bugün

bir bakkaldan malın fiyatını ödedikten sonra malı almadan dükkandan çıkmak.
Sabah kalkamadım, okula geç kaldım. Birinci dersin bitmesine yakın vardım okula, girdim müdür yardımcısının yanına uyuya uyua geç kağıdı aldım, kağıdı cebime attım ve sınıfın önünde tenefüsü bekledim. Duvara yaslanmış uyurken, müdür yardımcısı geldi, "çal kapıyı gir içeri, müfettiş var okulda" dedi, ben de öyle yaptım. Kapıyı çalıp, içeri girdim. Öğretmen masasına yavaş yavaş yürüyüp elimi cebime atarak kağıdı çıkarıp hocanın masasına vurdum ve gittim sırama oturdum ve kafamı sıraya yasladım. Birden herkes gülmeye başladı, kafamı kaldırdım, öğretmen elinde yirmi lirayı kaldırmış gülüyor. "aslında para iyiymiş ya" dedi herkes daha çok güldü. Meğersem hocaya geç kağıdı yerine para vermişim.
ailece oturmuşuz bigün çay içiyoruz. annemin, babamın vs. çayı bitmiş. doldurmak için mutfağa gittim çaydanlığı getirdim. neyse demleri koydum, o arada da hem tv ye bakıyorum hem lafa tutuyolar falan unutmuşum bardakların üstüne suyu koymayı! çaydanlığı götürdüm tekrar mutfağa. geldim pişkin pişkin oturuyorum yerime. milletten kıkır kırır ses geliyo. "noluyo ya? neye gülüyosunuz" dedim gayet ciddi bi şekilde. babam: " kızım ya bu çay da pek demli olmuş hiç su yok sanki " demesin mi? farkettim tabi. tekrar git içeri al çaydanlığı doldur et vs. offf çok sinir olmuştum ya. işin kötü tarafı bunu bi kaç kere daha yaptım!
sınıftan çıkarken kapıyı çalmak.
kulak arkasında sigara varken:
-kanka sigara var mı ya? demek
Sevgiline atacağın mesajı seni seven kıza atmaktır.
yoğun bakımdaki hastaya NPH inslülin yerine regüler insülin yapıp hastayı hipoglisemik komaya sokmak. gece gece katil oluyordum iyimi.
butun gun metroyu kullanmaktan ambale olmus kafa, apartmana giris kapisi icin de anahtar yerine metrokardini kullanmayi emredince, bir 4-5 defa 'nerede ulan bu deliklerini ziktigiminin girisi diye' sovmedim degil.

sonra agir cekimde evime cikip kendimi gormemezlikten geldim. akillica degil mi?
sevgilinin terkedişi kalınan bütünlemelerle birleşince kafa birmilyon oluyor tabi.ders çalışıp ara verdiğinde kafayı dağıtmak için tiestonun bir şarkısı açılır ama şarkı çalıyor gözükür ses gelmez pcye bakılır virüs taratılır hoporler yumruklanır erkek adam ağlamaz derler hanide müzik gelmiyor diye ağlanır tabi yersen başka sebebler var altında ve bir bakılır ki haporlör kapalı evet 5 dakka önce geldi başıma.
iddaa kuponunda "çifte şans" kısmını işaretlemeyip iki katı para vermek.

arkadaşlarla buluşulmuş, güzel bir gün geçirilmiş, daha sonra yakın yerde oturulan ve aynı bayiye gidilen arkadaşla ortamdan ayrılınmıştır. kupon yapmak için hafta sonunu bekleyen, hafta içi maçlarını beğenmeyen der meister, arkadaşını kırmamak için onunla birlikte bayiye gider. arkadaş bu bayiye en son 3-4 ay önce gelmiş olduğundan, gözleri falan dolar, "kışın okuldan çıkınca gelirdik, aha şu ışığın altında maçlarımıza bakardık, kar kuponu ıslatmasın deyü sıkı sıkı sarmalardık..." edebiyatına girer. ne acayip bir arkadaşlığımız var lan.

