bugün

eskiden biz türkler berbat diziler filmler çekiyoduk. sonra bi ara şöyle bi silkelendik kendimize geldik.
peki breaking bad prison break lost game of thrones a denk türk dizisi var mıdır?

ben var diyemiyorum hala. ama bi ezel var.
dram bakımından (bkz: suskunlar)
sitcom olarakta (bkz: avrupa yakası)
sadece tatlı hayat vardı. gerisi yalan dünya.
tarz olarak yoktur.

lost gibi bir diziye bizim ülke kanallarının bütçesi yetmez zaten. Ama kaliteli dizler de yok değil.

(bkz: kardeş payı)
(bkz: kurtlar vadisi) (ilk yılları)
(bkz: ezel)
bir ara suskunlar vardı belki o olabilirdi ama o günler geçti artık.
(bkz: sikerler oğlum hepimizi sikerler)
Haftasonu dizileri hiç değildir.
bir defa bizim komedi dizileri yabancı dizileri sker atar. family guy, south park, himym, futurama, that 70s show gibi pek çok komedi dizisini izledim. ne yalan söyleyeyim leyla ve mecnun, işler güçler, üsküdara giderken, kardeş payı gibi diziler hem daha samimi hem de daha komik geliyor bana. bu biraz da kültürle ilgili bir şey aslında. bizde mizah kültürü amerikan tarihinden çok çok daha eski olmasının da bunda payı vardır muhakkak.

öte yandan pek fazla izleme fırsatım olmamış olsa da muhteşem yüzyıl da gayet başarılı görünüyor.

bence bizim dizilerin (özellikle de dram ve aşk dizilerinin) en büyük başarısızlıkları, az sayıda karaktere takılıp kalmaları ve sürekli aynı klişe senaryoları işlemeleri. misal, şuna benzer bir senaryoya her sene en az bir kaç dizide rastlarız.

- her zamanki gibi bir tane esas oğlanımız ve bir esas kızımız vardır. (bunları oynayacak isimler de genelde bellidir, beren saat, nurgül yeşilçay, tuba büyüküstün vs gibi)
- esas oğlanımız ile esas kızımız birbirine sırılsıklam aşık olurlar. (e başka ne olacağıdı yapraam?)
- birbirlerine aşklarını ilan etmeleri biraz zaman alır tabi. bazen erkek kızı görmez, bazen kız oğlanı görmez. bazen nefretle başlarlar hikayeye. bazen tatsız bir tanışıklık yüzünden birbirlerine ısınmaları zaman alır vs.
- ilanı aşktan sonra birbirlerine kavuşmalarının önünde engeller belirir. (ailevi sebepler, başka bir kadının ya da erkeğin varlığı vs gibi)
- dizinin iki üç tane çok ön planda olan karakteri vardır. bunlar ya mükemmel insanlardır ya da tam tersine inanılmaz kötü masal karakterleridir. (yahu allah aşkına hangi insan başka bir insanın arkasından iş çevirirken bir tarafa bakıp pis pis, iğrenç iğrenç gülümser amk?)
- geri kalan karakterlerden de bir kaç tanesi zaman zaman öne çıkar ama ana hikayenin dışında pek gösterilmezler. ya da bazen bazı oyuncular halkın sevgisini kazanır ve bu sefer de o karakterlere daha fazla yer verilmeye başlanır.

hayır ben anlamıyorum. hiç mi yok yazacak senaryonuz arkadaş? bir başka sinirimi bozan da kürt, laz, trakyalı, adanalı vs gibi yöre/etnisite dizilerinin çekilmesi. lan tamam, üç tane çekersin, beş tane çekersin de her sene üçer dörder bu dizilerden çekmek nedir lan? millet de bıkmıyor işin kötü tarafı.

ama "millet böyle istiyor biz napalım" mantığı kesinlikle yanlış. geçen sene aldığım bir derste amerikan dizileri hakkında bir kaç makale okumuştuk. orada adamlar analiz yapmışlar. 80lere kadar aynen bizdeki kafa hakimmiş. yani tek bir ana hikaye etrafında iki ya da üç karakterin merkez olduğu ve ana hikayenin dışına pek çıkılmadığı diziler revaçtaymış. sonra bir iki tane karmaşık dizi çekilmiş, pek çok ana karakteri olan, birden fazla ana hikayesi olan diziler, sonra zamanla insanlar bunlara alışmaya başlamış ve bu tarz diziler de zamanla çağ atlamış. o sayede bugün game of thrones gibi, lost gibi diziler çekilebiliyor. şimdi losta baktığınız zaman eğer bu bir türk dizisi olsa, bütün dizi kate'in bir sawyera bir jacka yanaşmasıyla gidip gelirdi muhtemelen. jack tam bir aile çocuğu olarak mükemmel bir karakter olurdu, sawyer tam katıksız bir piç. kate de saf bir kezbanı oynardı misal. diğer karakterlerin de yarısı sawyerın adamları olur, kalan yarısı da jack'in yanından ayrılmazdı.

yani özetle sen çek kardeşim şöyle orjinal, karmaşık diziler. bak bakalım bizim millet izliyor mu izlemiyor mu? bizim seyircileri hafife almayın lan. o dizilerin öyle manyakları var ki, dizide 89 ana karakter kullansan hepsinin gelmişini, geçmişini, soyunu, sopunu ezberlerler bunlar.
muhtemelen bana katılmayacaksınız ama

(bkz: yalan dünya)
Açık ara fark ile

(bkz: leyla ile mecnun)
uzaylı zekiye.
kurtlar vadisi'nin ilk 55 bölümü. bilindiği üzere o bölümleri osman sınav çekmişti. ve belki deliyürek bir dönemin efsanesiydi. yine osman sınav imzalı bir film olması ve mafya, derin devlet içeriği ile kurtlar vadisi'nin çizgisinde olması farkını ortaya koymuştu.
Ezeldir arkadas tabi oda yurtdisindan alinma degilse.
komedi olarak amerikanoların eline verecek çok yapım olmuştur ancak iş macera, aksiyon, kurguya falan girince sıçıp sıvıyoruz. bir tane adam gibi dizi yok. belki kurtlar vadisi'nin 1-97 bölümleri ve deli yürek iyi olabilir. gerisi tırt.
kardeş payıdır.başka da yok.
(bkz: deniz yıldızı)
yedi güzel adam.
süresi yabancı diziler gibi değil, uzun biraz.
bazan rakibiniz kadar iyi olmak için ondan farklı olmak gerekir zira.
burası şark, benzemez ne de olsa garba.
şiirdir gönülleri açan.
hayatı şiirle yaşayan yedi güzel adam.
içinde masumiyet, dostluk ve aşk barındıran.
Leyla ile mecnun tabii ki. var mı bir ismail abi yabancılarda hooop?!?!?
iyi aile robotu tabii ki. (bkz: liseliler bilmez)
(bkz: behzat ç)
dizileri bilmiyorum ama bazi dizi muzikleri super yapiliyor.
yabancı dizilere sokiyim behzat ç ye bişey olmasın yeter, demek isterdi şahsım... behzat ç'dir.

Edit: ne çok yabancı dizi aşığı varmış la. zombinize koyyim.
(bkz: avrupa yakası)
nadir olarak rastlanır bu tarz dizilere, şu sıralar ise Yedi Guzel Adam vardır vizyonda. Anlam bakımından güçlü olan.
sıdıka ne yıllardı...
(bkz: süper baba)
(bkz: bizimkiler)
(bkz: kaygısızlar)
(bkz: baskül ailesi)
(bkz: yedi numara)
(bkz: işler güçler)