bugün

(bkz: gözümüz yetmez ama evetçileri arıyor)
koltuktan nem kapan çok sevgili zihniyet,

başıma bir iş gelmeyeceğini bilsem, size "hele bi oturup soluklanın yeğenim" demek isterdim ama oturacağınız koltuğun çift kişilik olmasından acayip korkuyorum. esasında bu düşünceye tahammül bile edemiyorum.. hele hele yanınıza oturacak olan da yine sizden biriyse, uykularım kaçıyor. uyku demişken, çift kişilik yatakta felan yatıyorum sanmayın sakın. üzülürüm hakikaten. öyle şey mi olur yahu?

hani aslında merak etmiyor da değilim, tek kişilik koltuğunuzda en haşin halinizle oturuyordunuz ve bir anda bir şimşek, bir ampül belirdi kafanızda ve böylesine yüksek dozda toplumsal mesaj içeren bir karar verdiniz öyle mi? çift kişilik koltuklar ağır derecede tahrik mi ediyor sizi? eğer öyleyse siz de haklısınız tabi.. halledilmesi gereken zilyonlarca mesele varken, koltuk hadisesine de değinmemek olmazdı.

son zamanlarda baş gösteren bu ahlaksızlığa(!) el attığınız için ne kadar müteşekkir olduğumu tahmin bile edemezsiniz. hatta mobilya üreten mağazalara e-muhtıra yollayın, çift kişilik koltuk, çift kişilik yatak ve çift kelimesini içeren her türlü eşya yasaklansın. hepimiz de o konforlu tekli koltuklarımızda rahat bir nefes alalım..

ayrıca, bir ihtimal daha var o da sevişmek mi dersin?

bence öyle. kesin öyle, başka bir açıklaması olamaz.

gömdüm.
analarını sikeyim onların çok ayıp ediyorlar.
kucak kucağa oturacağımızı manifest edebileceğimiz mektup.
sevgili çift kişilik koltukları kaldıran zihniyet. Hiç önemli değil canlarım biz kucak kucağa da otururuz yer sıkıntısı çekmeyiz yani. rahat olun. sakin olun şampiyonlar.
başımızdaki hükümetten utanmama neden olan durum. özrüg bir ülkedeysek buna yakışan şekilde yaşayalım. eğer değilsek bilelim ona göre koyalım tepkimizi. özgürüz diye yutturmaya çalışmayın bize bazı şeyleri.ayrıca bu hükümet insanların içindeki yobazları çıkardı ortaya. madalyonun diğer yüzü görünmeye başladı.
sırada ne var diye düşünmekteyim ya da ne olmalı. ülkemde her şey yerli yerinde ya zaten işsizlik yok, eğitim seviyesi nirvanaya ulaşmış, hak, eşitlik, adalet ne ararsan var. hukuk zaten hızlı işleyişiyle göz kamaştırıyor. sıra geldi insanların kafelerde tekli mi çiftli mi koltuklara oturacağına karar vermeye. haklılar tabi hüseyin üzmez gibi bir ahlaksız çocuk yaşta bir kıza taciz ettiği halde sokaklarda rahatça dolaşabiliyor, olur da öyle biri yanımıza oturursa halimiz ne olur? yapılanlar hep bizim yararımıza zaten.
biz ki hangi sitelere gireceğimize özgür irademizle karar veremeyen insanlarız, çiftli koltukta sevgiliyle nasıl oturacağımızı bilemeyip hoş olmayan davranışlar içinde bulunabiliriz ya da daha fenası o kadar yakın olursak kullanılmaması gereken yasak kelimelerle konuşmayı sürdürebiliriz.
hükümetin bu kadar özelimize girmesi, nerede nasıl oturacağımıza karar vermesi, içki içme yaşını belirleyebilmesi, kullanacağımız siteleri engellenmesi vs. daha ne kadar ileri gidebilirsin sevgili hükümetim? merak ve hayret içerisinde izliyorum bu özgürlükçü icraatlerini. o zaman durmak yok sansüre devam.
(bkz: 1984)'e * doğru gidiyoruz.
sayın çift kişilik koltuğu yasaklayanlar,
sizin zihniyetinizi sikim.