yolda çarpışıp düşen kitapları toplarken tanışmak

Ancak filmlerde mümkündür.(Dizilerde de görülmesi olasıdır)

başıma geldi desem yalan olur, geleni de duymadım. erkeklerin en çok yaşadığı olay karşıdan erkek gelir yol vermek için sen sağa kaçarsın o da sağa kaçar sen sola kaçarsın o da sola derken çarpışılır ve klasik sözler duyulur: 'pardon bilader' .

(bkz: yolda çarpışıp düşen kitaplar)

epeyce eskilerde kalmış tanışma yöntemi.. şimdi bu yöntemle ancak kızı kendinizden nefret ettirirsiniz.

çarpışma anı: patttt, şlappp

kadın: önüne dikkat etsene, az daha kafamı kırıyordun be!!

erkek: özür dilerim isteyerek pardon istemeden oldu, şey acaba bu çarpışmanın üstüne kitaplarınızı topladıktan sonra bir cafeye gidip çay içmeye ne dersiniz?

kadın: ne çayı be!! geçiririm bu kitapları şimdi kafana görürsün.

erkek: yok yok ben sadece teklif yapmıştım, ısrar yok, yani sen ve ben bir çay içsek fena mı olurdu.

kadın: ne diyosun sen be yarraam!! sen git ananın çayını iç!!

anca reklamlarda gördüğümüz olay.

kitabım yok çarpışamam
amayım geleni göremem
sakatım yürüyemem
evliyim başkasına bakamam
ee ? ne oldu şimdi

+hopppa!
-hacı abi dikkat etsene ya! dağıldı kitaplar!
+hafız toplarız ya. kusura bakma, kafa dalgın.
-neyse sorun değil.
+bi çay ısmarlayayım mı sana. iki muhabbet ederiz.
-eyvallah. şurda kahvehane var. oraya gidelim.
+ee memleket neresi birader?

olabilecek bir hadisedir. illa dişi kişi olması da gerekmez. amaç tanışmaksa, a-ha tanıştın. belki adam kırtasiyeci çıkar, kitap derdin kalmaz. *

Yeşilçam romantizmini yansıtan olaydır. Günümüzde klişe olmuştur.

Carpistigim kisiye gore degisen bir durumdur. yakisikli biriyse durup uzun uzun muhabbete girer, tipsiz biriyse de bir guzel haklar oyle ayrilirim ortamdan

amerikan gençlik filmi veya romantik komedi klişesidir.

Tamamen filmlerde olacak hadisedir. Gerçek hayatta başımıza gelse, '' Üfff dikkat etsene be salak '' diye tepki alırız.

Ah be nerde keşke başıma öyle bişey gelseydi. Ama kitap bu kimin düşüreceği belli olmuyor.

Yok öyle bir dünya en azından Türkiye de.

düşen kitaplar fem testleriyse en fazla pilavlı sohbetle sonuçlanır.

Ilyas elinde siyah bi torbayla ilerlerken bir yandanda telefonunun zil sesini ayarlamaya calisiyodur. Yolda dilili, dülülülü seslerine adabte olmustur ve yurudugu sokagi cirkin nokia muzikleriyle polifoniğe bogmustur.
Eylem ise karsi istikametten, elinde dan brown' nun dijital kale ve ihanet noktasi kitaplari, kulaklikla muzik dinliyor ve kültürel kültürel etraftan kopuk mp4 ekraniyla ilgileniyor.

Ve bu iki karakter carpisma yasiyor..

Ilyas: yavas ulan ayii ( kafasini kaldirir ve taş bebek edayi farkeder ) pardon baci kiç ustu dustun acimadi ya?

Eylem: yavas olsana arkadaşim ya!

ilyas: gancigin dediyne helee! Ula sigir asil sen yavas ol!

Ilyasin siyah torbasi carpismayla elinden firlamis icindeki kuru soganlar yola savrulmustur. Dan brown'nun eserleriyse savrulmus, yuvarlanmis soganlara nazaran eylemin onune dustu.

Eylem: cok seviyesizsiniz beyfendi. Hangi dağdan geldiysen artik ayak uyduramamissin sehir hayatina.

Ilyas: sütluce dagindanim sekeroglan koyu sen kimlerdendi ( bir yandan soganlari toplar )

Eylem:...

Ilyas: buralimin?

Eylem:... (ustunu silkeler bu arada)

Ilyas: anangiller köyü yohmudurr?

Eylem: git beeee!

Eylem uzaklasir..

Ilyas: .mina godugum galtagaa.

Ilyasta elinde kuru sogani isira isira uzaklasir.

Ilyas: ohhh kütür kütür mubarek.

yeşilçam,
ediz hun ve hülya koçyiğit...

bir aşk hikayesi olması muhtemel durumdur.

sonu mutsuz bitecektir evet. çarpışacaklar, kitaplar düşecek, kızımız kitaplarını toplayacak-karşı tarafın da yardım etmesini ümid ederek-, erkek kişisi-belki de kitabın birine futbol topu muamelesi gösterip yolunu açarak- eli cebinde olay yerinden uzaklaşacaktır.

ortaokul ingilizce kitabında bulunan dialog çeşidi.
ben öğrendiğime göre işe yarıyor.bak hala unutmamışım*

türkiye de sonu mutsuz bitecek karşılaşmadır.

Erkek: pardon bir şeyiniz var mı?
Kız: önüne baksana biraz!
Erkek: göremedim özür dilerim.buyrun kitaplarınız.
Kız: eyvallah. * *

ancak absürt komedi bir dizi de olabilir...ismini söylemeye gerek yok sanırım... tabi ki leyla ile mecnun ama çarpışan leyla ile hidayet...

ancak filmlerde bahsi geçen ve asla gerçek hayata yansımaları olmayacak tanışma şekli.

klişe olay örgüsü parçasıdır.

sinema sektörünün en hayali aşk sahnesidir, bir gün gerçek hayata uyarlanmış haline tanık olmak isteriz.

şimdiki kızlar kitaplarını çantaya doldurup, o çantayı da dağcılar gibi sırtlarına astıklarından, uygulama olanağı kalmamış olan yöntemdir.