bugün

keskin yol ayrımında beyin fırtınası yaratan durum.

- ahanda felsefe sözlüğü. tüyy.
Aslında asla gerçekleşemeyecek bir ilişki başlangıcıdır. Hayata pembe gözlüklerle bakıyorsan çarpıştığın kişi hayatının aşkı olabilir. Ama bu sadece sana göredir. Şayet filmde olmadığımız için, karşındakine göre çarpıp kitaplarını düşürmesine sebep olan dangalağın tekisin...

edit: imla
romantik film klasiğidir.
bir yeşilçam klişesidir. yerini artık facebook,bbm gibi post modern metodlara bırakmıştır.
daha romantık tanısmalara sahıp bır ınsan ıcın sıradan bır eylem. *
şimdiki kızlar kitaplarını çantaya doldurup, o çantayı da dağcılar gibi sırtlarına astıklarından, uygulama olanağı kalmamış olan yöntemdir.
sinema sektörünün en hayali aşk sahnesidir, bir gün gerçek hayata uyarlanmış haline tanık olmak isteriz.
klişe olay örgüsü parçasıdır.
ancak filmlerde bahsi geçen ve asla gerçek hayata yansımaları olmayacak tanışma şekli.
ancak absürt komedi bir dizi de olabilir...ismini söylemeye gerek yok sanırım... tabi ki leyla ile mecnun ama çarpışan leyla ile hidayet...
türkiye de sonu mutsuz bitecek karşılaşmadır.

Erkek: pardon bir şeyiniz var mı?
Kız: önüne baksana biraz!
Erkek: göremedim özür dilerim.buyrun kitaplarınız.
Kız: eyvallah. * *
ortaokul ingilizce kitabında bulunan dialog çeşidi.
ben öğrendiğime göre işe yarıyor.bak hala unutmamışım*
sonu mutsuz bitecektir evet. çarpışacaklar, kitaplar düşecek, kızımız kitaplarını toplayacak-karşı tarafın da yardım etmesini ümid ederek-, erkek kişisi-belki de kitabın birine futbol topu muamelesi gösterip yolunu açarak- eli cebinde olay yerinden uzaklaşacaktır.
bir aşk hikayesi olması muhtemel durumdur.
yeşilçam,
ediz hun ve hülya koçyiğit...
Ilyas elinde siyah bi torbayla ilerlerken bir yandanda telefonunun zil sesini ayarlamaya calisiyodur. Yolda dilili, dülülülü seslerine adabte olmustur ve yurudugu sokagi cirkin nokia muzikleriyle polifoniğe bogmustur.
Eylem ise karsi istikametten, elinde dan brown' nun dijital kale ve ihanet noktasi kitaplari, kulaklikla muzik dinliyor ve kültürel kültürel etraftan kopuk mp4 ekraniyla ilgileniyor.

Ve bu iki karakter carpisma yasiyor..

Ilyas: yavas ulan ayii ( kafasini kaldirir ve taş bebek edayi farkeder ) pardon baci kiç ustu dustun acimadi ya?

Eylem: yavas olsana arkadaşim ya!

ilyas: gancigin dediyne helee! Ula sigir asil sen yavas ol!

Ilyasin siyah torbasi carpismayla elinden firlamis icindeki kuru soganlar yola savrulmustur. Dan brown'nun eserleriyse savrulmus, yuvarlanmis soganlara nazaran eylemin onune dustu.

Eylem: cok seviyesizsiniz beyfendi. Hangi dağdan geldiysen artik ayak uyduramamissin sehir hayatina.

Ilyas: sütluce dagindanim sekeroglan koyu sen kimlerdendi ( bir yandan soganlari toplar )

Eylem:...

Ilyas: buralimin?

Eylem:... (ustunu silkeler bu arada)

Ilyas: anangiller köyü yohmudurr?

Eylem: git beeee!

Eylem uzaklasir..

Ilyas: .mina godugum galtagaa.

Ilyasta elinde kuru sogani isira isira uzaklasir.

Ilyas: ohhh kütür kütür mubarek.
düşen kitaplar fem testleriyse en fazla pilavlı sohbetle sonuçlanır.
Yok öyle bir dünya en azından Türkiye de.
Ah be nerde keşke başıma öyle bişey gelseydi. Ama kitap bu kimin düşüreceği belli olmuyor.
Tamamen filmlerde olacak hadisedir. Gerçek hayatta başımıza gelse, '' Üfff dikkat etsene be salak '' diye tepki alırız.
amerikan gençlik filmi veya romantik komedi klişesidir.
Carpistigim kisiye gore degisen bir durumdur. yakisikli biriyse durup uzun uzun muhabbete girer, tipsiz biriyse de bir guzel haklar oyle ayrilirim ortamdan
Yeşilçam romantizmini yansıtan olaydır. Günümüzde klişe olmuştur.
+hopppa!
-hacı abi dikkat etsene ya! dağıldı kitaplar!
+hafız toplarız ya. kusura bakma, kafa dalgın.
-neyse sorun değil.
+bi çay ısmarlayayım mı sana. iki muhabbet ederiz.
-eyvallah. şurda kahvehane var. oraya gidelim.
+ee memleket neresi birader?

olabilecek bir hadisedir. illa dişi kişi olması da gerekmez. amaç tanışmaksa, a-ha tanıştın. belki adam kırtasiyeci çıkar, kitap derdin kalmaz. *
kitabım yok çarpışamam
amayım geleni göremem
sakatım yürüyemem
evliyim başkasına bakamam
ee ? ne oldu şimdi