her neyse. bayiye girilir. cepte, kalan 10 lira vardır. bu meblağ meister öküzünü sevindirmiştir zira bu parayla bir adet dörtlü pizza, bir kilo dondurulmuş patates ve 2.5 litre kola alabilecektir. alamıyorsa da birkaç lira daha koyup alır. sonra bunlarla ne yapar? kendine ziyafet çeker. ama olaylar öyle mi gelişir? hayır.

arkadaş haldır huldur "carling cup maçları varmış lan!" deyip "oranı iki olan güzel maç gördün mü len?" diye sorduğu sırada meister, "eh skeyim ya" demekle meşguldür. arkadaşının zorlamalarından sonra kupon yapmayı kafasına koymuştur fakat kupa maçlarına da hiçbir zaman güvenememektedir. sonunda saçmasapan oranlarla dolu 4 maçlık bir kupon yapar ve 4 misli işaretler.

buraya kadar sorun yok. kaybedersem 6 lira bana kalıyor. tutturursam 4 liraya karşılık... unuttum kaç para olduğunu. her neyse. taraflar kuponları "bayi abi"ye veriyorlar. terminalden geçen kuponlar sahiplerine veriliyor. "bayi abi" der meister'in verdiği 10 liranın üstünü, arkadaşının verdiği 2 lirayı, onun önüne iterek ödüyor.

ağbinin aşağıda bir şeyler karıştırdığını gören meister, "kalanını verecek galiba" diye düşünürken sarsılarak boşalıyor. yani boşalmıyor da... kuponda "toplam: 8,00 tl" yazdığını görüyor. bayi kalabalık olduğundan "lan nasıl aq!" tribine girmeden kapıya çıkıyor ve kuponunu incelemeye koyuluyor. 1 yıldır gittiği bayide sevmediği tek adam olan ibne, belki de kuponunu kıllık olsun diye 8 liralık oynatmıştı elinde 10 lirayı görünce? olamaz mı? hehe.

acı gerçek, altında maçlara bakılan ve entrynin "kafa" kısmında bahsedilen ışığın altında fark ediliyor. lamba mı her ne boksa işte. wycombe-millwall maçına 1.17'lik oranla "çifte şans" oynamak isteyen meister, kupon üzerinde ç'yi işaretlemediğinden, açık oynamış oluyor ve haliyle 2 misli fazla para ödüyor.

maçın berabere biteceğini ve diğer maçların tutacağını varsayarsak, alacağım para 49 lira. millwall yense de fena bir şey almıyorum. ama bu kupon yatarsa çocuğumu keserim. ulan nasıl bir gerzekliktir bu? 1.17'lik oran için 8 lira gitti. kafamı sikeyim.
şehirdışına gidecek akrabaları özel arabayla otogara götürüp yolcu etmek, belediye otobüsüyle geri dönmek.*
1.Geri vitesdeki arabayı 1.vitesteymiş gibi sanıp arkadaki arabayla öpüşmek.
2.Çalışan arabayı çalıştırmaya çalışmak.
3.içi kağıt para dolu mayo ile denize girmekki ben salak daha dün yaptım...
4.Kupkuru bir yolda bir kıza bakayım derken küçük bir su birikintisi veya çamura sert bir biçimde basmak ve hiç olmamış gibi davranmak...
Duştan sonra kombiyi söndürmemek akabinde doğalgazın hamuna goymak.
o= omer332.
a= Sevdiğim bir abim.

