bugün

birçok çocuğun zamanında yaptığı bir salaklıktır. eğlencelidir aslında. şahsen peşinden koşarken içime çektiğimde olmuştur.
yayılan mazotun büyüsüne kapılarak yapılan dangalaklık. ben bisikletle takip ediyordum.
- ya oğlum, sen niye böyle semesin ya? biraz canlan.
- bilmem baba ama çocukken ilaçlama arabalarının peşinden koşardım.
- şükür ya, ben de kendimde arıyordum.
- baba olaya bir de iyi yönünden bak, hayatı dezenfekte yaşadı oğlun.
- tabi tabi.
ilaç çıkan boruya kafasını sokan olmuştur.
90'lardan olduğunuzun habercisi anı.
90'lı yıllarda, çocuklar için kısa metrajlı karnaval niteliği taşıyan eylem. ilaçlama arabasının çıkardığı o eşsiz sesi duyan tüm mahalle çocukları sokağa fırlar, dumanı ve sesi takip ederek, konvoy başı olan ilaçlama arabasını bulurlardı. annelerimiz ne kadar bağırsa çağırsa da biz bu muhalefete bir türlü anlam veremezdik. ben de dahil mahallenin çocukları, ilaçlama arabasının dumanında kaybolup, kah koşarak, kah çeşitli absürt hareketler yaparak eğlenirlerdi. bu sis bulutu içinde sokaklar, mahalleler geçilirken, ortamda bir ayin havası sezilirdi. bir süre sonra komşu mahallelere varıldığından, tanımadığınız çocuklarla konuşur, şakalaşır halde bulurdunuz kendinizi. artık yorulup, durulduğunuzda, gecenin köründe hiç tanımadığınız bir mahallede olduğunuzu farkederdiniz.
çocukluğunu, eğlence ve oyun imkanının sınırlı olduğu varoş semtlerinde geçirmiş bireylerin iştirak ettiği, bildiği bir eylemdir. varoş lafını duyup da şimdiki varoşları göz önüne getirmeyin hemen. bunlar da varoş be hocam. biz öyle bi varoştuk ki belediye sinekle aynı kefeye koyup ilaçlayarak imha etmeye çalışıyordu bizi. düşünün artık ne kadar varoşmuştuk zamanında. ha şimdi en elit davetlerin aranılan ismi, aristokratlığın türkçe'deki karşılığıyız o ayrı.

neyse konumuza dönelim... insan o kadar varoş olunca ve imkanları da kısıtlı olunca bünyenin duyduğu eğlence açlığını yatıştırmak için kendi yaratıcılığını ve hayal gücünü kullanmak zorunda kalıyor. e hayal gücünün de sınırları yok. sonuç olarak da böyle tuhaf ama bi o kadar da keyifli şeyler çıkıyor ortaya.

bu oyunun zamanı ve kuralları yoktur. ya da varsa da siz belirlemiyorsunuzdur. belediye ne zaman sizi daha doğrusu sinekleri ilaçlama gereği duyar da aracını semtinize yollarsa oyununuz başlamış oluyor. aracın mahalleye girmesiyle, aracı ilk gören çocuk 'sinek ilacı, sinek ilacı' diye yırtınır. bu alarmı algılayanlar birbir balkonlara, pencerelere koşar. olayın gerçekliğine kanaat getirdikten sonra bir telaşla dışarı fırlarlar. ve başlarlar aracın pompaladığı beyaz dumanın içinde boğularak aracın arkasında koşmaya. araç başka sokaklara girdikçe o sokağın çocukları da katılır diğerlerine. kalabalık büyüdükçe büyür. bir süre sonra ilk kopmalar olur gruptan. kesilenler yahut da dumandan bıkanlar yahut da evden çok uzaklara geldiği için göt korkusu hissedenler bu eğlenceye ara verirler. araçsa diğer semtlere, diğer çocuklara eğlence aracı olmak için ağır ağır ilerlemeye devam eder beyaz dumanını tüttürerek.

