girmesi. mühürlenmiş elektrik sayacını açtıktan sonra sevişip gitmesi. elektrik idaresi ile başın belaya girmesi.

hırsız için hazırlanan (hoş tek göz odalı fakirhaneden ne çalacaksa) bubi tuzağına kafa güzelken kendi yakalanmak.

ev bomboştur, tırsarsınız ,evin öteki sakinleri alemlere akmaktadır ,inceden bir türkü söylemeye başlarsınız ,korkutukca sesiniz yükselir, en sonunda ses sağlığınızı düşünerek susarsınız, üst kattan bir alkış kıyamet, ıslık sesleri, dumurcan olur dolanırsınız evin içinde...

(bkz: duvarların ince olması)

yemekte mercimek çorbası, zeytinyağlı dolma ve mantı olması.

ev arkadaşını korkutmak için süper bi plan yapıp*, o eve gelmeden hemen önce yatağının altına saklanmak. ev arkadaşının eve kız arkadaşıyla gelmesi ve içeri girer girmez direk odaya geçip, takılmaya başlamaları.yatağın altından çıkamamak ve herşeye sessiz tanık olmak. içerdeki arkadaşların olan bitene müsade etmeleri. yaklaşık 1 saat sonra insafa gelip bi bahane bularak elemanları dışarı çıkarabilmeleri. sizin de hemen odadan çıkıp, kan ter içinde yandaki mutfaktan geliyormuş gibi yapmanız.

sevgilisiyle yiyişen ev ahalisinden birinin oda kapısı kitlenmediğinden eve gelen misafirin ,evdeki pijlerin bilgilendirmemesinden dolayı, odasına dalıp cümbüşü görmesi hadisesidir.

narkotik şubeden gelen polislerin ansızın baskını *

yemek dolabı kapısının içerideki malzameler nedeni ile kapanamaması...

* anahtar istemeye gittiğiniz ev sahibini, sarhoş olarak görmek, adamın ağzından dökülen kelimeleri bir araya getirmekle uğraşıp, anlamlı bi cümle kurmaya çalışmak.

* ateist olan bir ev arkadaşına yapılan ağır şaka sonucu, çocuğun herkesin önünde kelime-i şehadet getirip 'müslüman oldum abi artık' demesi, gusül abdesti aldığını da eklemesi.

* asma tavana sahip öğrenci evinde, tavanın paramparça olduğuna şahit olmak, hatta bunu yapanlardan biri olmak. *

senenin bir ortası yurt bırakılır ve eve çıkılır.eve çıkılan kişi karatekirin kuzenidir ve kızdır. başlarda her şey güzeldir, bir ara evin çelik kapısının kilidi değiştirilir güvenlik açısından.ulan ne bilsin karatekir kilidin düzünü tersini.kilit ters takılmış,zaten sıkıla sıkıla bi ayar olmuş civatalarda ömrünü tamamlayıp ruhunu ellerine teslim etmişlerdir zatımın.ve kilit öyle bir şekle girmiştir ki,dışardan anahtarla açılabiliyor,ama içerden anahtarı deliğe sokmak mümkün değil!
bir sabah (bkz: dalgın) dalgın ve bünyede hafif alkolle evden ayrılır karatekir'ulan kız evde uyuyor, eve birisi girer filan deyip tamamen kuzeninin iyiliği için dışardan kapıyı kilitler gider.o gün sınavı olan kuzen kişisi kalkar,kapıyı açamaz içerden anahtarla, ev sapa bir yerdedir, son anda bir arkadaş vasıtasıyla kapı dışardan açtırılır, kuzen sınava ucu ucuna yetişir...
(bkz: alkollü bünye)