o- A abi, senden aldığım windows 7 cdsini senin iş yeri güvenliğe bıraktım.
a- Sağ ol O'cuğum.
o- Asıl ben sağ olayım*.
Ardından salakça gülmeler ve ne demek istendiğini karşı tarafa anlatmaya çalışmalar.*
elinde sigara varken, sigarayı unutup boynunu kaşımak. *
oje çıkarmak için pamuk üzerine aseton koymak ve aniden pamuğun üzerinde birşey olduğunu farketmek(aslında çikolata zannetmek)ne olduğunu anlamak için asetonlu pamuğu burna yapıştırarak koklamak tabii gelen koku sadece aseton olduğu için kafayı bulmak.
Diğer sevgiline yazman gereken mesajı öbür sevgiline göndermek..
otomobil kullanırken güneş gözlüklerini unutup tünele girilir ve trafik tıkanmıştır gitmiyodur arabanın farlarını acıp kapamana ragmen bi değişiklik farketmeyip heralde farlar yandı die tamirciye gidilip değiştirmeye calısılması ve tamırcının abi zaten yanıyo bu farlar dedıgınde kendine gelip herşeyin farkına varmaktır ..
yoğun iş temposunun ve sıcağın etkisiyle yapılmış dalgınlıklardır.

x= alo,iyi günler hanımefendi.orası abc ajans mı?
y=evet buyrun?
x=ben xyz otelden ayşe,deniz gören ile görüşebilir miyim?
y=deniz gören mi?burada öyle biri yok.
x=nasıl olmaz hanımefendi?elimde rezervasyon kaydı var,bakıyorum şu an buraya işte yazıyor deniz gören hmm...oda...hmm?!?!
ee şey affedersiniz ben sedef asd ile görüşeyim o zamaaaan,iyi günleeeeeer...
binbir hazırlık, uyarı mailiyle ısrarla pazartesi olduğu belirtilen proje teslim tarihini salı diye kaydedip, müşteriden son 15 dk kala gelen reminder'la olayın vahametinin dank etmesi. düşman başına.
"ayxxx" isimli bir kızla çıkarken
eski sevgili "ayxxy" hala deli gibi sevilmektedir.

her ikisinin de adı ay ile başladığı için eski sevgiliye atılan "unutamadım öküz gibi seviyorum" mesajı bahsi geçen ilk kişiye dalgınlıkla gönderilmiştir.
işin daha da kötü yanı bu iki de birbiriyle tanışmıştı, ama kız arkadaşım olan ayxxx, ayxxy ile geçmişte sevgili olduğumu bilmiyordu

ve şimdi sıvama bölümü geliyor...

bir gün önce ayxxy hakkında "ya evet o biraz şöyle çok fazla görüşmemek lazım, kişiliğini daha bulamamış" tarzı bir sohbet yapmıştık...
çok sevgili abimin, sabahın 8' inde uykulu gözlerle metro dursun diye el kaldırması.
az önce olandır.

galatasaray için takım elden gidiyor başlığı görülür ve üzerine tıklanır. meğersem o sırada sol frame refresh* yaptığı için yanlışlıkla nihat doğan'ı ciddi ciddi dinleyen tip başlığına gelmiştir. yazar o sırada farketmez ciddi ciddi okur ilk entry'yi. o sırada başlıkla entry arasında ki bağ anlaşılmaya çalışılır keza anlaşılamazda. tam entry başlık uyumsuzluğu yazılacakken durum anlaşılır, silinir ve sessizce hiçbir şey olmamış gibi sözlük yazarlığına devam edilir.

böyle bir anımdı.
hatirlandiginda insanin yuzune gulucukler yerlestirendir.

yurtdisina ilk gidisimde, o ulkede ilk basta alisveris yapamam, ortada kalirim diye sampuan aldim migrostan, onu goturdum. yikiyorum, yikiyorum saci kopurmuyo, herhalde sudan dedim. degisik memleket ya. 3 yikama sonunda sampuan diye aldigim sisenin ustunde sac kremi yazdigini gordum *
milliyet gazetesi almaya gittiğimde " bi' tekirdağ lütfen." demiş olmam. tamam "en" aptalca olmayabilir ama gayet aptalcaydı. beynim buharlaştı bu sıcakta..
güncel Önemli Başlıklar