not:bi de mahallenin muhtarı, bu aracı bahçesine sokar ve bütün dumanı evine püskürtürdü. çok sinirimi bozardı ibne herif. yeri gelmişken ona da geçireyim. içimde kalmasın.
mükemmel bir hatıradır...
çocukluk anılarının belki de en belirgini...

o ilacın kokusu paha biçilmezdir.
-15'in ölüme meydan okuma şeklidir. nitekim grimsi dumanların etrafa hakim oldugu,gözün gözü görmediği, karşıdan gelen herhangi bir aracın varlıgından bihaber olundugu andır bahsettiğimiz.
(bkz: yine olsa yine yaparım)*
(bkz: ilaçlama arabasının arkasına binip bayılan çocuk)
artık yapılamayan eğlenceliklerdendir.
nerde eski ilaçlama arabaları püfür püfür bembeyaz dumanını arkasında bırakan arabalar. şimdilerde yok ya da ben hiç görmedim. bisikletimizle arkasından az takip etmedik.
ilaçlama aracından çıkan dumanın kokusunu seven çocuktuğun yaptığıdır. ebeveyn her zaman uyarır bu yaramazı zararlı diye ama duramaz yerinde sokaktan "bıızızzızız" sesiyle geçen aracı farkedince. dışarı çıkamazsa bile balkona çıkar o kokuyu ciğerlere doldurur.

şimdilerde kalmadı onlardan. kokusuzlarından sıkıyorlar beyaz dumanı da olmuyor. *

edit: burdan ebeveynlere sesleniyorum. adı üstünde zaten böcek ilacı o yahu insana zarar vermez. koklayınca ters dönüp ölecek değildik herhalde.
grup halinde ''allahim sana geliyorum'' nidasinda kosulunca ayri bir zevk verir...
bi de bunun peşinden bisikletle gidenler vardı ki bizzat dahil olduğum gruptur.

(bkz: 90larda çocuk olmak)
duman arabasıdır kendisi..
ilaçlama arabasının şoförünün ani frene basması ile kafanın gözün dağıldığı çocukların vazgeçemediği tehlikeli oyundur.
Köyümüzde olurdu. Traktörle gezerlerdi. Arkaya römorku takmışlar, sanki arkalarına bir de bizi takmışlar..
Ilaclama arabasi degil bulut arabasidir o... bulut yapiyordu, biz de bulutlarin arasinda kosuyorduk! Gotunuzden element uydurmayin amina koyim ilaclama ne lan?!
en büyük eğlencelerimizden biriydi. bütün mahallenin çocukları toplanıp koşardık peşinden, dumanların içinden. ne kadar eğlenirdik tarif edilmez. neyinden eğlenirdik, ondan nasıl bir zevk alınabilir şimdiki çocuklar anlamayabilir ama bizim için çok zevkliydi.
beynimizin bir bölümüne zarar verdiği kesin.
(bkz: hangimiz sevmedik)
Dumanin icinde kaybolmaya calisirdik. Cok ozledim o gunleri birlikte kostugumuz arkadaslarimi..
dün gibi aklımda olan ilginç bir anım olan durumdur. günlerden bir gün gene bekliyoruz sinek arabasını her akşam düzenli 6 buçuk gibi gelirdi mahalleye neyse geçtik plan kuruyoruz çocuklarla falan, assağı sokaktaki nöbetçi çocuk bağırmaya başladı geliyooooo yerlerinizi alın geliyooo herkes yerini aldı siperlere geçildi ve posss hepimiz bulutun içindeyiz cokkk mutluyuz uçuyoruz sanki, bulut hafif açılmaya başladıkça koşuyoruz arabaya doğru derken bi acı hissettim tam totomda sizlama başladı derken baktım çeteden biri agliyo lan noluyo derken bi bakarız arabanın arkasında oturan adam elinde kızılcık sopasıyla inmiş assağı bizi kovalıyo pezevenk, onu gorunce aynı şekilde evlere doğru bagara bagara koşmaya başlamıştık. hey gidi günler heyy. çok zevkliydi lan ama 7 den 70 e kosardi onun peşinde. bugün ıssız bi sokakta geçsin tekrar yanımdan cekinmem koşarım.

edit: ne çok " derken " kullanmisim lan.